Sakaryaspor galibiyetinden sonra çıktığı 6 maçta galibiyet yüzü göremeyen Ahlatcı Çorum FK’nın kazanamaması kronikleşmeye başlamıştı ki, Altay karşısında alınan 3 puan ilaç gibi geldi.

Çorum’da ilk kez seyircinin önüne çıkan teknik direktör Serkan Özbalta’nın lig sonuncusu Altay karşısındaki oyuncu tercihlerine saygı duyuyorum. Ancak, ilk yarıdaki kötü oyunu gördükten sonra, ikinci yarıya aynı kadro ile başlamasını da yadırgadığımı söylemeden geçemeyeceğim.

Mutlak galibiyet için çıkılan maçta, dakikalar ilerledikçe kontrollü oyunun dozu kaçtı. Sanki Real Madrid’le oynuyormuşuz gibi tedirgin bir görüntü vardı. Serkan Hoca, ilk basın toplantısında “pas oyunu” demişti ama bu kadar yana ve geriye oynanacağını hiç tahmin etmemiştim. Özellikle ilk yarıda ön alan baskısını hiç yapamadık. Bu noktada maça çift forvetle başlamak daha yararlı olurdu düşüncesindeyim. Koskoca ilk yarı çöpe gitti.

İlk 15 dakikada birkaç cılız atak dışında rakip kaleyi hiç tehdit edemedi Çorum FK. Gol geciktikçe Altay’ın motivasyonu da, direnci de arttı. Yeni yönetim ve yeni hocanın getirdiği havadan sonra Çorumlu taraftarların sürekli “Altay kümeye” diye bağırmaları da zaten adamların motivasyonunu üst seviyeye çıkarttı. Hiç gerek yok böyle şeylere. Rakibi motive etmekten başka bir şeye yaradığını hiç görmedim bugüne kadar.

Berbat bir ilk yarının ardından Serkan Hoca’nın ikinci yarıya oyuncu değişiklikleri ile başlayacağını düşündük ama yanıldık. Serkan Hoca ilk yarıdaki oyundan memnun kalmış olmalı ki (!) kadroyu bozmadı.

İkinci yarının ilk 15 dakikası, ilk yarının kopyası gibiydi. Nihayet, 63.dakikada Geraldo’nun getirdiği topu Ozan Sol usta işi bir vuruşla gole çevirince, Altay’ın gardı düştü. Zaten olay, bir gole bakıyordu. Gerisi çorap söküğü gibi gelecekti. Bunu biliyorduk. Nitekim öyle de oldu. 76’da Thomas, 80’de Gökhan’ın golleriyle rahat bir galibiyet aldı Çorum FK. Ama, sonuca bakıp, öyle ahım şahım bir top oynamadı takım. Dikine oynayan futbolcu eksikliği bu maçta da fazlasıyla hissedildi. Özellikle ilk yarıda tempo hiç yoktu.

Oyuna sonradan giren oyuncular bu kez genel olarak takıma katkı sağladılar. Thomas ve Ozan’ın akan oyunda da gol atmaları değerliydi.

Serkan Hoca takımın başında iki maça çıktı. Kocaeli maçındaki oyun mu, Altay maçındaki oyun mu? diye sorarsanız, elbette yenilgiye rağmen Kocaeli maçındaki oyun daha iyi ve güven vericiydi derim.

Maazallah, ilk golü Çorum FK değil de şaş kaza Altay atmış olsaydı maçın hikâyesi bambaşka olabilirdi. Bu riski almaya gerek var mıydı? Bence yoktu. Bu tür takımlara karşı golü ne kadar erken bulursanız, sonuca gitmeniz o kadar kolay olur.

Şunu da söylemeden geçemeyeceğim, Çorum FK’nın oynadığı oyuna göre, rakip Altay değil de başka bir takım olsaydı, bugün yine farklı şeyler konuşuyor olma ihtimali çok yüksekti. İlk yarıdaki temposuz pas oyunuyla rakip savunmaları açmak çok zor. Daha tempolu ve dikine de oynamak şart.

Sonuç itibariyle, bir galibiyete ihtiyaç vardı, o da alındı. Devrenin kalan 4 maçında alınacak 9-10 puan, Çorum FK’nın play-off için ikinci yarıya daha umutlu girmesini sağlayacaktır.