Dile kolay…

İki bin kadın ne demek?

Gözü yaşlı dört bin anne-baba...

Belki, binlerce kardeş, gözyaşı dökmüş…

Binlerce arkadaşı-yakını-dostu yasa bürünmüş.

Devlet istatistiklerine ve elde edilen verilere göre katillerin yüzde 90'ından fazlası yakalandı.

Umurumda mı arkadaş.

Sahi ne ifade eder?

Yakalanmış da ne olmuş?

Kimi duruşmada kravat takmış, “masumiyet indirimi” almış…

Kimi hakimin gözlerinin içine bakmış “nedamet komisyonu” elde etmiş.

Neymiş?

Cinayetlerin tamamı aydınlatılmış…

Batsın böyle aydınlanma…

Allah’ın verdiği canı, Allah’a rağmen almaya kalkış.

Sonra “nedamet” getir.

Yok öyle bir dünya arkadaş…

Peki cinayetlere neden engel olunamıyor?

İşte cevaplanması gereken tek soru bu:

Neden?

İstanbul Sözleşmesini ilk imzalayan ülke olan Türkiye, 10 yılda bu sözleşmeden çekilme tartışmasını yaşayan tek ülke haline geldi.

Tabii, bunun faturasını da yüzde 1400 artan cinayetlerde kadınların ödediğini biliyor.

Ama umurunda mı kadınlar?

Mantık şu; Kadını bir yere kadar koruyabiliriz, ölen ölür kalan kadınlar bizimdir.

Hiç de öyle değil arkadaş…

Bu cinayetlerde hepimizin ayrı ayrı sorumlulukları var…

Hepimiz sorumluyuz.

Eğer her sorumlu taraf üzerine düşeni yapmazsa, sivil toplum kuruluşları, yazılısı ve sözlüsüyle medya üzerlerine düşeni yerine getirmez ise bu sorunun altından kalkamayız.

Silkinmek gerek.

“Cahiliye Dönemi” nde değiliz.

Herkes elini değil, bedenini taşın altın koymalı.

İnsanlık için koymalı…

Ana-babalar için koymalı…

Acıların bitmesi için el ele vermeliyiz.

Yeni canların kurban edilmemesi için çaba sarf etmeliyiz.

Canların yanmaması için çözümlerden biri de “erkek müsveddesi” cani adaylarını önceden teşhis etmenin, engellemenin yolları aranmalı.

Ruh hastalarının aramızda dolaşmalarını önlemek için, gen haritaları mı çıkarılıp yayınlanır, geçmişi mi araştırılır, her ne hal ise bizler ve insanlık, üzerine düşen görevi yerine getirmelidir.

Aramızdaki “katil adayları”nın teşhisi için, yediden yetmişse herkese sorumluluk düşmektedir.

Gerekirse “kadın katili” adayları için polis teşkilatında ayrı bir birim oluşturulmalı, aramızda dolaşan bu “meczup”lar tek tek izlenebilmelidir.

Öneri çok…

Önemli olan çözüm için niyetli olmak…

Sadece niyet ve inanç ve azim…