Geçen gün TBMM, eski Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin karıştığı pusula krizine sahne oldu.

Muhalefetin sık sık toplantı yeter sayısı istemesi üzerine yoklama yapıldı. Son sayımda salondaymış gibi oy pusulası gönderen “gözleri ışıltılı” Nebati fena yakalandı.

Elektronik sisteme giremeyen milletvekilleri, Başkanlık Divanı'na pusula gönderdi. Oturum Başkanı Bozdağ da "Şimdi pusulalar kontrol edilecek" diyerek isimleri okuttu.  

Pusula gönderen isimler arasında "Nureddin Nebati" de sayıldı ancak eski Hazine ve Maliye Bakanı'nın salonda olmadığı anlaşılmaz mı?

TBMM tarihinde görülmemiş bir “uyanıklık” sahnelenmiş oldu.

KKM ucubesinin mucidi Nebati beyin, ileriki günlerde daha neler yapacağı  şimdiden merak konusu….

*

CHP lideri Özel'in, DEM Parti'nin seçim stratejisi ile ilgili "Bize kazandırmak değil kaybettirmek üzerine bir strateji izliyorlar." sözlerine DEM Parti İBB Başkan adayı Beştaş'tan sert tepki geldi.

Beştaş, "Sanki biz mecburmuşuz gibi, bir borcumuz varmış gibi, onların da alacağı varmış gibi konuşuyorlar. Oraya geleceksek eğer bizim CHP'den alacağımız var. 2019'da verdiğimiz destek ortada. Daha dün ya, 14-28 Mayıs var ortada. 14-28 Mayıs'tan dolayı biz Hakkari'de yüzde 72 oy verdirmişiz. Hakkari, İzmir'i geçmiş, Diyarbakır CHP'nin kalelerini geçmiş. Bu konuda hiç kimse bizimle bu dille konuşamaz. Buna izin vermeyiz, yanıtı veririz yani." şeklinde karşılık verdi.

Beştaş haklı…

5 yıl önce iki kez sandık başına gidilen ve İmamoğlu’nun 800 bin oy farkla kazandığı İstanbul seçimlerini hatırlamayanlar için not düşelim.

Sandığa giren 800 bin yeni oyun gerçek sahipleri İyi Partililer değildi sanırım…

Öyle olmadığını İYİ Parti Lideri Meral Akşener’e sormak gerek…

Ne de olsa İmamoğlu eskiden “gözde” siydi…

CHP’nin aslında Beştaş’ın partisine çok borcu var.

Biri bunu Özgür Özel’e hatırlatmalıdır.

Bu yerel seçimi ve de İstanbul’u, “çantada keklik” görmemesini tavsiye ederim sayın Özel’e…

*

Cumhurbaşkanımız Kütahya konuşmasında yine emekli aylıkları üzerinde durmuş…

Sadece “durmuş”, yani ruhumuza rahatlatacak bir kelamı yok.

Demiş ki:

“Mesela yaklaşık 11 trilyon lira giderle bağladığımız 2024 bütçemizi ele alalım. Bunun 1 trilyon liradan fazlasını deprem harcamalarına ayırdık. Devletin tüm çalışanları için yaklaşık 3 trilyon lira personel gideri var. Yatırımlar için 1,6 trilyon liraya yakın bir kaynak kullanılacak. Emekli maaşları için ayrılan miktar yaklaşık 3 trilyon liraya yakın. Eğitim için 1,6 trilyon lira, sağlık için 1,6 trilyon lira, sosyal yardımlar için 500 milyar lira, mahalli idareler için 860 milyar lira tahsis edildi. Diğer kalemleri söylemiyorum bile.”

Yani “Ey emekliler size bu yıl  fedakarlık yani biraz ‘açlık’ vaat ediyorum. ama yine de benim adaylarıma oy verin.” diyor…