2-0 galip durumdan 3-2 kaybedilen Ankara Keçiörengücü maçı, beraberinde bir değişimi de getirdi. Haftalardır hedef tahtasında oturtulan teknik direktör Tahsin Tam’la yollar ayrıldı. Sezon sonuna kadar anlaşılan Serkan Özbalta bugün takımın başında ilk antrenmanına çıkacak. Dolayısıyla yeni bir dönem bugün itibariyle başlıyor.

Maçla ilgili yazılıp çizilecek çok şey var aslında. Ama, mademki teknik direktör değişikliği maçın önüne geçti, o zaman şu kritik soruya cevap arayalım: “Bu takımın tek sorunu Tahsin Hoca mıydı?” Ya da, “Serkan Özbalta’nın gelişiyle her şey düzelecek mi?” Bunu elbette zaman gösterecek ama, gelinen noktada faturayı sadece Tahsin Hoca’ya kesmek büyük yanılgı olur. Bunun altını kalın çizgiyle çiziyorum. Elbette Tahsin Hoca’nın da hataları vardı. Ama, kaybedilen maçlarda yenilen gollerin genelde bireysel hatalardan kaynaklandığını da unutmayalım. Özellikle takım savunmasındaki yetersizlik de temel problemlerden biri. Performans anlamında henüz ortaya bir şey koyamamış, beklentilerin altında kalan ve hayal kırıklığı noktasında olan birçok oyuncu ismi sayabilirim. Yoksa bu takım çok rahatlıkla ilk beşte olabilirdi şu an.

Tahsin Hoca, evet gitmeliydi. Çünkü artık iyice yıpranmaya başlamıştı. 2-0’dan 3-2 kaybedilen bir maçtan sonra yaşanan “güven kaybı”nı geri kazanması pek mümkün görünmüyordu. Geçen sezon şampiyonluğa rağmen “güzel futbol” anlamında hep eleştirildi. Oyuncu değişikliklerinde geç kaldığı konusu da gündemdeki sıcaklığını hep korudu. Bu sezon aynı odaklı eleştiriler devam etti. Her puan kaybından sonra hedef tahtasında o vardı. Futbolcuların da işine geldi bu durum.

Yanlış da olsa, çoğu takımda işler kötü gittiğinde fatura hep hocaya kesilir. Haliyle gerçek sorunlar hep halının altına süpürülür. Çözülmeyen sorunlar zamanla yeniden ortaya çıktığı için, kısır bir döngü içerisinde çare hep hoca değişikliklerinde aranır. Bunu genel olarak söylüyorum.

Madem yeni bir dönem başlıyor. Hoca konusu hallolduğuna göre, Sinan Kurumuş ve Eren Aydın konularına da el atılmalı. Yine süre alamayacaklarsa, nedeni de açıklanmalı. Aksi halde, bundan sonraki kayıplarda işlenecek konu bellidir.

Dedim ya, tüm faturayı Tahsin Hoca’ya kesmek büyük yanılgı olur diye. Ortada, teknik direktör kaynaklı sorunların dışında başka ciddi meseleler de var. Mesela, olayları okuma ve reaksiyon gösterme anlamında takım olarak çok gerilerde Çorum FK. Geçen sezonki Isparta maçını hatırlayın. Çoğu futbolcu şampiyonluğun göz göre göre elden kayıp gitmekte olduğunu göremedi bile. Başkan Oğuzhan Yalçın saha kenarına kadar inip müdahale etmek zorunda kaldı. Bunun gibi çok örnekler var. En son örneğe Cumartesi günü Keçiörengücü maçında şahit olduk. 2-0’dan 3-2 geriye düşülüyor, ortada reaksiyon yok! Bu noktada, aynı zamanda takımın da sahibi olan Kaptan Murat Yıldırım’ın ciddi anlamda elini taşın altına koyması, saha içerisiyle ilgili aktif ve etkin rol alması lazım. Yani, “lider oyuncu” eksikliğinin bir an önce çözüme kavuşturulması gerekiyor. Çünkü bu takımın en büyük sorunlarından biri de “lider oyuncu”sunun olmaması.

Sonuç itibariyle, her takımın her takımı yenebildiği ve hiçbir sonucun sürpriz olmadığı bir ligde oynuyor Ahlatcı Çorum FK. İlk iki takımın Süper Lig’e direkt çıkacağını, 7.sıradaki takımın bile play-off oynayacağını düşünürsek, henüz kaybedilmiş bir şey olmadığı puan cetveline bakınca bile anlaşılıyor. Çorum FK’nın kadrosu da fena değil. 1.Lig’deki ilk sezonunda en azından neden play-off olmasın.

Son olarak, Ahlatcı Çorum FK’nın 1.Lig’e çıkmasında büyük payı bulunan ve Çorum futbol tarihine geçen teknik direktör Tahsin Tam ve ekibine kendi adıma teşekkür ediyor, bundan sonraki yaşamlarında başarılar diliyorum. Takımın yeni teknik direktörü Serkan Özbalta ve ekibine de “hoş geldiniz” diyor, başarılar diliyorum. Serkan Hoca, zorluk derecesi çok yüksek olan Kocaelispor maçıyla göreve başlıyor. Sonrasındaki milli ara çok iyi gelecek. Milli aradan sonraki fikstür kağıt üzerinde avantajlı gibi duruyor ama hiçbir maç da oynanmadan kazanılmıyor.