Diyarbakırspor’dan sonra Gaziosmanpaşaspor’a da 2-0 yenilen Çorumspor’un ligde kalma şansını yok denecek kadar azaldı. Ligde kalabilmesi için bence artık çok büyük bir sürpriz gerekli. Diyarbakırspor, Gaziosmanpaşa ve Tokatspor maçlarında alınacak sonuçlar Çorumspor’un kaderini belirleyecekti. Bu kritik dönemeç ne kadar az hasarla atlatılırsa umutlar o kadar taze kalacaktı ama olmadı. Önce Diyarbakırspor, ardından Gaziosmanpaşa yenilgileri Çorumspor’un umutlarını yok denecek kadar azalttı.

Gaziosmanpaşa maçı aslında oynanmadan kaybedilen bir maçtı. Maç öncesinde futbolculara alacaklarıyla ilgili yapılan tehditvari açıklamanın yanında kısıtlı kadroya rağmen Oğuz’un kadro dışı bırakılması sonu hazırlayan önemli etkenlerdendi. Oğuz’un yaptığı ne kadar doğru değilse, kadro dışı bırakılması da o kadar yanlıştı. Başka bir ceza verilebilirdi.

Yönetim göreve geldikten sonra futbolcuların alacaklarının ödendiğini açıkladı. Yani gelinen noktada bütün suç futbolcuların omuzlarına kaldı. Oysa gerçek olan, futbolculara 5 kuruş ödeme yapılmamasıdır. Çünkü ‘paralarını kuruşuna kadar ödedik’ açıklamasının altında yatan gerçek, Mayıs-Haziran’a kadar evrak verilmesidir.

Maç haftasında futbolcularla toplantı yapıp ‘Gaziosmanpaşa ve Tokat maçlarından 4 puan çıkmazsa kuruş para yok’ derseniz ortaya böyle bir tablo çıkar. Çünkü futbolcu strese girer, istediğini yapamaz. Karşı karşıya pozisyonda bile çerçeveyi tutturamaz. Özetle, dışarıdan Çorumspor’u sabote etmeye kalksanız ancak bu kadar olurdu. Ama tüm bunlar futbolcular için mazeret olamaz. Sahaya çıkıyorsanız en iyisini yapmak zorundasınız.

Maça gelince; Çorumspor belki de çok pozisyon bulduğu ender maçlarından birini oynadı. Ama değerlendiremedi. Mücadele açısından standardın altında bir maç oldu. Rakip topu havadan oynadığında etkili oldu. Çünkü fizik olarak Çorumspor’dan üstünlerdi. Gökhan’ın 29. dakikada gelen golü moralleri iyice bozdu. Sonrasında Özkan’ın kaçırdığı net fırsatlar umutsuzluğu daha da artırdı.

İlk yarıda girilen pozisyonlar ikinci yarı için umut ışığı olsa da, son vuruşlardaki etkisizlik ve final paslarındaki yanlış tercihler nedeniyle bir türlü skorda denge sağlanamadı. Sedat Hoca tek forvette ısrarcı davrandı. Ömür’ü ancak  85. dakikada forvete göndermesi 1 puanı düşündüğünün göstergesiydi. Basit hatalar yapan Gaziosmanpaşa savunmasına karşın uzun süre tek forvetle oynamak kaçınılmaz sonu hazırladı.

88. dakikada kaleci Emrah’ın yaptığı gereksiz penaltı ve sonrasında gördüğü kırmızı kart aslında Çorumspor için sezonun bittiğinin fotoğrafıydı. Önünüzde hayati Tokatspor maçı varken ve kaleye alternatifiniz yokken görülen kırmızı kart sorumsuzluktan başka bir şey değildir.

Sonuçta 2-0 yenilen Çorumspor sadece maçı değil, bence sezonu ve 2.ligi büyük ölçüde kaybetti. Maça gelen az sayıdaki taraftar üzerine düşeni yaptı. Belki de son haftalardaki en coşkulu taraftar grubuydu. Demek ki Çorumspor 400 bilemediniz 500 kişinin umurunda. Çorumspor gerçeğini bir kez daha gördük. Hayati maçta bile tribünler boş kalıyor ve şehrin ileri gelenlerinden “çıt” çıkmıyorsa Çorumspor bitmiş demektir. O zaman şimdiden herkese geçmiş olsun demekten başka geriye bir şey kalmıyor.

Şunu da hatırlatmakta yarar görüyorum. Eğer Çorumspor küme düşerse ki bu gidişle kaçınılmaz bir son, 3.ligde barınması çok ama çok zor. Çünkü mevcut kadrodaki futbolcuların çoğu yaş sınırlaması nedeniyle 3.ligde oynayamayacak. Bu durumda Çorumspor transferin önünü açmak zorunda. Yoksa yeni stadı yapmaya gerek bile yok. O kadar para heba olmasın. İş alanlarına yatırım yapılsın ki gençlerimiz işsiz kalmasın.