Çok partili hayata geçtiğimizden bu yana, 1950’den itibaren CHP liderlik koltuğuna hiç oturamadı.

Nedenlerini sıralamak ve anlatmak şu an için zaman kaybı.

Son seçimde yeni bir şey denedi CHP.

“Çok parçalı” muhalefet…

Olmadı…

Ortak partiler umulan sonucu alamadı…

Kendi mahallesinden olmayan, üstelik partilerinden dışlanmış, ya da iyice küçülmüş ve kenara çekilmiş partilerden kurulan cephe, AKP’ye karşı verdiği savaşta başarılı olamadı.

Oysa AKP, bal verecek yaban arılarını kovana sokarak “sahte bal” elde etti.

Sahte –mahte… Adam 21 yıl sonra TBMM’de çoğunluğu ele geçirdi mi?

Geçirdi…

Demek ki insan ömrünün dörtte biri kadar bir süre iktidarda kalan bir partiyi alt etmek için Bay Kemal ve ortaklarının güç ve taktikleri yetmedi.

Bahar esintisi ile sonuca gidilmeyeceği tescillendi.

“Yamalı Bohça”nın dikişleri sandıkta çözüldü.             

Bay Kemal’den daha fazlasını beklemek haksızlık olur.

Daha çok CHP’nin kurmaylarının ürettiği taktiklere, sloganlara bakmak gerek.

CHP ve ortakları demek ki halka inemediler.

Mahallelerin çeperlerine ulaştılar ama varoşları keşfedemediler.

Amiyane tabirle “Körler dünyasında” ayna pazarlamaya kalkıştılar.

Haklı olarak müşteri çıkmadı

Sağırlar çarşısında “en güzel sesli kim?” yarışması düzenlemek istediler, duyan olmadı.

Özetle, yine AKP lideri ve trollerinin tuzağına düştüler.

Bay Kemal ve ortakları, Batılı anlamda, yasalara uygun, kimseyi kırmadan, gerçeklerin dışına çıkmadan, yalansız-riyasız sloganlarla seçim kampanyasını tamamladılar.

Oysa rakipleri, kural dışı oyunu tercih etti.

Devletin tüm imkanları elindeydi ve kullandılar.

Üstelik “teröre bulaşmış” ve “dinciliği tescilli” parti liderlerini, son anda batan gemiye alan Erdoğan’ın  hamlesine gülüp geçmeseler bile, seçmene bu akıllara durgunluk veren tabloyu, gereği kadar anlatamadılar.

Dahası, son anda  CHP ve Bay Kemal hakkında ortaya çıkarılan  “PKK” montajlı  sahte ve sanal bir videoya yenik düşeceklerini dahi hesaplayamadılar.

Özetle, CHP kurmayları ve ortakları, ülkenin içinde bulunduğu tabloyu iyi anlatamadıkları gibi, gelecekte olacakları, halkı nelerin beklediğini vurgulayamadılar.

Yani, iktidara gelince baharın da geleceğini dile getirdiler.

Oysa 21 yıllık tek adam rejiminin seçimleri kazanması halinde, içine düşülecek felaketin işaret fişeklerini ateşlemeleri gerekiyordu.

Özetle, gelecekte üstesinden gelinemeyecek kadar yüklü ve zor sorunları kapsayan, fakir- fukarayı nelerin beklediğini yeteri kadar anlatamayan özetle gelecekteki “cehennem”i tablo ve tabloları dile getiremediler.

Bütün eleştiri okları gelecekteki “cehennem”i gösterse de…

Özetle, ne yazık ki Bay Kemal, “cennet” vaat ederken, geleceğin “cehennem” ini akılına  getirip, gündemine almadı, alamadı…

Özetle…

Bana göre, atı alan Üsküdar’ı geçti…

Umarım, yanılmış olayım…