Kuşlar alemindeki nice kuşu tanıdık;
Kimini beğenirken, kimini yadırgadık.
Serçeden kartala dek yüzlerce kuş türü var;
Her birisi doğaya bin bir güzellik katar.
Kiminin görünüşü, hem de güzeldir sesi;
Kanat çırpması bize, bir bahar esintisi.
Kimisinin hem sesi, çirkindir görünüşü;
Kimisi çok özeldir, dünyada yoktur eşi
Yaşamın güzelliği, kışta, baharda, yazda;
Şahinler konumuzdur, bugün masalımızda.
Masal bu ya dostlarım, şahinlerden birisi;
Masalın kahramanı, gelecektir gerisi.
Demiş: “Örnek öncüyüm, diğer tüm şahinlere!
Ulaşmam gerekmekte, hem de en yüksek yere!”
Lise biter, ardından gelsin üniversite;
Mesleğinde yükselip, daha gidecek öte.
Adını da dostları, koyarlar ‘Yaman Şahin’;
“Sakın hocalarınla, didişme aman Şahin”
Söz dinler mi? Onlarla kimi zaman tartışır;
Öfkelenir, hor görür, yüreğinde kin taşır.
Doruğa tırmanırken, öne çıkan engeller;
Sözde, hocalardandır, onlara hep diş biler.
“Nedir bunun nedeni?” diye sorarsak dostlar;
Öğüt almak istemez, bazen üstlerden astlar.
Yaman Şahin sonunda, mezun olur okuldan;
Okul zorluklarını, çıkamaz hiç akıldan.
Mesleğinde doruğa az zamanda ulaşır;
Yazı ve şiirlerle yaşlılara bulaşır.
Bir gün dost meclisinde, okuduğu şiirde;
Onları aşağılar, bu duyulur her yerde.
Yaman Şahin’e göre, yaşlıların bilgisi;
Çağdışı kalmaktadır, kesilmelidir sesi.
Onlar ki ona göre, bu gençlerin önünü;
Tıkayıp, gerilere çevirmekte yönünü...
Ona göre yaşlılar, torunlarınca bile;
Adları unutulup, gelmemelidir dile.
Onlar ki, ona göre, gerilere bakıyor,
Ardında onarılmaz, bir enkaz bırakıyor.
Edep, adap havada, anlatımı kabaca;
Onun nezdinde bunak, yaşı geçmiş her hoca.
Der ki: “Yaşı geçmişler, def olup çekilsinler;
Gençler alsın o yeri, hadlerini bilsinler.”
Bu sözlerle kendini, herkesten yüce görür;
Ne bilir ki yaşlılar? Onları cüce görür.
Düşünmez ki kendi de, o yaşlara gelince;
En verimli çağında, ona kendi dilince…
“Def olunuz, gidiniz! Gençlerindir yeriniz;
Kökleriniz kazınsın, kalmayın hiç biriniz!
Denildiğinde tavrı, acaba ne olacak?
Gözünde şafak söküp, mutluluk mu bulacak?
***
Tüm yaşlı şahinlere öfke kusan, kin kusan;
Sözde Yaman Şahin’e, bunca zamandır susan…
Yaşlı şahinler elbet, şiirinden incinmiş;
Ders vermeye her biri, öfke atına binmiş.
Sonra aklıselimle vermişler birer yanıt;
Demişler: “Birikimli yaşlılar, ‘Bilge Anıt!’
Onlar çağdaş ve uygar şahinlerin sesidir;
Kültür, sanat, bilimin, fennin temsilcisidir;
Herkes iyi bilmeli şu değişmez gerçeği;
Geçmişini bilmeyen, kuramaz geleceği.”