Demek ki lider seçmek çok çok önemlidir ve gereklidir. Hz. Ömer gibi adil liderlere ihtiyaç vardır. Bu gün dünyada önder olmuş bir çok lider vardır. Örneğin; tarih bunun şahididir. T.C. devletinin kurucusu banisi inkilap ve yeniliklerin, halkın, insanlığın huzuru için kullanan liderler gelmiş ve gelecek ve olacaktır. Her milletin her devletin böyle öncüleri vardır. Bunu uluslararası düzeyde de görmemiz mümkündür. Dünya huzurv e saadetinin temeli adalet, adalet ve adalettir. Adaletin tesisi hakkın temini, tüm huzurun teminidir. İsyanın engeli, adalettir. Hak, hakkın, Allah’ın halk için koyduğu şaşmaz ölçüdür. Zulüm, toplumu zehirleyen en korkunç zehirdir. Adalet oun panzehiidir.

Dünya huzurunun sağlanmasında önemli olan 3 şart bölüşüm ve paylaşımın sağlanmasında ana unsur olan küresel ucuzluktur. Sıkıntılı olan bir kişinin ve böyle kişilerden oluşan toplumların huzurlu olmaları düşünülemez. “Üç maymun oynamaz” sözü söylenmez. Abes gibi görünse de aslında çok doğru söylenmiş bir sözdür. Bölüşüm ve paylaşım varlıkla zenginlikle olur. Zenginlik sermaye ile, sermaye tasarrufla birikir. Varlığın temeli de çalışmaktır. Bu da yeterli değildir. Planlı programlı bilgi ve teknolojiye dayalı üretimle olmaktadır. Çalışan kazanır, kazanan harcar. Dinimizin emri ise mutlak çalışmaktır. Kıyame suresinde, insanın çalışmasından başkası yoktur, buyurulması bir emirdir. Allah zenginliği dilediğine verir, ama çalışanın emeğini de asla zayi etmez.

Ucuzluğun temeli ihtiyaç duyulan malın, emtianın alet ve edevatın bol olmasına bağlıdır. Enflasyonun anası da pahalılıktır. Pahalılık ise arzu edilen, ihtiyaç duyulan maddenin azlığıdır. Dünyada ekonomik adaletin sağlanmasıhakça bölüşüme bağlıdır. İslamiyet bu derdin çaresidir. Gerek yardımlaşma, daynışma müesseseleri ile, gerekse çalışmaya verdiği önem nedeni ile üretimin sağlanmasının teminidir.

Dünyada birinci nimet candır. Vücut ve ruh sağlığıdır. Yani, sıhhattir. Akıl ve ruh sağlığıdır. Sonra imandır. Sonra bunlaı en iyi şekilde kullanmaktır. Dünya huzurunun sağlanmasında 4 ana şart; sağlam aile yapısıdır, isabetli kararlarla yapılan sürekli istikrarlı, devamlı huzurlu aile fertinden oluşan toplumlar olmaktır. Çünkü sağlam aileden sağlam çocuklar olur, onlardan da sağlam toplum ve toplumlar oluşur. Bugün batının en birinci problemi aile yuvalarının yıkımından dolayı ortada kulan aile bireylerinin, özellikle de çocukların sahipsiz kalmaları batı toplumlarının başlarında birinci derttir. Sorunlardan madde bağımlılığı da çok ayrı bir derttir. Hükümetleri meşgul eden ve ekonomilerini sarsan bir olaydır. Bu hususta milyarlarca dolarlar harcanmakta, evlilik müessesesinin yıkımı devletlerin, milletlerin yıkımı demek haline gelmiştir. Özellikle doğu avrupa ülkeleri İsveç, Norveç, Finlandiya, Danimarka gibilerinde evlilik dışı yaşam yüzde 80’lerin üzerine çıkmıştır.

(SÜRECEK)