Aleviler için kutsal Muharrem ayının birinci günü Ankara’da bazı cemevi ve derneklere yönelik saldırının ardından AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ani bir kararla Muharrem orucunun son günü olan Aşure gününde Mamak’taki Hüseyin Gazi Türbesi ve cemevini ziyaret etti. Kamuoyunda yoğun olarak tartışılan konunun fayda ve zararı nedir?
Ziyarette düşündürücü noktalar var. İktidar Cemevlerini hukuken tanımıyor, dinsel yönden ise meşru görmüyor. Hüseyin Gazi Cemevi’nin dedesi Hüseyin Öz, “ Bir film platosu olarak kullanıldıklarını” söylüyor. Alevilikte misafir mihman olarak anılır. Mihman Hızır’dır. Hızır ise Hazreti Ali’dir. Misafire gösterilen saygı, hürmet Hazreti Ali’ye gösterilen saygının aynısıdır. Misafire neden geldin diye sorulmaz, saygıyla karşılanır, hizmet verilir, saygıyla yolcu edilir.
Bu arada Cemevi adını, alevi dedesi Hüseyin Gazi’den almaktadır. Hüseyin Gazi ünlü Türk Destan Kahraman Battal Gazi’nin de babasıdır. Hüseyin Gazinin Cemevi’ne yakın askeri saha içinde kalan türbesi bulunmaktadır. O türbenin, yine Hüseyin Gazi’nin türbe yakınında bulunan bir dönem yaşadığı mağaranın da ziyarete açılması talep edilmektedir.
AKP 20 yıldır ülkede iktidar. Her söyledikleri kanun oldu. 20 yıldır Cemevleri için hiçbir iyileştirme yapmayıp, seçimlere aylar kala ziyaretleri konuyla ilgili samimiyetleri tartışılır oldu.
Oysa Alevilerin istekleri gerçekleşmesi zor konular da değil.
-Her fırsatta 12 Eylül uygulamalarına sözde karşı olduğunu söylüyorlar. 12 Eylül artığı Zorunlu Din Derslerini kaldırmıyorlar. Avrupa İnsan Hakları Mahkemelerinin pek çok kararı olduğu halde. Topluma Arap yobazlığı ve gericiliğini din diye dayatıyorlar.
-Cemevleri ibadethane olarak tanınmıyor. Nerenin ibadethane olduğuna o inanç grubunun karar vermesi gerekirken, Erdoğan “İbadethanemiz tekdir, camidir, mescittir” sözleriyle oldukça net bir söylemde bulunmuştu, Cemevler’ini tanımıyor.
-Alevilere yönelik nefret söylemlerinin ardı arkası kesilmiyor. Dahası AKP’li Cumhurbaşkanı, Başbakan olduğu dönemde “Cemevleri, cümbüşevleri “ diyerek Alevileri son derece incitmişti.
-Madımak katliamı insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. Uluslararası antlaşmalarda da böyle geçer ve insanlığa karşı işlenen suçların zaman aşımı yoktur. Bu madde göz ardı edilerek düşürülen Madımak Davasını “Hayırlı olsun” diye karşılamıştı. Bu nasıl bir hayırsa Alevilerin yüreğine oturdu.
-Alevilerin “Madımak oteli, Utanç Müzesi olsun” isteği de hiçbir zaman kabul görmedi.
-İktidarın Alevilere bakışındaki samimiyeti şuradan daha net anlıyoruz. Tesadüf te olsa koskoca ülkede bir tek alevi kökenli vali, kaymakam yok. Kamuda işe alımlarda ve kıdem almalarda ayrımcılık bir türlü durmuyor.
-Dahası bunlarla yetinilmedi, tarihte en büyük Alevi Katliamını yapmış Yavuz Sultan Selim’in bütün tepkilere karşın, ısrarla ve bilinçle bir köprüye adı verildi.
-Büyük olasılıkla Millet İttifakının Cumhurbaşkanı adayı olacak, kamuoyu yoklamalarına göre de kazanacağı kesin gibi gözüken CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu’nu 2011 yılında Muş Mitinginde “Biliyorsunuz Kılıçdaroğlu Alevi “ diyerek meydandakilere yuhalatmıştı. Kitleyi susturma gereği duymamıştı.
Gerçekleri yazmam asla Alevi şovenizmi olarak yorumlanmasın. Alevi-Sünni ayrımcılığı aptallık, ahmaklıktır ve ilkelliktir. Bu topraklar üzerinde yaşayan her inanç grubu kardeştir. Ülkemize yapılacak en büyük kötülüktür. Dünyada kendi dili ile Türkçe dua okuyan, ibadet eden tek inanç grubu alevilerdir. Dünyada 72 millet olduğu söylenir, hepsine bir gözle bakılır. Alevi-Sünni tartışması Alevilere göre ilkellik ve sadece Arap yobazlığıdır.
Asıl konumuza dönersek 12 Eylül döneminde Aleviler ibadet yeri olarak Cemevlerini kullandığı halde, ısrarla Alevi Köylere Cami yapılıyor, imam atanıyor, imam beş vakit ezan okuyor. Gazeteciler merak etmiş Doğu illerimizden bir Alevi Köyüne gitmişler Aleviler bu durumu nasıl karşılıyor diye.
Gazeteci köy ortasında denk geldiği bir çobana soruyor.
-Köyünüze Cami yapıldı, beş vakit ezan okunuyor, bu durumu nasıl karşılıyorsunuz?
Çoban biraz ürkek, biraz tedirgin, gazetecinin kulağına eğilmiş,
-Beyim bu beş vakit ezan okumanın, acaba mala davara bir zararı var mı?
-Gazeteci “Canım Allah’ın ezanı mala, davara ne zararı olacak”
-O zaman bırakın okusun,
Cemevi ziyaretlerinin mala davara bir zararı yok bırakın gelsinler.