“Aybüke’nin mirası” başlığıyla manşetten verilen Gülden Aydın imzalı haberde Aybüke öğretmenin ilçede yaptığı çalışmalara detayı bir şekilde yer verildi. İşte Hürriyet’in dünkü sayısında yer alan o haber: 70 YILDA YAPILMAYANI 7 AYDA YAPTI Pazartesi öğleden sonra öğrencileri, meslektaşları ve Kozluklular, ellerinde bayraklar, pankartlarla Aybüke öğretmeni katleden PKK terörüne lanet okuyor. Akın akın 7 ay önce göreve başladığı Kozluk Çok Programlı Anadolu Lisesi’nin bahçesine geliyorlar. Hıçkırıklar yükseliyor, gözyaşları sel olup akıyor. Okul Müdürü Mahmut Işık, yeni tabelayı belediye itfaiyesinin merdivenine çıkarak takıyor. Okulun yeni adı artık “Batman-Kozluk Şehit Şenay Aybüke Yalçın Çok Programlı Anadolu Lisesi”. HAYALET EV OLMAYACAK Aybüke öğretmen, iki kardeşin büyüğü. Çorum Osmancıklı. Annesi Zehra ile babası Sadık Yalçın, Nüfus Müdürlüğü’nden emekli olduktan sonra Balıkesir Edremit’e yerleştiler. Aybüke, Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi Müzik Öğretmenliği Bölümü’nden mezun olduktan sonra ilk görev yeri Kozluk’a geldi. Ev bulmak zordu ilçede. Öğretmen arkadaşları gibi Güven Otel’in 1+1’lik apart bölümüne yerleşti. Bir bölümünü internetten sipariş ettiği eşyalar aldı hevesle, rengarenk. Şimdi kapısı kilitli. Otel sahibi başka müşteriye vermiyor. Eşyaları ailesine gönderildi. Sadece en son aldığı ve gelmesini heyecanla beklediği iki minik ‘armut koltuk’, müzik odasına getirildi. Yakın arkadaşı Buket Öğretmen, “Apart eviyle ilgili projemiz var. Ailesiyle karar verdikten sonra uygulayacağız. Kimsenin uğramadığı hayalet ev olmasın, istiyoruz” diyor. ÇOK İZ BIRAKTI Kozluk Kaymakamı Orhan Aktürk, “Bu kadar kısa sürede bu kadar çok iz bıraktı” diyor ve Aybüke öğretmenin ders dışı zamanlarda yetenekli öğrencileri eğiteceği Müzik Odası’nın açılmasını anlatıyor: “Geleli bir ay olmuştu. Aday öğretmendi henüz. Okul müdürüyle geldi. ‘Acaba piyano alabilir misiniz?’ dedi. Ben de boynumuzun borcu dedim, 15 günde teslim ettik piyanoyu. İki ay sonra Edremit zeytini ve zeytinyağıyla geldi. ‘Orijinal, doğaldır. Köylülerimizindir’ dedi. Cömertti, asildi.” Aybüke öğretmen Kaymakamlık’ın ödeneğiyle org, dört gitar, elektronik bateri de aldı Müzik Odası’na. Kendisi piyano, gitar ve ritm sazlarda çok iyiydi. Yetenekli öğrencilerle dolup taştı Müzik Odası. Gelecek yılın Liselerarası Müzik Yarışması’na hazırlıyordu sevgili öğrencilerini bir yandan. Kaymakam Aktürk, “70 yılda yapamadığımızı Aybüke öğretmen 7 ayda yaptı” diyor. O BÜYÜK YÜREĞE HAİN KURŞUN PKK terör örgütünün Belediye Başkanı Mehmet Veysi Işık’a kurduğu hain pusu, karne dağıttıktan sonra öğretmen arkadaşlarıyla gittiği kafe yolunda vurdu Aybüke öğretmeni. Terörist Mehmet Seçkin, aracın başkana ait olması nedeniyle direksiyondaki yeğeni Muhammet Işık’a ateş etti. O sırada başkan Işık, başka bir araçla gittiği belediyedeki makamındaydı. 14 merminin isabet ettiği başkanın aracındaki yeğeni, yara almadan kurtuldu. Olay yerinden beş öğretmenin bindiği araç geçerken bir mermi, arkada iki arkadaşının ortasında oturan Aybüke öğretmenin kalbine saplandı. Kaldırıldığı hastanede kalbi yeniden çalıştırılsa da hayata döndürülemedi. Bahçesi ziyaretçilerle dolup taşan Başkan ve yeğeni Işık, “Sağ olduğumuza sevinemiyoruz. Aybüke kardeşimizi kaybettik maalesef” diyor. Başkan Işık, Aybüke öğretmenin katledildiği Hastane Caddesi’nin adını Meclis kararıyla değiştirerek Aybüke öğretmenin adını vereceklerini söylüyor. AYBÜKE SEVGİSİ Aybüke öğretmen, Kozluk’un en büyük lisesi olan Kozluk Çok Programlı Anadolu Lisesi’ne geçtiğimiz ekimde atandı. Altı yıllık sözleşme imzaladı. 718 mevcutlu lisenin 27 sınıfının tek müzik öğretmeniydi. 9 Haziran Cuma günü karne dağıtımından sonra Okul Müdürü Mahmut Işık, “1’i bitti. Kaldı 5” dedi. Işık, ağlıyor: “Yarım saat sonra şehit olacakmış meğer.” Okul girişinde fotoğrafına karanfiller bırakıyor öğrencileri. Anı defteri önünde kuyruğa giriyorlar. 10/B sınıfından Melek Çelik, yazıyor: “Sizi ilk gördüğüm anda çok sevmiştim. Şimdi cennette olduğunuzu bildiğim için teselli oluyorum.” Rojda Açış, ağıt yakarcasına anlatıyor: “Bizim hiç müzik öğretmenimiz olmadı. İlk kez onda gördük. Bize müzik odası yaptı. Her ay maaşıyla enstrüman alıyordu. Müzik dersini Aybüke öğretmen için iple çekiyorduk.” 10/A’dan Nurhan Onuk yazıyor deftere: “Sizi çok seviyoruz. Her daim kalbimizde olacaksınız. Bu şekilde gitmemeliydiniz.”