KORKULARIM

“Vah, yazık! seslerini iki sözcük sanmayın.

Onlar bana sıkılmış, iki kurşundur sayın.

Acınmaktan hoşlanmam nefretim artar buna.

Hor, hakir görülmekse küçümsenmektir bana.

Ölüm beni korkutur, korkutur hasta olmak;

Korkularımdan biri yalnız başıma kalmak…

Evlenemezsem bir de, olmazsa çocuklarım;

Olmazsa bir gelirim, yaşamım eksik yarım…

Aile geçimini nasıl, neyle sağlarım?

Kaygısından korkarak, üzülürüm, ağlarım.

Bir sanat, ya da meslek sahibi olamama;

Endişesi içime saplanmış kanlı kama.

Ana, baba şefkati ve koruyuculuğu;

Beynimde çeşit çeşit anlamın yolculuğu…

Kimi zaman bir sevinç, haz ve mutluluk olur;

Kimi zaman tükenmez sonsuz yolculuk olur.

Üretmeden tüketmek, bu bana sonsuz üzünç;

Beni ezen ağır yük, nerede kaldı sevinç?

Bağımlılık, tutsaklık; üretmekse özgürlük,

Emek üretmek hoştur, gayriye olmadan yük.

Başkasına muhtaçlık, yaşamanın tadını;

Baban olsa eksiltir, insanın muradını.

ÇIKIŞ YOLU

Bağımlılıktan benim, artık kurtulmam gerek;

Özgürlük, bağımsızlık, artık hür olmam gerek.

Engelleri yıkmalı, şöyle bir gerinerek;

Bana bir kafes olan bu evden çıkmam gerek.

Toplum içine çıkmak, insanlara karışmak;

Korkularımı atıp, zorluklara alışmak…

İnsanlar şu üç yoldan sağlıyor geçimini;

Koşullar belirliyor, işlerin seçimini.

İnsanlar bilgisiyle, ya da beden gücüyle,

Sanat yeteneğiyle, iş bulma sevinciyle…

Sürdürür yaşamını, bir meslek edinerek;

Yaşam boyu çalışır, durmadan didinerek.

Bu üç yoldan birine, ulaşabilelim der;

İlgi yönüne göre bir iş, bir meslek seçer.

İnsan ya bir ustanın tezgahından geçerek;

Ya da bir iş kolunun okulunu seçerek…

Sanatı unutmadım; o yöneyse yetenek;

Ondan geçim sağlarsın, bizde sanat edinek.

Okul yaşım yıllarca, artık geride kaldı;

Görmezlik yaşamımdan nice yılları çaldı.

Yaşıtlarımın çoğu birer iş sahibidir.

Benim durumum ise, aylak, işsiz gibidir.

ANKARA’DAYIM

Dedim ki bir kuş gibi uç da Ankara’ya kon;

‘Sosyal Hizmetler Saray Rehabilitasyon’un…

Merkezine giderek, okuma düşlemimi;

Gerçekleştireceğim okuma özlemimi.

Korkularımla bile, ilk yola çıkışımdır.

Bu benim özgürlüğe ilk kanat açışımdır.

Kuşların seslerini duyarak gidiyorum.

Kanat çırpışlarıysa, özgürlüğe bir yorum.

Orda tanışıyorum ve ben Beyaz Baston’la;

Kılavuzum ve gözüm, ne hünerler var onda.

Bana yol gösteren o, kalabalıkta rehber;

Karanlıklar içinde yolu ışıtan fener.

Merkezde bilgi, görgü, sosyal güven kazandım;

Gelişti görüş ufkum, yıldızlara uzandım.

Nasıl davranacağız, nasıl yaşayacağız?

Geleceğimizi biz ve nasıl kuracağız?

Es geçmeyip öğrendik yaşama hakkımızı;

Beyinde aydınlattık karanlıklarımızı

.

Daha sonra evlendim, mutlu evliliğim var;

Eşim, oğlumla bile gönlümde güller açar.

ENGELLİ DOSTLAR

Benim durumumdaki, görme engelli dostlar;

Gözlerinizı örtmüş, sizin de kara puslar…

Çorum’da ‘Altı Nokta Engelliler Derneği;

Görme engellilere el uzatmak dileği.

Katılın destek verin ve de yardım alınız;

Paylaşım derneğidir, kalmayınız yalınız.

(SÜRECEK)