AFAD, (Afet ve Acil Durum yönetimi) bu sabah saat 04.08'de Düzce'de 5.9 büyüklüğünde deprem meydana geldiğini duyurdu.

Gölyaka merkezli deprem İstanbul ve Ankara başta olmak üzere birçok ilde hissedilmiş. Ben İstanbul’da depremi hissetmedim.

Demek ki, derin uykudaymışım. İstanbul’da yıllardır sürekli deprem korkusuyla yaşadığımız için ben de depremden çok korkarım. Deprem sonrası eşime, çocuklarıma, torunlarıma bir başka gözle bakarım.

Yastığa başını koyunca düşünüyorsun,

Yarına var mısın, yok musun bilmiyorsun!

Ölmeden mezara girmiş gibiyiz İstanbul’da,

Bir varmış, bir yokmuş misali yaşıyorsun…(Mehmet Özata)

Böyle zamanlarda bilge Baaddin imdadıma yetişerek beni teselli eder.

BİLGE BAADDİN SÖZLERİ

1-Yaşama hakkının son kullanma tarihi yoktur.

2-Madem ki bütün partiler ve liderleri çok başarılı, bir dahaki seçimde halkı değiştirelim! Demek ki, halk bu işi beceremiyor!

3-Dünya nüfusunun yüzde beşini oluşturan Araplar dünyada üretilen silahların yüzde ellisini satın alıyor ve bu silahlarla birbirlerini öldürüyorlar. Sonuç, dünyadaki göçmenlerin yüzde altmışı Araplardan oluşuyor. Bu arada ortak düşmanları İsrail’e karşı beddua ederek savaşıyorlar.

4-Adam Haham’a soruyor, “sonsuza dek yaşamak istiyorum, ne yapmam lazım?” Haham, “Evlen”. “Evlenince sonsuza dek yaşar mıyım?” “Hayır, sonsuza dek yaşama arzun kaybolur.”

5-Bir ilişkiyi kurtarmak için önce sabır, sonra zekâ, sonra bir kaşık tuz, 10 gram zencefil, bir tutam meyan kökü… Hâlâ okuyor musun? Sirke de koy, sirke!

6-Dedeme “Sana mahalleden Suriye’li bir hatun bulalım” dedim. “Acele etme Ukrayna da karışık” dedi.

7-Bir Japon karısına demiş ki “Tiki taki”, karısı cevap vermiş,” Kua nini”, Japon üzülerek yanıt vermiş, “Taka anji rediyumba yaku”, karısı ağlayarak cevap vermiş, “mini takumu kakabunda misa mihi”… Yahu sanki bir şey anladın da hâlâ okumaya devam ediyorsun. Sana ne milletin ailevi sırlarından?

8-Sağlık personeline sövenler, dövenler, öldürenler, lütfen hastalandığınızda veterinere gidin.

9-Kadın doktora sorar: “Kocam uykusunda sürekli konuşuyor, iyileşmesi için ona ne verebilirim?” Doktor: “Kocan uyanıkken ona konuşması için fırsat ver.”

10-Eğitimde Cumhuriyetin kazanımlarını, müfredatı, sınav sistemlerini velhasıl her şeyi değiştirdiniz ama bir okula gidiş saatlerini değiştiremediniz.

Çocuklarımız şafak operasyonuna mı, okula mı gidiyor belli değil!

11-Yaklaşık 22 senedir Çorum Haber ve Osmancık Haber yazılarımı internetten çağdaş, aydın ve kültürel donanımlı 170 okuruma yolluyorum. Pek çoğundan Allah rızası için yılda bir kez olsun geri dönüş alamadığım için şu dörtlüğü yazmıştım.

Bildiğim yerde misiniz, bileyim! / Gördüğüm halde misiniz, göreyim!

Ara sıra bir iki satır yazın da / Varlığınıza şükredip sevineyim. (Mehmet Özata)

12-Türk basınının renkli kalemi Hıncal Uluç üstadı kaybettik. Hıncal beyle tanışırdık. Opera sanatçısı komşum Mesut İktu’nun 40. Yıl jübilesinde “Hıncal bey, Galatasaray eleştirileriniz yüzünden okurlardan sürekli küfür alıyorsunuz, lütfen, sık sık Galatasaray eleştirisi yapmayın” dedim. “Hocam, ben sevdiğim Galatasaray camiasının hatalarını yazmadan yapamam” demişti. Hıncal beyi sevgi, saygı ve rahmetle anıyorum. Türk basın camiasının başı sağ olsun.

13-Sömüren ülke Amerika olur, İngiltere olur, ne bileyim Fransa olur. Dünya tarihinde Suriye’liler tarafından sömürülen tek ülkeyiz.

14-İlber Ortaylı, “ Fransızcadan Almancaya tercüme bir kitabı okurken, (orijinali Fransızca) bir öğrenci “Hocam çok yavaş okuyorsunuz, ben okuyayım” dedi.

“Gel de oku” dedim Verdim kitabı, “ Ama bu Almanca!” dedi ve utandı.

15-Yıllar önce İş Bankası kulesinde Cahit Sıtkı Tarancı’yı anma gecesinde sahneden dekolte bir kıyafetle sandalyede oturan Şevval Sam’a eşlik eden bir devlet tiyatrosu sanatçısı Cahit Sıtkı Tarancı’nın “Dalgın Ölü” şiirini okumuştu.

Dün gece güzel bir kadın geçti kabrimin yakınından,

Doya doya seyrettim gün hazinesi bacaklarını / Gecemi alt üst eden…

Söylesem inanmazsınız, düşürünce vermeye kalktım mendilini,

Öldüğümü unutmuşum…

23 Kasım 2022