Futbol her ne kadar bir takım oyunu olsa da, her an gidişatı değiştirecek, bireysel anlamda “özel” diyebileceğiniz yetenekli oyuncunuz varsa, bir şekilde sonuç alabiliyorsunuz. Bunun son örneğini Pazar günü Bayburt’ta gördük. Tam 6 ilk 11 oyuncusundan yoksun şekilde sahaya çıkan Çorum FK, iyi oynamamasına rağmen çok kritik bir galibiyet aldı.

Kredinin erken tüketilmesi nedeniyle, iç sahada alınan Sivas yenilgisi, Bayburt maçını bir anda “kader” maçı haline getirdi. Kaybetme lüksünün olmadığı kritik maç öncesinde Hasan Küçük, Murat Yıldırım ve en son Muhsin Yıldırım’ın da oynayamayacağının açıklamasıyla karamsar bir hava oluştu. Sahaya çıkacak onbir merak konusu oldu.

Eksik oyuncu sayının bir hayli fazla olması, savunma ve orta saha kurgusunu iyice bozdu. Sefa Akın’ı stopere koyan Ahmet Hoca, Salih Zafer’i ortaya kaydırdı. Aynı anda oynayamazlar dediğimiz futbolculardan Mehmet Gürkan ileride tek forvet kalırken, Batuhan maça yedek kulübesinde başladı. Günün sürprizi, kaptan Umut Kaya’nın ilk 11’de başlaması oldu. Çünkü, deneyimli futbolcunun kupa maçı ya da Etimesgut Belediye maçıyla dönmesi öngörülüyordu.

Bu kadar sakat oyuncu varken, 6 aydır oynamayan Umut’un performansını ben de çok merak ettim açıkçası. Umut, çok özel bir oyuncu olduğunu bir kez daha gösterdi. Kaptanın sahada olması bile takımın özgüvenini yükseltti. Çorum FK’nın bu sezonki en büyük sorunlarının başında dikine oynayan ve adam eksilten oyuncu sayısının az olduğunu göz önünde bulundurursak, Umut ilaç gibi geldi diyebiliriz. 12.dakikada kendi başlattığı atağın finalini de topu akıl dolu bir vuruş sonucu ağlarla buluşturarak yapan Umut, galibiyet kapısını araladı. Oyunda kaldığı sürece, takımı yönlendiren ve topla dripling yapan tek oyuncu olarak da ön plana çıktı. Sadece topla değil, topsuz oyunda da takıma çok katkı sağladı. 6 ay sonra ilk maçına çıkmasına rağmen günün kader adamlarından biriydi diyebilirim.

Kader adamları demişken, kaleci Hasan Hüseyin’e de bir paragraf açmazsak, ayıp olur. Harika bir maç çıkarttı. Çorum FK, orta saha ve savunma kurgusunun bozulması nedeniyle, bu sezon ilk kez rakibe bu kadar çok pozisyon verdi. Savunmanın arkasına atılan her top neredeyse tehlike oldu. Golü de öyle yedi zaten.

Burak hem çok etkisizdi, hem de İsmet’e hiç yardım etmedi. Bu yüzden, sol taraf çok aksadı. Sola göre sağda Serkan harikaydı. Halil İbrahim’le uyumu her zamanki gibi iyiydi. Umut’un attığı golde bu iki futbolcunun da payı büyüktü. Ama Halil İbrahim halen bildiğimiz gibi değil. İlk yarıda etkisiz, ikinci yarıda gayretliydi.

Ortada, Atakan’ı ilk kez bu kadar etkisiz gördüm. Burak Çalık ve Mehmet Gürkan da yine günün etkisiz performans sergileyen isimleri arasında yer aldı.

İlk kez ilk 11’de yer alan Sefa Akın maçın başında çizgiden top çıkartarak kritik bir müdahalede bulundu ancak Abdülhamit’le uyumu iyi değildi. İsmet, sık sık ortaya gelmek zorunda kalırken, kendi görev bölgesinde açıklar verdi. Abdülhamit günün başarılı isimlerindendi. İleride Mehmet Gürkan üretkenlik adına bir şey yapamadı. Sadece koştu, maçı pozisyona giremeden bitirdi.

Salih Zafer, ön liberoda oynamasına rağmen hiç sırıtmadı. Attığı golle de galibiyette önemli pay sahibi oldu.

Hasan Hüseyin’e ayrı paragraf açmak lazım dedim ya. İşte aslan payı Hasan Hüseyin’indi. 4-5 tane net top çıkartarak alınan kritik galibiyette başrol oynadı. Tebrikler.

Sonuç itibariyle, Çorum FK, oyun olarak vasatın üstüne çıkamadığı ve çok pozisyon verdiği maçı kazanarak büyük iş başardı. İlaç gibi bir galibiyet aldı. Bu galibiyetle kendini ilk 5’in içine atan Çorum FK’nın artık seri galibiyetlerle ligi domine etmesi gerekiyor.

Bir de, sakatlıklara değinmek istiyorum. 27 yıllık meslek hayatımda böylesini hiç görmedim. Bu kadar çok sakatlık olması normal değil. Saha zemininden tutun da antrenman metoduna kadar incelenmesi gereken bir konu olduğunu düşünüyorum.