Sevgili Ebeveynler,

Sizlerin de bildiği gibi eğitim, insan hayatının en önemli unsurlarından biri olarak kabul edilir. Ancak son yıllarda, özellikle pandemi döneminde, birçok çocuk için okul, daha az cazip bir yer haline gelmiştir. Online eğitim, sosyal izolasyon ve derslerin monotonluğu, öğrencilerin okula olan ilgisini azaltmış ve motivasyonlarını düşürmüştür. Peki, çocuklara okulu sevdirebilmek için neler yapabiliriz? Sizlere bazı tavsiyeler ve taktikleri sunmak isterim:

1.   Öğrenmenin geçtiği eğlenceli yollar: Okul, çocuklar için sıkıcı bir yer olmamalıdır. Okulu sıkıcı yapan şey ise, çocukların oraya gittiğinde vakitlerini nasıl geçireceğini gün sonuna kadar tahmin edebiliyor olmalarıdır. Çocuklarınıza haftanın belirli günlerinde öğretmenlerine sorması, cevap alması gereken sorular ve görevler verirseniz okula gitmeyi daha eğlenceli hale getirebilirsiniz. Bu sorular derslerden uzak fakat gündelik hayatı tanımlamaya yakın sorular olabilir. Örneğin: “Hava durumu nasıl tahmin edilebilir? Nasıl ölçülür?” bu soruyu öğretmenlerine sorması, öğrenmesi, gerekirse küçük notlar alması ile ilgili çocuklarınızı görevlendirebilirsiniz.

2.   Gerçek dünya ile bağlantılar kurmak: Ders içeriğini gerçek dünya uygulamalarıyla ilişkilendirmek, öğrencilerin neden öğrenmeleri gerektiğini anlamalarına yardımcı olabilir. Örnekler ve uygulamalar, soyut kavramları somut hale getirir ve öğrenmeyi daha anlamlı kılar. Örneğin: çocuğunuzun işlediği konu “geri dönüşüm ve atıklar” olsun. Bu konu sonrasında ya da öncesinde evde kızartma yağı olarak kullanılan atıkların nasıl çöpe atılması gerektiğini ona öğretebilirsiniz. Bu durum okulda işlediği konu ile gerçek hayatın bağlantılı olduğunu kavramasını sağlayacaktır.

3.   Çocukların ilgilerine saygı göstermek: Her öğrenci farklı ilgi alanlarına sahiptir. Okul, bu farklılıkları kabul edip desteklemelidir. Öğrencilere sanat, spor, müzik gibi ilgi alanlarını keşfetme fırsatları sunmak, okula olan bağlarını güçlendirebilir. Fakat her şey okulla alakalı olmayabilir. Sizlere daha önceki yazılarımda saatlere olan ilgimden bahsetmiştim. Küçük yaşlarımda saatlerin iç mekanizmalarını incelemek, onları parçalayıp çarklarının döngülerini çizmek fazlasıyla hoşuma gidiyordu. Bu ilgim uzun süre devam etti ve okul ile alakası olmayan bir hobiydi. Ebeveynlerin çocuklarında gördüğü farklı hobileri okul ya da derslerle alakalı olmadığı için bastırması, yasaklaması çocuğun okula olan nefretini arttırmaktadır. Çünkü bu noktada çocuk, keyif aldığı şeyi elinden aldığınız için size savaş açmak isteyecektir.

Unutmayın, her çocuk benzersizdir ve onların eğitim deneyimlerini kişiselleştirmek, onların okulu sevmelerine katkıda bulunabilir. Geleceğimizin teminatı olan bu genç zihinleri beslemek ve ilham vermek, hepimizin sorumluluğudur.

Çocuklarımız için sevgi, öğrenme, merak ve keşif dolu günler dilerim.