Yasalarımızda evlenme yaşı on sekiz yaş ve üstü olarak kabul edilmiştir. Bu sınırın altında ve daha altında evliliklerin yapılamayacağını, hiçbir evlendirme kurumunun bu sınır altında bir evliliğe izin vermeyeceğini yasalar belirlemiştir.

Anayasada ve medeni kanunda açıkça yer aldığı gibi genç kızlarımız bu yaş sınırlaması çerçevesinde nikâh memurunun karşısına çıkabilir ve evlilik sözleşmesini imzalayabilir. Daha genç yaşlarda evlilik düşünülemez. Birçok nedenle düşünülemez. Evlenecek kız çocuğun kemik gelişimi, çocuk doğurma olgunluğuna ulaşması, ruhsal olarak evliliğe hazır olması, hamile kalma ve doğacak çocuğa sağlıklı bakma olgunluğuna ulaşması, çocukluktan genç kızlığa geçişinin hem eğitim hem de ruhsal olarak dengeli olması gibi nedenlerle düşünülmemelidir.

Bedevi kültürün etkisiyle yaygınlaşan çocuk yaşta evlilikler cumhuriyet döneminde hemen hemen hiç görülmemiş olsa da son yirmi üç sene içinde giderek artan oranda yaygınlaştı. Kız çocukları anaokulundan başlamak üzere evliliğe özendirildi. Okumaktan, okula gitmekten, laik bilimsel temel eğitim almaktan uzak tutulmaya, okutulmamaya ve mümkün olan ilk fırsatta evlendirilmeye çalışıldı. Medyaya yansıyan birçok görüntü 40 – 60 yaş arası erkeklerin çocuk yaştaki kızlarla evlendirildiklerini ortaya koydu. Bu akıl almaz tutum yüceltildi. Bu aynı zamanda evrensel çocuk hakları bildirgesinin ilkelerine göre de sakıncalıdır.

Bu konuda kendilerini özel bir görevle görevlendirilmiş gibi birçok tutucu, gerici kişi çocuk evliliğini yücelten, belli inanç merkezlerine bağlayan görüşler ileri sürdü. Bu konuda Boğaziçi Üniversitesinde konuşmaya çağrılan bir yazarın geleceğini öğrenen öğrenciler protesto gösterileri yaparak konuşmasını istemedi. İşte bu aşamada ipler koptu. Devletin güvenlik güçleri ve özel korumalar öğrencilerin yasa dışı gösteri yaptıkları gerekçesiyle gösteriyi dağıtmaya başladı. Polisle gösterici gençler arasında bir arbede yaşandı. Basındaki haberlere göre 97 öğrenci gözaltına alındı. Bunlardan önemli bir bölümü salıverildi, haklarında dava açılmadı. 7’si adli kontrolle serbest bırakıldı, 4’ü tutuklandı.

Öğrencilerin laik, bilimsel, çağdaş eğitim istemeleri, kız çocuklarını çocuk yaşta evlendirilmelerine karşı oldukları son derece olgun bir istemdi. Yaptıkları gösteri de anayasal haklarıydı.

Öğrenci sözcüleri “Bu ülkenin üniversiteleri; bilimin, eşitliğin ve özgürlüğün peşinden giden öğrencilerin omuzlarında yükselir. Üniversitelerimizde gericiliğe yer yoktur.” diyerek çocuk yaşta evlendirme ve benzeri anlayışa karşı olduklarını açıkladı. Aynı zamanda 6 yaş gibi çocukların evlendirilmesinin ‘pedofili’ (=çocukla cinsel ilişki) sapıklığını çağrıştırdığını belirttiler.

Eğitim kurumları çağdaş, bilimsel, laik kurumlar olarak cinsiyet ayrımının yapılmadığı eğitim yuvaları olarak işlevini yerine getirmeli, bu çağ dışı, gerici anlayışlara kapılarını kapatmalıdır. Bilimin öncülüğünden uzaklaştıkça daha çok anlamsız, çağa uymayan anlayışlar sergilenecektir. Dünya toplumları bilimde ilerleme, uzay teknolojileri, modern üretim anlayışları, gezegenler arası seyahat, insanlığı daha ileri götürecek buluşlar üzerinde çalışırken bizim ülkemizde cinsellik, erken yaşta evlilik, temel temizlik konuları gibi sıradan konularla meşgul olmamız utanılası bir durumdur. Bir an önce uyanmalı, çağı yakalamalı ve bilimsel ilerleme yolunda yeni aşamalar katetmeliyiz.

Umarım ilerdeki yıllarda benzer çirkinlikler yaşamayız.

Sami Aydoûan Gšrsel