Ziraat Mühendisleri Odası İl Temsilcisi Necati Gül, yaban domuzunun artık ova köylerde de sorun haline geldiğini ve bunun çiftçiyi üretim dışına ittiğini belirterek yetkililerin bu artışa yol açan faktörleri tespit ederek etkili bir yöntemin devreye sokulması konusunda çağrıda bulundu. Domuz popülasyonunun tarımın en büyük problemi haline geldiğini belirten Gül, “Doğa dengesi kavramında, yırtıcı ve yırtıcı olmayan tür dengesinin sağlıklı yürümesi gerekir. Bu denge bir taraftan bozulmaya başladığında diğer tarafta artışlar olmaya başlar. İşte bu dengenin bozulmasıyla Anadolu topraklarında kurt popülasyonunun azalması, tarımsal ürünlere zarar veren yaban domuzu sayısında artışa neden oldu.Ülkemizin genelinde görülen yaban domuzu, kurt başta olmak üzere, domuz popülasyonu dengede tutan hayvanların azalması ile hızla çoğalıp, ülkemizde olduğu gibi ilimizde de özellikle tarımın en büyük problemi haline gelmiş durumdadır. Bu ekosistem içerisinde yaban domuzunun kontrol altına alınmaması ileriki yıllarda eyvah diyebileceğimiz durumları ortaya çıkaracağı aşikardır” dedi. Yaban domuzunun sigorta kapsamına alınması çiftçiyi rahatlatsa da, primin yüksek oluşunun çiftçiyi bu yöntemden de uzaklaştırdığı beyanında bulunan Gül, “Bugün yaban domuzunun zararlarından korunmak bireysel tedbirler alınmaktadır. Yıllardır uygulanan sürek avları da çözüm olmamıştır. Özellikle tarım ürünlerine verdiği zararın maddi boyutu hiç hesaplanmamıştır. Yaban domuzu zararını sigorta kapsamına almak ise sadece çiftçinin zararını bir nebze hafifletmek olmuş, ancak prim miktarının yüksekliği çiftçiyi sigorta yapmamaya da itmiştir. Hatta yaban domuzundaki artış, ürün deseninin değişmesine vesile olacak boyutlara ulaşmıştır. Birçok çiftçi bu problem yüzünden katma değeri yüksek ürünleri ekemez hale gelmiştir. Çiftçi, girdi maliyetlerinin yüksekliği ile karlılığın yok olma başlamış, her geçen gün üretim dışına kayarken birde yaban domuzu ile uğraşır hale gelmiştir. Yaban domuzu, eskiden ormana yakın üretim alanlarında problemken, bugün ova köylerde de problem haline gelmiştir. Bu dönemde, özellikle, silajlık mısır ve yağlık ayçiçeği eken çiftçiler, tarlasında nöbet tutarak, ürününü korumak adına, geceleri uyuyamaz hale gelmiştir. Bu nedenle; sorunun çözümü için yaban domuzu popülasyonunun her geçen gün giderek artmasının sebepleri üzerinde durulmalı, bu artışa yol açan faktörler tespit edilerek, çözüm önerileri üretilmeli, yaban domuzu habitat faktörlerinde oluşan bozulma ve bu bozulmalara etki eden faktörler ortaya koyulmalıdır. Bu problem yerel bazda çözüm bulacak hali çoktan ne yazık ki aşmıştır. İlgililer bu konuyu her platformda dillendirmeli, üniversiteler bu konuda etkin rol almalı, STK’lar ve tüm paydaşlar üzerine düşen görev ve sorumluluğu ile elini taşın altına koymalıdır. En kısa zamanda popülasyon artışının, yani doğumların kontrol altına alınması için etkili bir yöntem devreye sokulmalıdır” ifadelerine yer verdi. (Haber Merkezi)