Çorum FK, Sivasspor deplasmanında aldığı 1-1’lik beraberlik, yalnızca iki puan kaybıyla sınırlı kalmadı, şampiyonluk yolunda ciddi bir soru işaretini de beraberinde getirdi. Skor tabelası belki “kayıp değil” diyenleri teselli edebilir ama sahada oynanan futbol, bu teselliyi fazlasıyla boşa düşürüyor.
Maçın geneline baktığımızda, Çorum FK adına tatmin edici tek bir başlık bulmak zor. Oyun temposu düşük, hücum planı yok denecek kadar zayıf, üretkenlik ise neredeyse sıfırdı. Rakip yarı sahada çoğalamayan, topu üçüncü bölgede tutamayan bir takımın şampiyonluk iddiasını güçlü tutması kolay değil.
Özellikle hücum hattında yaşanan kısırlık artık tesadüf olmaktan çıktı. 70 dakika sahada kalan Atakan Akkaynak ile 90 dakikayı tamamlayan Samudio’nun futbol adına adeta yokları oynaması, takımın hücum gücünü tamamen kilitledi. Ne bir bireysel aksiyon, ne oyunu açacak bir pas, ne de savunmayı zorlayacak bir hamle… Bu tablo, “neden üretemiyoruz?” sorusunun cevabını fazlasıyla veriyor.
Birbirine benzer profilde oyuncularla sahaya çıktığınızda ortaya çıkan futbol da maalesef birbirinin kopyası oluyor. Dikey oynamayan, risk almayan, temposu düşük bir oyun… Bu anlayışla galibiyet beklemek, fazlasıyla iyimserlik olur.
Tüm bu tablo içinde takımın galibiyet umudunu sadece Yusuf’un bireysel becerilerine bağlaması ise düşündürücü. Şapkadan her maç tavşan çıkmasını beklemek, sürdürülebilir bir plan değil. Yusuf’un yeteneği tartışılmaz ama futbol, bireysel sihirlerle değil, kolektif akılla kazanılıyor.
Şampiyonluk yolunda alınan her puan kıymetlidir ama kaybedilen oyun kimliği, kaybedilen puanlardan çok daha tehlikelidir. Çorum FK’nın bir an önce hücum planını, oyuncu tercihlerini ve oyun anlayışını sorgulaması gerekiyor. Aksi halde bu beraberlik, sezon sonunda “kırılma anı” olarak hatırlanabilir.