CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in yumruklu saldırıya uğraması, bu güne kadar kullanılan şiddet dilinin sonucudur. Artık ülkede siyaset akıl, bilim, belli bir uygarlık ölçütü ve değerlerine göre değil yumrukla yapılmaya başlandı.
Yumruğu atan sabıkalı bir katil. 2004 yılında 17 yaşındaki kızı Mutlu ve 19 yaşındaki oğlu Barış’ı öldüren, iki çocuğunu daha yaralayan, iki kez müebbet hapse mahkûm olmuş, başka siyasal suçlara da karıştığı belirtilen Selçuk Tengioğlu. Taksim AKM kapısında, Sırrı Süreyya Önder’in cenaze töreninden çıkan CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e saldırıda bulundu!
Bu saldırının bireysel olduğunu ve arkasında başka güçlerin bulunmadığını sanmak sanırım aşırı saflık olur. Yiyecek ekmeğe, otobüse binecek paraya muhtaç birinin, güvenlik sınırlarını aşarak Sayın Özgür Özel’e kadar yaklaşması düşündürücüdür.
Hiç kuşku yok ki bugüne kadar yaratılan şiddet dilinin bunda payı vardır. AKP Genel Başkanı’nın CHP ve genel başkanları için bugüne kadar kullandığı sıfatlara bir bakalım. "CHP camileri ahır yaptı, kanalizasyon çukuru, çöplük, pislik, CHP’ye altın palan vursan yine eşektir, virüs, çamur, çete avukatı, cibilliyetsiz, yüz karası, bahtsız bedevi, darbeci, cani ruhlu, tinerci, çapsız, sığ, şizofren tip, ahlak yoksunu, namussuz, siyasi sapık, tasmalılar, akbabalar, vampir, ahlaksız, soytarı, insan müsveddesi, sürüngen, namussuzlar, sürtük, zillet…”
Daha saymaya kalksam sayfa yetmeyecek.
Bu kadar ağır dillerin kullanıldığı ortamda, doğal olarak kendine görev çıkaranlar olacaktır. En son “telef olacaklar” dedi. Hayvan leşi olarak gördü.
Daha önce de Yine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na Çubuk’ta bir saldırgan yumruk atmıştı. Şahsın kimliği araştırıldı; inek hırsızı çıktı. Daha sonra da benzin hırsızlığına terfi etmiş. Evet şaka değil bu şahıstan bir kahraman yaratmak için el öpmeye, fotoğraf çektirmeye sıraya girenler oldu.
Sağda bir kahraman yaratma sıkıntısı var. İnek hırsızından kahraman yaratma mücadelesi verdiler. Sanırım şimdi de bu katilden bir kahraman yaratma çabası olacaktır. Sıraya girip fotoğraf çektirenler.
Terör, şiddet, ölüm, kalım, vurma, kırma, sindirme… Kimseye iyilik getirmemiştir. Bu yolun sonu karanlıktır. Bu barışın, huzurun, mutluluğun, iyi insan olmanın dili değildir.
Bu yumruk kargaşadan medet umanlar tarafından Türkiye’ye atılmıştır. Şiddet karşı şiddeti doğurur. Ne denmek isteniyor? Bir eli kanlı katille ülkeye ayar vermeye mi çalışıyorlar? Korkutup sindireceğini mi sanıyorlar?
Unutmayalım ki ateş, kendisini keşfedenleri de yakmıştır. Böyle giderse buna devam edilirse, bu ateş herkesi yakar.
