Sümerler, Orta Asya’da M.Ö. 18.000 yıl önce yüksek uygarlık kurmuş Anav toplumunun bir kolu olan Kengerlerden.

Günümüzden 7-8 bin yıl önce Mezopotamya’ya yerleşerek yüksek bir uygarlık kurmuşlar.

Bu yazı Sümer tarihini anlatmak için değil, Sümerlerin yaşadığı hazin ve acı sonun hikayesidir.

Sümerler kurdukları uygarlıkta rahat ve rehavet içinde yaşarken, yıkılışından 100-150 yıl kadar önce, yani günümüzden 4500 yıl önce Arabistan içlerinden Akad diye adlandırdıkları kavmin insanları Sümer kentlerine çalışmak için akın akın gelmeye başlıyorlar. Bir kısım Sümerler bunlara karşı çıksa da diğerleri ucuz ve kolay işçilik ve köle gözüyle baktıklarından göz yumuyorlar. 150 yıl içinde işler değişiyor, Akadlar kentleri yakıp yıkıyor, Sümerleri öldürüyor ve sonra iktidarı ele geçiriyorlar.

Sümerlerin son günlerinde bir bilge kil tablete şöyle yazıyor.

FARK EDEMEDİK, GEÇ KALDIK.

AMAN TANRIM, BU VAHŞİLER HEPİMİZİ YOK EDECEK. TANRIM BİZİ AFFET.

BİZDEN SONRA GELENLER BUNLARI OKURSA BELKİ DERS ALIR.

Ve Sümer devleti yıkılıyor. Akadlar Sümer uygarlığının üstüne oturuyor. Sümerler Türk kökenli bir kavim. Akadlar Sami kökenli kavim. Bugünkü Arapların atası.

KAYNAK: Sümer Kraliçesi, sevgili hemşehrimiz , Sümerolog Tarihçi Muazzez İlmiye Çığ’ın eserlerinden alıntılanmıştır.  (Prof. Dr. Osman Demircan)

Yaklaşık yirmi senedir dünyanın dört bir yanından ülkeme gelen sığınmacı ve mülteciler yüzünden etnik yapımız değişti. Ülkemin geleceğinden korkuyorum.

*

Orta Doğudan, Orta Asya’dan, Balkanlardan,

Kavimler göçü başladı, eyvah Paganlardan,

Yol geçen hanına döndü güzelim Anadolu,

Hayra alamet değil bu göçler, bıktık insanlardan…

(Mehmet Özata)

*

HAYATIN İÇİNDEN

1-Seçimlerde akla hayale sığmayacak yalan, dolan ve entrikalarla dini siyasete alet ederek yandaş basının yardımıyla bahtımıza el koyan iktidar güzel ülkemi 50 yıl geriye götürdü.

Bana hiç kimse seçimlerin demokratik koşullarla yapıldığını söylemesin.

Orhan Veli Kanık üstadın “Anlatamıyorum” adlı şiiri bugünkü hislerime tercüman olur sanırım.

ANLATAMIYORUM 

Ağlasam sesimi duyar mısınız, / Mısralarımda;

Dokunabilir misiniz, / Gözyaşlarıma, ellerinizle? 

Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel, / Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu,

Bu derde düşmeden önce. / Bir yer var, biliyorum;

Her şeyi söylemek mümkün; / Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;

Anlatamıyorum!…

*

2-Bir gün bu memleketin yanağına öpücük, başına da bir not bırakıp gideceğim. “O kadar güzel uyuyordun ki, uyandırmaya kıyamadım. (Aziz Nesin)  

3-Dertlerini dert ettiğimiz, az anlayan ama çok inanan cahil kesimin meğer hiç dertleri yokmuş.

4-İşimiz çok zor. 1300 yıldır orucu neyin bozup bozmadığını öğrenemeyen halka ülkenin elden gittiğini anlatmaya çalışıyoruz. (İlber Ortaylı)

5-Ezan bu ülkede hiçbir zaman yasaklanmadı. Ama istiklal marşımız, andımız ve İzmir Marşı yasaklandı. Dinimiz tehlikede değil, vatanımız tehlikede.

6-Hiçbir insan öylesine girmiyor hayatımıza. Bazıları imtihan, bazıları ceza ve bazıları da Allah’ın hediyeleri bizlere.

*

Şimdi Sefil Selimi’den çok sevdiğim iki dörtlük:

Vardım ileriye, döndüm geriye, / Ben de şaştım sarındığım deriye,

Kendime rastladım varsam nereye, / Evvel, ahir, sonlu sonsuz benimdir…

Büyüdüm küçüldüm, hiç fark etmedi, / Zamanla güreştim gücüm yetmedi,

Eli tutan toprak beni tutmadı / Tenli, tensiz, dinli, dinsiz benimdir…

Bir dörtlük de benden:

Ezelden gelir ebede giderim, / Bir garip yolcuyum, kime ne derim?

Zaman ötesine geçer dururum / Aklımı başımda zor zaptederim…

(Mehmet Özata)

31 Mayıs 2022