Küre, Çırçır, Büyük Camili.

Çorum-Yozgat yolu üzerinde, Hatap Boğazı'ndan Küre Beli'ne çıkışta, solda Alaca'ya 13 km kala güzel bir yurt köşesi.

Bu üç köy, bir sacayağının üç ayağı.

Bir üçgenin üç köşesi.

Çırçır-Büyük Camili arasında, doğuda Kara Baba Dağı.

Kara Baba bir Alperen. Anadolu'yu, Rumeli'yi Türk yurdu olarak ölümsüzleştirenlerden. Bölgede yaşayanlar da, dağa adını vererek onu ölümsüzleştirmişler.

Doğa ile insan uyumu bu kadar olur!

Al gülüm, ver gülüm.

Kara Baba Dağı'nın zirvesinde dinlenen Kara Baba'ya adaklar sunulur. Teşekküre gidilir. Çırçırlılar Kürtçe dilekte bulunurken, Küreliler, Büyük Camilililer Türkçe dilekte bulunurlar. Her iki dilden de anlar Kara Baba. Kuraklık günlerinde devletin esirgediği suyu Kara Baba yağdırır yukarıdan. Hititlerin inanç merkezi o zamanki adı Arinna olan Alacahöyük köyü de gözünün önünden ayırmadığı yerlerdendir.

Bin yıldır aynı şaşkınlık içindedir Kara Baba. Hititler, dört bin yıl önce Alacahöyük'te, dünyada ilk kez içme suyu, sulama barajı yapmışlar.

Son yirmi beş yıldır aynı parti iktidarda. Baraj yapmak, çeşme akıtmak bir yana derelerde su bırakmadılar. Satılmadık sulu dere kalmadı.

Su bitti, sıra yerin altındaki öteki madenlere geldi. Dağın altındaki kömürü, bakırı, altını dolar yeşili görüyor açgözlülük.

Muğla Milas'ta Akbelen'de insan göçürür gibi, mübadele günlerindeki gibi, tehcir acımasızlığı günlerindeki gibi beş yüz yaşındaki zeytin ağaçlarına kıyılıyor. Daha önce gördük, bir milyon çam ağacı, Kaz Dağları'nda savaş meydanlarında şehit düşmüş askerler gibi yerde yatıyor.

Küre köyünün yarı arazisi meşeliktir. Zeytin ağaçlarına, çam ağaçlarına acımayanlar meşe ağacına mı acıyacak?

Son 25-30 yıldır köyler hızlı bir şekilde boşaltılıyor.

Okulları kapatıldı, köylerin okulları!

Yapılan al-satlarda köylünün ayak bağı olması istenmiyor.

Atalarımız bize toprak altında "nadir elementler" bulunan bir vatan bırakmışlar. Dünya egemenleri, kümesin etrafında dönen aç tilkiler gibi yanımızdan yöremizden ayrılmıyor. Fırsatını yakalayıp bir bölgenin maden ruhsatını çantasına koymayı başarıyor.

Kara Baba Dağı'nın altında hangi değerli "nadir elementler" var, bilemiyoruz. Okyanus ötesi karanlık güçlerin ceplerinde bizim Kara Baba Dağı'nın ruhsatı da var mı bilemiyoruz.

Acımasızlık, gemi azıya almış gidiyor.

Çam ağaçları, zeytin ağaçları, suyu kesilen derelerde gözleri susuzluktan patlayan kurbağalar, köylerini boşaltan köylüler, kurt kuş; - birçok şey bizlerden saklansa bile- şunu biliyoruz artık;

"Kurtuluş yok tek başına..."