Seçimlerin değerlendirilmesi amacıyla düzenlenen basın toplantısında konuşan Yıldırım, 7 Haziran seçimlerinde karşılarında sadece bir partinin bulunmadığını, aynı zamanda valiler, kaymakamlar ve daire müdürlerinin de işin içerisinde olduğunu söyledi. Anayasa gereği tarafsız olması gereken bir cumhurbaşkanının sahaya inerek oyuna müdahale ettiğini kaydeden Yıldırım, “Seçim döneminde muhtarların üzerine büyük bir baskı kuruldu. ‘AKP’ye oy çıkartırsanız köyünüze yatırım gelir’ denilerek, köylere baskı yapıldı. Türkiye’de adil bir seçim olsaydı, valiler, kaymakamlar, daire müdürleri devreye girmeseydi AKP %30’u geçemezdi. İnsanların baskı altına alınarak, sindirilerek AKP’ye oy vermesi istendi. Tüm bunlara rağmen seçimle birlikte Türkiye ve demokrasimiz kurtuldu” dedi.
%60’lık bir kitlenin ‘AKP artık yoruldu, biraz dinlensin’ dediğini belirten Yıldırım, HDP’ye ise ‘Türkiye partisi olun’ mesajının verildiğini söyledi. CHP seçmeninin ise tıpkı Kızılay gibi davrandığını vurgulayan Yıldırım, “Genel başkanımız seçim dönemi boyunca sade bir dil kullandı. Kimseyle polemik yapmadı. Buna rağmen beklediğimiz oyu alamadık. Seçmenlerimiz 2011 seçiminde MHP’ye, bu seçimde ise HDP’ye kaydı” şeklinde konuştu.
Olası bir koalisyon halinde CHP’nin olmazsa olmazlarının bulunduğunu kaydeden Yıldırım, konuşmasına şu şekilde devam etti:
“İlk önce 17-25 Aralık dosyasının raftan indirilmesi gerekiyor. Yargı AKP baskısından kurtulmalı. Sosyal devlete yönelik uygulanması gerekenlerin yerine getirilmesi gerekiyor. Bu nedenle erken seçim ekonomik temeline dinamit koymak anlamına gelir.”
(Taner ŞİMŞEK)
Editör: TE Bilisim