Kral Abdullah’ın memleketimizi ilk ziyareti esnasında vaki olan nazikane daveti üzerine,
Bir müddet sonra Amman’a giderek,
Sarayda kendilerine mülaki olduğum gün,
Konsolosumuz İhsan Tunalı da orada bulunuyordu.
Yemekten sonra,
Kral hazretlerine veda edip,
Birlikte,
Bizzat kullandığı otomobiliyle,
İkamet ettiğim otele giderken,
İhsan Tunalı,
Kırk yıllık arkadaşlığın verdiği bir samimiyetle:
-Biliyor musunuz niçin buraya geldim?
Şu Çerkes Ethem melunu…
Burada da rahat durmuyor galiba…
Yine bir halt etmeğe kalkacak diye korkuyorum.
Onunla konuşmaya geldim ve teminat aldım,
Deyince,
Hayretle sormuştum:
-Burada mı o? Ne işi var?
-Sorma birader…
Aylardır burada
Yunanistan’da dikiş tutturamayınca,
Kapağı buraya atmış.
Eskiden buraya yerleşmiş olan Çerkeslere iltica etmiş.,
Onların yardımıyla geçiniyor.
Nasıl geçinirse geçinsin,
Umurumda değil, amma rahat olursa….
Malum Atatürk’e kıymak mevzuunda 3 sabıkası var.
Şimdi bir dördüncüsüne teşebbüs etmesi ihtimali uykularımı kaçırıyor.
Bereket versin,
Emir Abdullah,
Bu noktada çok hassasiyet gösteriyor.
Herhangi bir teşebbüse katiyen izin vermeyecek tedbirler almış bulunuyor.
Sen gelmeden biraz evvel,
Ne dedi biliyor musun?
-Merak etmeyin,
İhsan Beyefendi…
Burada Çerkesler,
Ethem’in muhafızlarıdır.
Bu sebeple hiçbir harekette bulunmasına olanak yoktur.
Ben,
Çöl ananesine sadakatle,
Bize iltica eden herkes gibi,
Çerkes Ethem’in de burada oturmasına,
İzin verdim amma bir şartla…….
(Kandemir. Atatürk’e İzmir Suikastinden Ayrı 11 Suikast. Ekicigil yayını.S: 24-25. 1955. İstanbul) 29.06.2022 – Antalya