Bu yüce milletin yüce ecdadı da ağaca, yeşile, ormana böylesine önem vermiş. Yöneticileri de bu insanları memleketin nizamına katkılarını altınlarla ödüllendirmişlerdir. Bizler de ecdadımıza layık bir evlat ve torunlarımıza örnek olan birer baba ve dedeler olmalıyız.

Görüldüğü gibi orman, ağaç ve yeşillik tutkusu bu günün değil, yüzyılların, bin yılların sevdasıdır. Yani ağaç, orman ve yeşil insanla hatta insandan önce var olan bir olaydır. Çünkü yüce Allah, dini verilerin ve bilimsel araştırmaların da belirttiği gibi önce bu kainatı, gezegenleri ve doğayı, dünyayı yarattı, sonra insanı bu kutlu mekana Adem’i yaratarak iskan etti. Demek ki, doğa, tabiat, insandan önce vardı. Yani ağaç insandan daha yaşlıdır. Dünyanın yaratılış sebebi insanın, yaşam sebebi ise ağaç, orman ve yeşil ve sudur. Topraktır. Bunların hepsi birbirinin sebep ve sonucudur. Birisi yoksa öbürü de yoktur. Orman yoksa yağmur, yağmur yoksa su, su yoksa ağaç yoktur. Bunlar yoksa insan da yoktur. Çünkü bunlarsız hayat olmaz. İşte ağaç, orman, yeşil böylesine önemli bizler için. Hayvanat, haşerat için olmazsa olmazımızdır. Böylesine önemli canlılara can veren, hayat sunan, ağaca, ormana ve yeşile nasıl önem vermemiz ve yeryüzünü yeşille donatmamız gerektiği bu konuda yüzyıllar ilerisini kapsayan projeler üretmemizi gerektirmektedir. Ormanı, ağacı ve yeşili canımız gibi korumamız gerektiğini ortaya koymaktadır.

Ağaca, ormana, yeşile adanan ömür sahipleri devlet, millet, kuruluş ve şahısları desteklemek, onları onurlandırmamızın lüzumu ortaya çıkmaktadır. Bu konuda devletimiz, hükümetimiz ve belediyelerimiz elinden geleni yapmaktadır. Bu hususta devlet ve hükümet olarak Orman ve Su İşleri Bakanımız Sayın Veysel Eroğlu’nu kutlamamak haksızlık olur.

Bizim gözümüzde cennetten bir parça olan güzel yurdumuzun özel mekanı Çorum’a 10 senedir hizmet eden, Çorum ve çevresini halkın huzuru ve istirahatını amaçlayan park ve bahçelerin sayısını günden güne çoğaltan, caddeleri çiçeklerle, lalelerle süsleyen Çorum Belediyesine, Park ve Bahçeler Müdürlüğü’ne özellikle yeşil, park, bahçe ve yeşil tutkunu sayın Belediye Başkanımız Muzaffer Külcü’yü candan tebrik ediyor, bu hususta emeği geçen Belediye Başkan Yardımcılarını, müdürlerini ve çalışanlarını cnadan kutluyorum ve başarılarının devamını diliyorum.

Bu arada gördüğüm bir hususu da belediyemizin dikkatine sunmak istiyorum. Özellikle şehrin merkezindeki parklarda kadınlarımıza yer ayrılmadığı, erkeklerin kadınlarımıza oturmaları için fırsat vermediklerini görüyoruz. Hanımlarımızın bu konudaki mağduriyetlerinin giderilmesi için onlara mahsus veya uygun şehir için parkların yapılacağını da ümit ediyorum ve inanıyorum.

Toplumda ağacı, ormanı yeşili sevmeyen bir kimse olacağını düşünmüyorum. Akıl sağlığı, sorunu olanlar zaten mazurdur. Ancak, arzu ve istekleri had safhada olduğu halde bağı yok, bahçesi yok, ağaç dikmek için imkanı yok, maddi ve manevi gücü yok, ancak hassasiyetleri ve arzuları var olanlar çokça mevcuttur. Bunlar da topluma duaları ile katılıyorlar.

Toplumda orman, ağaç ve yeşile aşk derecesinde bağlı olanlar ve bu konuda her türlü fedakarlığı yapan kardeşlerimizin de sayılarının çok olduğunu biliyorum.

Toplumu teşvik eder düşüncesi ile birkaç örnek sunmak istiyorum.

