Bu gerçek ortada iken, birlik ve beraberlik nasıl sağlanacak, fedakar ve feragatla dünya huzuru sağlanması uğruna olacaktır. Burada ortak olgunluk, hoşgörü, diyargamlık olursa saygı ve sevgi ile hareket etmek temin edilirse bu mümkündür. Eğer mümkün olmasaydı akıl, fikir, vicdan ve izan bunu emretmezdi. Aklın yolu bir, gerçekler de birdir. Madem ki dünya huzurunun sağlanması insanların mutluluğu amaçlanıyorsa, bunun mutlak bir yolu bulunmalıdır. Bunun esası da empati, sempati denen kuralların tatbiki, yani müsbet hoşgörü ortamının teminidir.

2-Dünya huzurunun temin için ikinci madde; öncü kuvvetlerin bu konuyu önemsemesi ve gayret sarfetmesi, bu düşüncelerin kurallaştırılması, yani dünyada güç, kuvvet, üstünlük ögelerini ellerinde tutanları dünyaya jandarmalık yapanla, adalet ve hakkaniyet mevzuunda birleştirici rol oynmaları ile ancak sağlanabilir. Yoksa dünya zulmün hakimiyetinden kurtulamaz.

Elbette ki bu iş öyle sanıldığı gibi kolay bir iş değildir. Zenginliği, hakimiyeti, üstünlüğü, güç ve kuvveti paylaşmak, ter etmek son derece zordur ama mümkündür. İhtilallerin, darbelerin, inkilapların ana nedenlerinin en önemli sebebi zorbalığa karşı direnişlerdir. 1789 Fransız ihtilali veya inkilabı adındaki geniş hacimli eser okunursa bu işin zorluğu daha iyi anlaşılır. Şu gerçeği de hiç unutmamak lazımdır. O da şudur; bir zaman önce hayal bile edemeyeceğimiz olaylar, icatlar, buluşlar, iletişim ve teknolojik ve sosyal ekonomik gelişmeler olaylar bugün hayatımızın bir parçası haline gelmiş, hatta yaşamamız için olmazsa olmaz olmuşlardır. Örneğin TV, telekominikasyon, uzay çalışmaları, denizde karadaki gelişmeler, tarımdaki inkişaf bunlardan sadece birkaçıdır. Demek ki “dünyada başarılamayacak bir iş yoktur. Ancak zaman alır” özlü sözünü unutmamak ve çalışmak gereklidir.

Dünyanın huzuru için ikinci şart, yukarıda azıcık değindiğimiz güçlü, cesur, fedakar ve cefakar, elini taşın altına koyan inançlı idarecilerin varlığı dünya huzuru için karar vermeleri gereklidir. O zaman görülecektir ki, problemler çorap söküğü gibi çözülecektir. Bunun için vefakar, cefakar inanmış yöneticiler lazımdır. Peygamberlerin Allah tarafından dünyaya gönderilişinin ana sebebi kokuşmuş, çökmüş, çürümüş nizam ile intizamların batıllaşmış, inanış ve sistemlerin ortadan kaldırılmaları için peygamberler gönderilmişlerdir. Hakkı, adaleti üstlenmiş, dirayetli yöneticiler e o yüce Allah elçilerinin görevlerinin gerçekleşmesinde umut olmuş salih, sadık, adil yöneticilerdir.

(SÜRECEK)