Gazetecilik zor zanaat…
Zor meslek…
Her ne kadar büyüklerimizden biri olan(Rahmetli Şinasi Nahit Berker) “Gazeteci olunmaz, doğulur” demiş olsa da, bunu kanıtlayanların sayısı çok azdır…
Yoktur da denebilir.
Varsa bile istisnadır ve tesadüfidir…
Özeti ve hakçası “gazeteci olunur.”
Tabii bir çok şartı var…
Misal…
Sevmek, içselleştirmek, merak etmek, çok okumak…
İyi bir gazeteci seviyesine gelmek için mesleğin tüm kademelerinde çalışmak, deneyim edinmek çok önemli…
Aslında mesleği içselleştirmeye gayret etmek çok değerli…
Bir de meslek süresince (5 N 1 K) peşinde koşmayı ihmal etmemek…
Lafı uzatmaya gerek yok…
Mesleğin inceliklerini de analiz etmek şu an için gereksiz.
Sevgili meslektaşımız Yılmaz Özdil’in TV ekranından sarf ettiği “Haberi koklamak” cümlesinin devamını getirmek istiyorum…
Özdil’in Sözcü TV ekranından “Bizim haberciler (gazeteciler) haber koklamak yerine başka şeyler koklamışlar” cümlesi çok önemli…
Yani, uyuşturucu kullandıkları iddia edilen kadın spikerlerin ve bazı gazetecilerin adının karıştığı olayları analiz ederken söylenen bu cümle, gerçek gazetecilerin üzerine kabus gibi çöker mi?
Çöker…
“Bizim gazeteciler haber yerine, meğer kokain koklamışlar”
Oysa gazetecinin işi, gerçeklere ulaşmak için haberi anında kavramak-algılamak-içselleştirmek, özetle “koklamak” çok ama çok önemli…
Burada kastettiğim haberin koklanması…
Ve haber takibinde bulgulara ulaşmak şart…
Gerisi kolay…
Haberin gerekli unsurları, yani “ne”, “neden” ve “niçin’ler yanında, “nerede”, “ne zaman” ve “kim” in olduğu nasılsa ortaya çıkarılır.
Bu iş kokain koklamaya hiç ama hiç benzemez.
Böyle bir nesnenin adı, gazeteci mesleğinde çalışanların uzağından bile geçmez.
Ne yazık ki, son gelişmeler ve ortaya çıkan gerçekler, mesleğin nasıl dibe vurduğunun işaretleri…
Umarım bu ilk ve son olur…