Saray İktidarı için rüzgâr tersinden esiyor, nereye elini uzatsa tuttuğu dallar eline geliyor, elinde kalıyor. En son Yeniden Refah Partisi (YRP) Genel Başkanı Fatih Erbakan ve AKP’nin eski bakanı Mehmet Şimşek te iletilen teklifleri elinin tersi ile geri itti. İktidar iki gol birden yedi. Kısacası “Batan geminin saksısı olmayız” dediler. Diğer yandan HDP kurulan tuzakları hesaba kattığı için, Yeşil Sol Parti olarak seçimlere giriyor. Cumhurbaşkanlığına aday göstermiyor. Bu da “Bay Kemal’in” gümbür gümbür iktidara geldiğini gösteriyor.
İktidar Rahmetli Necmettin Erbakan’ın Genel Başkanı olduğu gerçek RP’ni itibar kaybına uğratıp, gerçek refah ya da öz refah, yeni refah bizde diyerek Fatih Erbakan’ın YRP’si üzerinden şov yapacaktı, olmadı, olmuyor. Diğer yandan eski bakanı Sayın Mehmet Şimşek te “Terliyim, ben almayım” deyince, yol ortasında kalakaldı. 21 yıllık iktidar, eski bakanını ikna edemiyor. Yüzde 1 oyu olan YRP’nin oyuncağı oluyor.
Ne yaparsın, etme bulma dünyası, AKP hangi partiye yaklaştıysa yuttu yok etti. Has Parti nerede, ara ki bulasın, MHP’nin barajı aşıp aşamayacağı tartışılıyor. İktidar tükete tükete tükenme hastalığına yakalandı. Buna “tükenmişlik sendromu” deniyor.  Bir dönem iktidarın gözdesi Bülent Arınç’ı anımsayalım; “Kurban olduğum Allah, verdikçe veriyor verdikçe veriyor” diyordu. Şimdi “Kurban olduğum Allah, aldıkça alıyor aldıkça alıyor” şarkısını söyler sanırım.  
Çok yazdık bu köşeden anlatamadık, fakat şimdi halkımız acı deneyimlerle, depremlerde enkaz altında kalınca, sellerde boğulunca, ormanları cayır cayır korumasız ve savunmasız yanınca, adaleti, hukuku elinden alınınca, yazılı Anayasası hiçe sayılınca, üniversiteleri kapatılınca, cumhuriyetin bütün birikimleri satılınca, fırınlarda askıda ekmeğe muhtaç olunca anladı, bu iktidarın gerçek yüzünü. Bizim anlatamadığımızı iktidar yaşatarak anlatıyor. En büyük öğretici yaşamın kendisi oluyor.
Tükenmişlik sendromu hastalığına yakalanan iktidar, artık ülkeyi yönetemiyor. Doğal olarak herkes batan gemiyi terk ediyor. Fakat “Batan gemiyi önce fareler terk edermiş.” Yıllardır iktidarın borazanı Nagehan Alçı’ya da günaydın demek lazım; “Osman Kavala ve Hakan Altınay'a zulmeden, rakiplerine siyasi yasak getiren bir siyasi tarafta bulunamam” diyor. Doğrudur Nagehan… “Keser döndü sap döndü, gün geldi hesap döndü” siz dönmezseniz olmazdı, hatırımız kalırdı. Gel Halil İbrahim Sofrasında sana da yer var.
Değerli okuyucular; bir binada yangın çıksa ve birisi “Yangın vaaaar” diye bağırsa herkes kapıya doğru koşar. Bu iktidar ülkeyi yangın yerine çevirdi, herkes kapıya doğru koşuyor. O kapı Millet İttifakı’nın olduğu kapı. Sayın Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Adayı olduğu kapı, 85 milyon yurdum insanı için, herkesi Halil İbrahim Sofrasına çağırıyor. 
İktidarın deyimi ile “Bay Kemal” gümbür gümbür geliyor.