2023 yılı 14 Mayıs günü hem cumhurbaşkanımızı seçeceğiz, hem de milletvekillerimizi.

Hangi ittifak ya da parti çoğunluğu sağlarsa, Meclis'te onun sesi daha çok çıkacak.

Asıl sesi çıkacak olan ise seçilecek Cumhurbaşkanı.

Cumhurbaşkanı seçiminde dört aday yarışıyor.

Sayın Sinan Oğan'a şans veren yok.

Sayın Muharrem İnce ise zorlama anketlerde bile ilk turda ilk iki içine giremiyor, eleniyor.

Geriye iki aday kalıyor.

Bu iki adaydan biri Sayın Kemal Kılıçdaroğlu.

Türkiye'nin 13. Cumhurbaşkanı olmaya hazırlanıyor. Anketler ona şans tanıyor. Adeta her anket sonrasında, "Hazırlan!" diye göz kırpıyor anketçiler.

İki dönemdir Cumhurbaşkanlığı yapan Sayın Recep Tayyip Erdoğan ise seçim yarışında kaybeden tarafta gözüküyor.

Seçim dönemlerinde kazançlı çıkanlar, sevinenler de olmuyor değil. Köy yolları seviniyor. Ömründe görmediği asfaltla tanışıyor. Mutfaklar seviniyor. Poşet poşet, torba torba erzak taşınıyor evlere. 

Yoksulluk sevinir mi?

Seviniyor işte!

Sevinen çocuklar bile oluyor miting yapılan yerlerde. Kürsü yakınına on çocuk mu gelmiş:

-Al sana iki yüz

-Al sana iki yüz

-Al sana

-Al sana.

Utanıyor, almak istemiyor biri. Yakınındaki adamın kocaman kocaman açılmış gözleri. Uyarıyor çocuğu:

-Alsana!

Alıyor.

Ortalık toz duman. Depremin tozu, rüzgârın yükü hâlâ üstümüzde.

Sevincin kaynağı para mı?

"Eli nice bilirsin?

Kendince."

Böyle diyor atalarımız.

Bu çocuklar büyüdüklerinde çocuklarına anılarını anlatırken Sayın Cumhurbaşkanımızın yaptırdığı eserleri değil de bu iki yüz liraların öyküsünü anlatacaklar. Diyecekler ki:

"O gün evde bayram ettik çocuklar. Yarım kilo kıyma aldı büyükanneniz. Bizimle sevinç yarışına girdi kazanlar, tencereler..." 

Bu seçimde kullanılacak joker oylar Doğu'da, Güneydoğu'da. Seçime yirmi günden az bir zaman kaldı. TRT, henüz sürprizini yapmadı. İmralı ile Edirne arasında uçan kuşlar henüz TV ekranlarına konmadı.

Kürtler, binlerce yıldır aynı bölgede yaşayan kadim halklardandır.

Bölgenin egemenleri olan toprak ağaları ile tarikat şeyhleri el ele vererek halkı cehalet bataklığında oyalıyor. Bu ikili, çağdışı yönetimlerin değirmenine durmadan su taşıyor.

İki sülük, üç oluyor, beş oluyor...

Yoksul halk daha da yoksullaşıyor.

Yurttaş kullaşıyor.

Benim gibi düşünmeyenlerin sayısı da artıyor.

"Aydınlık, karanlığın oyununu bozacak." diyen diyene.

Dedikleri doğru çıkarsa, İnce'nin ardından Kalın da kaybedecek.

"Kalın da kim?" diyor arkadaşım.

Kalın, Sayın Cumhurbaşkanımızın sözcüsü. Seçim sonrasında en çok yorulacaklardan biri de o olacak.

Yirmi yıl sonra içi saygı dolu, cümlenin içine yakışacak ince bir veda sesi duymak istiyor yurttaş:

"Kalın sağlıcakla!"