Eski kültür bakanımız Talat Sait Halman’ın bin yıldan önceki kültürlerden harmanlayarak yaptığı 653 sayfalık bu derleme 1974 yılında ilk kez yayımlandığında Zeyyat Selimoğlu; “Halman’ın titiz çevirisiyle dilimize kazandırdığı “Eski Uygarlıkların Şiirleri “ tüm yeryüzüne dağılmış eski şiir bahçelerini günümüze getirip gözlerimizin önüne seriyor” demiş.
BABİL’İN BAŞ TANRISI “MARDUK” KONUŞUYOR
Kanı kanla birleştireceğim, / Kanı kemikle;
Bir şey yaratacağım benzeri görülmemiş,
Adı “İNSAN” olacak, / İlk insanı yaratıyorum…
ESKİ MISIR, “DİLİN GÜCÜ”
Güçlü olmak istersen söz ustası ol:
Dil, yiğit elindeki kırbaç gibidir.
İyi konuşan daha merttir iyi dövüşenden.
Dize getiremezler yüreği cerbezeli olanı.
İyilikle, adaletle hüküm sürer,
Atalar dilini güzel konuşan…
SANSKRİT “İZLER”
Kader kısa kesse bile iyi insanın sevgisini,
O sevginin izleri sürer gider insanlarda
Bir canın titreşimleri gibi…
ESKİ YUNAN / ŞİİRİN ÖMRÜ (KALLİ MAKOS)
Öldüğünü söylediler de
Herakleitos, oturdum ağladım.
Gün batıncaya dek konuşmuştuk kaç kere,
Halikarnaslı dostum,
Seni de yuttu karatoprak,
Ama şiirlerin ölmedi, ölmeyecek.
Her şeyi yerle bir eden
Ölüm ülkesi hiçbir vakit,
El süremeyecek onlara…
ÇİN / UZUN ÖMÜR
İnsanları tanımak, akıllılıktır;
Kendini tanımaktır aydınlanmak,
Başkalarını fethetmek, kuvvettir;
Kendini fethetmek, kudret;
Kanaattir en büyük zenginlik,
Erdem yolu bütün emellere kavuşturur,
Olduğu yerde duran, kalımlı olur.
Ölmek ama yitip gitmemek,
“Uzun Ömür” budur işte…
JAPON / İHTİYAR
Garip bir ihtiyar çıkıyor önüme,
İçimdeki derin aynadan bakıyor yüzüme…
ARAP / GÖĞE YÖNELEN AŞK (İBN HÂZIM)
Sevgilim tan yerinde güneşti, apak, parlak,
Başka bütün kadınlar birer yıldızdı ancak,
Aşka kapıldım, kalbim uçtu yuvadan, daldan,
Hiçbir yere konmadan artık gökte uçacak..
İRAN / ÖMER HAYYAM
Beni özene bezene yaratan kim? Sen!
Ne yapacağımı da yazmışın önceden.
Demek günah işleten de sensin bana:
Öyleyse nedir o cennet, cehennem?
6 Mayıs 2020