Yazılarımda ne zaman “Türkçe ibadet” ya da “Türkçe Ezan” desem; malum kesimin, malum zihniyetli kişilerinden, zırva eleştiriler alıyorum.

İlginçtir, zırcahilce kaleme alınan bu eleştirilerin tümünde kullanılan dil; tek bir ortak kalemden çıkmış gibi aynı sözcükler, aynı mantık(!) aynı üslup.

“Arabistan’da doğan İslamiyet’in kutsal kitabı Kur’an; bir Arap olan Peygamber Efendimize, ‘Arapça’ olarak tebliğ edilmiş.”

Arapça, İslam diliymiş, bu dili değiştiremezmişiz!

!!??...

Böyle bir mantık olur mu?

“Ne dediğini, neden dediğini, doğru telaffuz edip etmediğini, dediğinin ne anlama geldiğini bilmeden yapılan ibadet, ibadet olur mu; ibadetten sayılır mı?

Mis gibi Türkçemiz dururken; neden elin Arap’ının, diliyle tapınalım.

Neden Tanrı ile aramıza, Arap’ın, anlamadığımız dili girsin?

İşte Hıristiyanlar.

Her Hıristiyan, kendi dilinde tapınır.

İsa Peygambere, indirilen İncil’in dili Aramice’dir.

Hıristiyanların binde dokuz yüz doksan dokuz buçuğu Aramice’yi bilmez.

Bilmeye, öğrenmeye de zaman ayırmazlar.

Niye ayırsınlar ki?

Amerikalı ve İngiliz Hıristiyanlar; kendi ana dillerinde yani İngilizce olarak; Fransızlar, Fransızca olarak; Alman’lar, Almanca olarak; İtalyanlar İtalyanca olarak ibadet ederler.

Kutsal Kitapları İncil’i, Aramice dilinde değil, kendi dillerinde okurlar.

Doğal olanı da budur.

Bakın size Arapça sandığınız, pek çok sözcüğün Arapça değil, Farsça olduğunu belirten bir liste sunacağım.

Sonra da haklı olarak da soracağım.

* * *

İslam Dininde geçen pek çok sözcük Farsça...

“Farsça ibadet”, ibadet oluyor da neden “Türkçe ibadet”, ibadet olmuyor.

Arap, Arapça yerine göre Farsça kullanarak tapınıyor da; ben neden anadilim Türkçe’yi kullanarak tapınamıyorum?

Neden Tanrı’ma, “Tanrı” ya da “Yaradan” dediğim zaman malum çevreler ayağa kalkıyor?

Neden, benim topraklarımda namaza; “anadilimle” değil de, Arapça olarak çağrılıyorum?

… …

Aşağıda size Arapça sandığınız ama aslen Farsça olan dinsel deyim ve terimlerin listesini veriyorum. Hele bir düşünün bu liste üzerinde…

Farsça oluyor da neden Türkçe olmuyor?

Farsçaya ses çıkarmayan malum çevreler; konu Türkçe olunca, neden delleniyor, neden sert tepki gösteriyor?

Ben söyleyeyim.

İslam dili ile, Türk dilinin yan yana gelmesi, bu işten nemalanan çevreleri rahatsız ediyor çünkü…

İslam dilinin Türkçeleşmesi işlerine gelmiyor çünkü.

İslam dili Türkçeleşirse; Kur’an anlaşılır olacak; hoca(!) tayfasına gerek kalmayacak çünkü.

İbranice ‘Rab’ dersiniz sesleri çıkmıyor; Türkçe ‘Tanrı’ dediniz mi ortalığı yıkıyorlar.

- Vay efendim, sen nasıl Tanrı’m dersin!

- Ya ne diyeceğim?

- Allah’ım diyeceksin, Rab’bim diyeceksin..!

- Tanrı’m ya da ‘Yaradan’ım dersem, ne olur?

- Diyemezsin efendim, olmaz, diyemezsin(iz)… Müslüman dilinin birliğini ve bütünlüğünü bozamazsın..!

- Ne demek Müslüman dili..?

- Arapça demek..!

- İyi de, Müslümanca deyip kullandığın pek çok sözcük, Farsça ve de İbranice..?

- !!??...” (Yanıt yok)

- Peki ya Türkçe Ezan?

- Zinhar olmaz.

- Niye olmaz.

- Çünkü Dünyanın dört bir yanında ezanın dili ve içeriği aynıdır.

- Hayır, Şii camilerinde, Örneğin İran’da farklıdır.

- !!?? (Yanıt yok)

* * *

Konu hazır bu noktaya dek gelmişken; “Osmanlı’da Türkçe tapınma” konusuna da değinelim…

Osmanlı’da ilk Türkçe tapınma tartışmaları 19. Yüzyılda başladı.

Öncüsü, Ali Suavi (1839 – 1878) oldu.

2. Abdülhamit döneminde, Beyazıt ve Ayasofya Camileri kürsülerinde halka Türkçe hutbeler okudu.

Ulüm Gazetesi’nde; namaz surelerinin Türkçeleştirilmesi, namazın Türkçe yakarılarla kılınması savunuldu.

Ali Suavi’nin bu konulardaki referans kaynağı, İmamı Azam Ebu Hanife, fetvasında,‘Her ulusun, Kuran’ı, kendi diline çevirerek, ibadet edebileceği…’ şeklindeydi.

… …

Bu tarihi gerçeklerin bugün konuşulması, kabalıkla, hoyratlıkla bastırılıyor.

Çünkü kimileri; özle değil, şekille uğraşıp, Tanrı’ya din öğretme densizliğine kalkışıyor…”

* * *

Şimdi de size Arapça sandığımız ama aslen Farsça olan dinsel deyim ve terimlerin listesini veriyorum. Dediğim gibi; hele bir düşünün bu liste üzerinde…

“…Namaz, Arapça değil, Farsça...

Oruç, Arapça değil, Farsça...

Abdest, Arapça değil, Farsça...

Peygamber, Arapça değil, Farsça...

Huda, Farsça...

Sahabe, Farsça...

Hoca, Farsça...

Molla, Farsça...

Derviş, Farsça...

Pir, Farsça...

Dergâh, Farsça...

Çile, Farsça...

Türbe-türbedar, Farsça...

Ney, Farsça...

Niyaz, Farsça...

Günah-günah harkâr, Farsça...

Beddua, Farsça...

Şakirt, Farsça...

Külah, Farsça...

Postnişin, Farsça...

Kehribar, Farsça...

Lüle, Farsça...

Çarşaf, Farsça...

Tülbent, Farsça...

Kaftan, Farsça...

Takke, Farsça...

Muska, Farsça...

Kalender, Farsça...

Hurma, Farsça...

Ebru, Farsça...

Güllaç, Farsça...

Destur, Farsça...

Sancak, Farsça...

Cihan, Farsça...

Destan, Farsça...

Kervan, Farsça...

Şadırvan, Farsça...

Ve dahası var, sürüp gidiyor bu liste…

Yani?

Yani, Farsça oluyor da neden Türkçe olmuyor?