Fenerbahçe ve Galatasaray’ın Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da oynanması gereken Süper Kupa” maçınnda Suudi yetkililerin “Yurtta Barış, Dünyada Barış” pankartına ve Atatürk baskılı tişörtlere izin vermemesi nedeniyle takımlarımızın sahaya çıkmayı reddetmesi üzerine maçın iptal edilmesi tüm dünyada geniş yankı uyandırdı.

Benim dikkatimi çeken ise, ertesi gün birkaç TV kanalı dışında özellikle tüm spor kanalları –FB TV ve GS TV de dâhil- olayı görmezden gelip sanki hiçbir şey olmamış gibi havadan sudan konularla bizi uyutmaya çalışmasıydı. Belli ki bir yerlerden emir gelmiş, hepsi de susturulmuştu. Ama sosyal medya coşmuş, paylaşım üstüne paylaşımlarla Suudiler nezdinde tüm Arap sevicilerine ve Atatürk düşmanlarına atılan gol vuruşunun Anıtkabir’den uzanan bir ayaktan yapıldığını belirtiyordu.

Hasan Ali Kalayoûlu-1

Tam da bunları düşünürken, geçmişte, oluş şekli belki biraz farklı ama anlam yönünden benzerlik taşıyan bir olay aklıma geldi. Onu sizlerle paylaşayım dedim:

1994 yılında ABD’de düzenlenen Dünya Serbest Güreş Şampiyonası’nda, Türk Milli Takımını 130 kg.da tüm dünyanın “TÜRK TANKI” olarak tanıdığı, tam 220 kez milli mayoyu giymiş ve dünyada kazanılmadık madalya bırakmamış Mahmut DEMİR temsil etmektedir. 1970 tarihinde Amasya ilinin Suluova ilçesine bağlı Dereköy'de ailesinin 5. ferdi olarak dünyaya gelen; DEMİR, tüm rakiplerini tek tek tuşlayarak finale kadar gelir. Karşısında da kendisi gibi fırtına güreşler çıkaran ve Amerika milli takım yetkililerinin altın madalyasını garanti olarak gördüğü Bruce Baumgartner vardır. Karşılaşmanın bir başka önemli yönü ise Mahmut DEMİR’in kazanması durumunda hem kendisi şampiyon olacak, hem de aldığı puanla Türk Serbest Güreş Milli Takımını da takım halinde dünya şampiyonu yapacaktır.

Karşılaşmanın normal süresi 0-0 beraberlikle biter. Uzatma dakikalarında ilk puanı alan şampiyon olacaktır. Rakibinin atağını fırsat bilip yana çekilerek arkasına dolanmayı başaran Mahmut DEMİR aslında o anda maçı kazanmıştır ama hakemin bitiş düdüğüne rağmen hızını alamayıp ABD’li rakibinin sırtına oturur ve ellerini kaldırarak poz verir.

Şampiyona sonrası basın toplantısında onun bu pozunun fotoğrafını çeken Amerikalı gazetecinin kendisine; ’Bizim sporcunun sırtına oturdunuz, ayıp değil mi?’ diye sorduğu soruya, Cumhuriyetin 71’inci yıl dönümünü kastederek verdiği yanıt müthiştir: “Siz, 71 yıldır Türk ve İslam âleminin sırtında oturuyorsunuz; ben sadece üç saniye oturdum. Zorunuza mı gitti?” Ve peşinden spikerin anonsu duyulur: Basın toplantısı bitmiştir.”

Evet değerli okurlar, isterseniz ayıplayın ama ben fanatik bir FB’li olarak itiraf edeyim doğal bir GS karşıtıyım. Ancak o akşam belki hayatımda ilk kez boynuna sarılacak bir GS’lı aradım.

Alkışlar, onurlu duruşlarıyla bu unutulmaz geceyi bizlere yaşatan her iki kulüp yetkililerine. Ama alkışların en büyüğü de ölümünden tam 85 yıl sonra, birbirine düşman iki kulübü aynı amaç uğruna kol kola getirmeyi başaran ve taa Ankaralardan uzanıp o golü atan MUSTAFA KEMAL’e.

Ne büyüksün ATATÜRK!

DÜŞÜNEN SÖZLER:

•Tanrının Türk milletine en büyük hediyesi Atatürk’tür. FİDEL KASTRO

•O, yüce bir dağa benzer. Eteğinde yaşayanlar bu yüceliği fark edemezler. Bu dağın azametini kavrayabilmek için, O'na çok uzaklardan bakmak gerekir. CLAUDE FARRER - Fransız Edibi

•Devrim önderleri, ölümsüz olduklarından, anıt mezarlara sığmazlar. ANONİM

•Işığa kavuşmak için, karanlığa kafa tutmak gerekir. Platon

•İnsan evrende gölgesi kadar değil, yüreği kadar yer kaplar. Yaşar Kemal

•Korkaklık ve uyuşukluktan, özgürlük ve adalet çıkmaz. Örsan Öymen

•Değerlerini diğerlerinden ayıramıyorsan, meğerlerini bir cebinde, keşkelerini öbür cebinde bulacaksın. LA EDRİ