Çorum Haber Gazetemizin Yönetim Kurulu Üyesi ve Şirket Genel Müdürü Sayın Mehmet Yolyapar’ın, sözüyle, kalemiyle, tavır vie hareketleriyle ağaç, orman ve yeşile olan tutkusunu biliyorum. İşi icabı ağaç yetiştirmeye imkânı olmadığı için üzüntülerini, ezilerek belirttiklerine de şahit olmuşumdur. Ancak bu eksikliğini söylem ve kalemiyle, medya kanalıyla gidermeye yönelik gayretleri de malumdur. Aslında Sayın Yolyapar, Çorum Haber’deki görünümü ile Çorum sevdalısıdır. Bütün çabası Çorum içindir. Güzel Çorumumuzun kalkınması, yücelmesi, güzelleşmesi için cesaretle ve hararetle fikirlerini açıklamakta, kamuoyu oluşturmaktadır.

Özellikle Çorum havaalanı için elini taşın atına değil ateşe sokarcasına yerel medyada mücadele etmektedir. “Herşey Çorum ve Çorumlu içindir” onun ana fikridir. Bundan dolayı da kendisini kutluyorum. Bu vesile ile Sayın Yolyapar’ın yeşili, ağacı kesenlere karşı tavırlarını sergileyen bir olayı sunmak isterim.

Ağaç üzerine olan hassasiyetine ait anısını sunan malumunuz Çorum’un en büyük caddesi Gazi ve İnönü caddeleridir. Bu caddeler boyunca iki taraflı yol boyu sanırım 1950 yıllarında dikilen bugün 60-70 yıllık ağaçlar var. Bir ara bu ağaçlar budama amaçlı ve bazı sebeplerle kesiliyor. Halk tabiri ile başları tımarlanıyor. Sadece kütükleri kalıyor. Yolyapar o sabah işyerine, gazetesine gelirken ağaçların budaklı durumuna muttali oluyor, görüyor. Kendi tabiri ile ağaçlar sanki gözyaşları ile insanlara acılarını bildiriyor. “Ağaçları böyle görünce sanki kolum kanadım kırıldı. Bedenimde mecal, güç kalmadı. Ruhumu bir üzüntü aldı. Fakat yapacak protestodan başka bir şey yoktu.”

Tabii ki o günün şartlarına göre sözle ve yazı ile gerekli uyarıları yapıyor. Toplumsal tavrını ve otokritiğini yapıyor. Zaman zaman konu ile ilgili söz açılınca bu acıklı anısını o günkü üzüntüsünü aynen hissederek anlatıyor.

Ne olur bütün insanlarımız parklarda, bahçelerde, ormanda, mesire yerlerinde aynı hassasiyetle hareket etseler, çocuklara sahip olsalar, yeşili, ağacı korusalar kötü mü olur. Elbette iyi olur. Bu bir umumi medeniyet kültürüdür. Zamanla gelişir.

Çorumumuzun gelişmesi, yükselmesi, kendisine layık olan yerde yerini alması için çaba harcayan iki değerli insan da; hareketleri ve yazıları ile ve eğitime olan katkısı ile, hayır hasenat sahibi bir abimiz olan Sayın Hacı İsmet Çenesiz ve yüksek teknolojiye dayalı, yatırımla kalkınmanın mümkün olacağını savunan, girişimciliği, çalışma aşkını, işveren-işalan ilişkilerini açık bir üslupla yazıya döken İsmet abimizin ağabeyi Sayın Hacı İlhan Çenesiz’dir. Bunlar da yazar, çizer, yatırımcı, sanayici, siyasetçi ve birçok Çorum sevdalısı gibi her şey Çorum içindir prensibi ile çalışan kardeşlerimizdir. İsmet Abi özellikle sosyal içerikli ve Çorum’un imarı, trafik sorunu, gelenek ve görenekleri, iş ahlakı, teknolojiye dayalı kalkınma ve yeşil Çorum, yeşil belde cennettir hedefine yönelik çalışmalarını kalemleri ile yıllardır ciltler dolusu eser olacak makaleler yazarak ilimize ve güzel insanlarımıza hizmet etmişlerdir.

İsmet Çenesiz abimiz özellikle bu konularda gayretleri olanları maddi olarak desteklemekte, katkılarını sunmaktadır. Ben bunları yakinen bilen birisi olarak toplumumuza örnek olması niyetiyle arzetmiş oluyorum. Mühim olan ileriyi gören gelecek ihtiyaçları giderecek projeler üreten öneriler sunan, fikir sahibi yazar, çizer ve kanaat önderlerine, bilimsel veriler sunan insanlara ihtiyacımız vardır. Bir fidanı alıp bağa-bahçeye, meraya, meşara vs. dikmek ne kadar önemli ise, bu işi yapanlara yüzlerce çam fidanını satın alıp bu işe gönüllü olanlara vermek daha kutsaldır diye düşünüyorum. Sayın Hacı İsmet abimiz bu hayır işlerini en iyi yapan ve bundan son derece mutlu olan bir saygıdeğer beyefendidir. Allah sıhhat, uzun ömürler versin kendisine, ailesine, işine ve çalışanlarına diyorum.

(SÜRECEK)