“BÜROKRASİ, İŞİN ÖNÜNÜ SONUNU DÜŞÜNMÜYOR”
Umut Radyo’daki “Çorum Güncesi” programında, Meltem Danışman Çınar’ın sorusu üzerine, Basın Kanunu’nda yapılacak değişikliklerle ilgili teklifin ertelenişine değinen Yolyapar, “Maalesef, bir kısım bürokratlar, işin önünü-sonunu düşünmeden yasa teklif veya tasarıları hazırlayıp siyasetçilerin önüne koyabiliyorlar. Bu da öyle bir yasa teklifiydi. Neyse ki sağduyu galip geldi ve teklifin Genel Kurul’da görüşülmesi ertelendi. Hatta, Ekim ayında da gündeme getirilmeyeceği umudunu taşıyoruz” dedi. 

“BASIN, DEVLETTEN ALDIĞINI DEVLETE GERİ VERİYOR”
Yolyapar, bu konu ile ilgili olarak şunları söyledi: “Türkiye’de  997 gazete yayınlandığını, yerel-yaygın bunların tamamına 2021 yılında 613 milyon lira tutarında resmi ilan verildiğini Basın İlan Kurumu kayıtlarından öğreniyoruz. Bu yıl bu rakam, muhtemelen 1 milyar lira veya biraz üzerinde olacaktır. Buna karşılık gazeteler, binlerce kişilik istihdam sağlıyor. Devletten aldığı resmi ilan bedelinin tamamına yakınını da yine devlete geri veriyor. Bu rakama tamah edip gazetelerin resmi ilan gelirlerini kısmaya kalkışmak, akıl işi midir allahaşkına?”

“DEMOKRASİDEN, HUKUKTAN, ÖZGÜRLÜKTEN ÇEKİNİLMEMELİ”
“Basın özgürlüğüne yönelik kısıtlamaları anlamakta da güçlük çekiyorum. Yazılı basını bağlayan pek çok yasa ve bunların öngördüğü yaptırımlar var. Sosyal medyada ise kontrolsüzlük ve bilgi kirliliği söz konusu, bu doğru. Ama, yanlışları düzeltmek varken, halkın haber alma hakkına dokunmak neden? Demokrasiden, hukuktan, insan haklarından, basın özgürlüğünden kimsenin çekinmemesi gerekir. İyiye, doğruya, güzele ancak bu yoldan ulaşılabilir.”

“ÇORUM MİLLETVEKİLLERİNE ŞÜKRAN BORÇLUYUZ”
“Yasa teklifinin TBMM Adalet Komisyonu’nda görüşülmesi sırasında, her ikisi de hukukçu olan Çorum Milletvekilleri Oğuzhan Kaya ve Tufan Köse ile sürekli temas halinde oldum. Yine Çorum Milletvekilleri Ahmet Sami Ceylan’a ve Erol Kavuncu’ya da işin vahametini anlattım. Her dört vekilimiz de yerel basının yok olmasına sebep olabilecek teklifin yasalaşmasını önleme adına çaba gösterdiler. Kendilerine Çorum yerel basını olarak şükran borçluyuz.”

“KÜLCÜ MEYDANI AÇTI, AŞGIN ADINI KOYDU”
Meltem Danışman Çınar’ın, son günlerde Hitit Kraliçesi Puduhepa’nın ve Hattuşa’nın ÇORUM HABER tarafından sürekli gündeme getirildiğini belirterek, bu konuyla ilgili gelişmeleri sorması üzerine de Mehmet Yolyapar şu değerlendirmeyi yaptı:
“Ben, 52 yıllık meslek yaşamım boyunca, ‘Çorumlu ile birlikte Çorum için’ ilkesinden ayrılmadım. Şeker Fabrikası için mücadele verirken Çorumlu hemşehrilerim arkamdaydı, bölünmüş yol, üniversite ve daha pek çok mücadelemde de öyle. 1980’lerden beri demiryolu, 1990’lardan beri havalimanı konusunda çaba harcıyorum. Valilik karşısındaki meydanın açılmasında kamuoyu oluşturma görevimi yerine getirdim, önceki Belediye Başkanı Muzaffer Külcü bana inandı ve meydanı açtı. Şimdi bu meydan, tören, konser, gösteri… Çorum’un tüm yükünü taşıyor. Ne kadar önemli olduğu şimdi daha iyi anlaşılıyor. 
“Meydana Kadeş adının yakışacağı yönünde de çok yazı yazdım. Başkan Halil İbrahim Aşgın da meydana bu ismin verilmesini sağlayarak tarihi bir karara imza attı. Bütün bu mücadelelerimde, Çorumlu hemşehrilerimin en azından büyük çoğunluğunu yanımda buldum. Zira hemşehrilerim, ardniyetsiz, hesapsız ve coşkulu bir Çorum sevdalısı olduğumu çok iyi biliyorlar.”

“İNSANLIĞIN ÜÇ BÜYÜK DEĞERİNİN ANAVATANI BU TOPRAKLAR”
“Puduhepa figürünün Çorum için önemini henüz büyük çoğunluk fark edememiş olabilir, ama Bu konuda da yalnız kalmayacağıma, hemşehrilerimin desteklerini arkamda bulacağıma inanıyorum. Buradan da, bana inanmaları, güvenmeleri için çağrı yapıyorum. Her gün her gün tekrarlamaktan usanmayacağım: İnsanlık tarihinin ilk yazılı barış antlaşması Kadeş dolayısıyla, bu topraklar barışın anavatanıdır. Mısır Firavunu II. Ramses ve Hitit Kralı III. Hattuşili’nin imzaları yanında Hitit Kraliçesi Puduhepa’nın mührünü de taşıdığı için, Kadeş, aynı zamanda kadın-erkek eşitliğinin ilk tarihsel belgesidir ve bu topraklar kadın-erkek eşitliğinin anavatanıdır. Üçüncü olarak, Hititler, günümüzden yaklaşık 3.500 yıl önce kimsenin dini inancına müdahale etmedikleri için bu topraklar inançlara saygının da anavatanıdır.”

SANAYİ, BARIŞ, KÜLTÜR VE SANAT KENTİ”
“İnsanlığın bu üç önemli değeri ile varlığını tanıtacak bir Çorum, dünyanın en önemli kentlerinden biri olarak 21. yüzyılın yıldızı olma şansına sahiptir. Çorum, aradığı çıkışı bu yoldan gerçekleştirebilir ve ‘sanayi kenti’ unvanının yanına ‘barış, kültür ve sanat kenti Çorum’ ibaresini de yazdırabilir. Çorumlu hemşehrilerimi, bu mücadelede de bir avuç öncüyü desteklemeye, yakın geleceğin Büyük Çorum’u heyecanına ortak olmaya çağırıyorum.” 
(Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim