Güncel

“Barış için adalet ve demokrasi şart”

Çorum Emek ve Demokrasi Platformu, 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde bir kez daha “barış hemen şimdi” diye haykırdı.

Abone Ol

1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla Çorum Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri Kadeş Barış Meydanı'nda kitlesel basın açıklaması yaptı.
Basın açıklamasına; CHP Çorum Milletvekili Mehmet Tahtasız, CHP İl Başkanı Dinçer Solmaz, Emek Partisi İl Başkanı Muharrem Özünel, DEM Parti PM Üyesi Ümit Küçükbayatlı, DEM Parti İl Başkanı Hasan Satılmış, CHP İl Sekreteri Halil Ünal, CHP Merkez İlçe Başkanı Utku Ulaş Taşar, CHP Merkez İlçe Başkan Adayı Resul Yiğitoğlu ile Emek ve Demokrasi Platformu bileşeni siyasi parti, sendika ve demokratik kitle örgütü yöneticileri katıldı.
“BARIŞI, YAŞAMI VE HALKLARIN
KARDEŞLİĞİNİ SAVUNUYORUZ”
Açıklamayı Çorum Emek ve Demokrasi Platformu adına okuyan Eğitim Sen Çorum Şube Başkanı Kenan Sırma, dünyanın birçok bölgesinde süren çatışmaların on binlerce insanın yaşamını yitirmesine ve milyonlarcasının yerinden edilmesine yol açtığını belirtti.
Sırma, emperyalist güçlerin kapitalist krizleri savaş ve saldırganlıkla aşmaya çalıştığını ifade ederek, “Dünyanın birçok coğrafyasında süren çatışmalar, her yıl on binlerce insanın yaşamını yitirmesine, milyonlarcasının yerinden edilmesine ve temel haklarından mahrum kalmasına yol açmaya devam ediyor. Emperyalist güçler, kapitalist üretim ve bölüşüm ilişkilerinin yarattığı krizi dünya genelinde körükledikleri savaş ve saldırganlık politikaları ile aşmaya çalışıyorlar. Buna karşı, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde, insanlığın ortak geleceğini tehdit eden savaşlara, işgallere ve şiddet politikalarına karşı sesimizi yükseltiyoruz” dedi.
“GAZZE’DE İNSANLIĞIN
VİCDANI ÖLÜM DÖŞEĞİNDE”
Sırma, İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü insanlık suçları ve planlı soykırımı da sert sözlerle eleştirdi. Ortadoğu’dan Afrika’ya, Ukrayna’dan Asya’ya birçok coğrafyada devam eden savaşların küresel kapitalist düzenin insan hayatını hiçe sayan yüzünü açığa çıkardığını vurguladı.
Sırsa, “Çocuklar açlıktan ölmekte, hastaneler yıkıntılar arasında ayakta kalmaya çalışmaktadır. Gazze’de aslında tüm insanlığın vicdanı ölüm döşeğindedir” ifadelerini kullandı.


“KÜRT MESELESİNDE DEMOKRATİK
ÇÖZÜM ZORUNLULUKTUR”
Komşu coğrafyamız Suriye’de yaşanan cihatçı saldırılara değinen Sırma, farklı kimlik ve inanç topluluklarına yönelik sivil katliamların büyük bir tehdit oluşturduğunu şu sözlerle dile getirdi:
“Komşu coğrafyamız Suriye'de HTŞ rejiminin, gerici cihadist çizgide, farklı kimlik ve inanç topluluklarına dönük sivil katliamları; Ortadoğu'da laiklik, eşit yurttaşlık, temel insan hakları ve demokrasi mücadelesi veren tüm kesimler için büyük bir tehdit haline gelmiştir. Bu rejime iktidarın ve dünyanın egemen güçlerinin verdiği tüm dolaylı ve dolaysız destekler derhal sona ermeli; cihatçı çetelerin yönetime getirildiği ülkelerin geleceği, halkların özgür iradesinin kendini bulacağı bir demokratik çerçeve gerçekleşmelidir.
Bu şiddet atmosferinde, ülkemizde uzun yıllardır çözümsüz bırakılan Kürt meselesinin, şiddetin devreden çıktığı bir düzlemde tartışılabilir hale gelmesi ise kuşkusuz çok kıymetlidir. Gelinen aşamada, çatışmaların, ölümlerin ve hak ihlallerinin son bulması; sorunun kapsamlı bir demokratikleşme çerçevesinde çözülmesi demokratik, adil ve kalıcı bir çözümün barışın inşa edilmesi artık ertelenemez bir zorunluluktur.”
“BARIŞ İÇİN ADALET
VE DEMOKRASİ ŞART”
Sırma, barışa olan özlemin siyasi fırsatçılığa dönüştürülmemesi gerektiğini belirterek, “Anayasaya, hukuka ve halk iradesine saygı duyulmalı, siyasallaşmış yargı eliyle toplumsal muhalefet unsurlarını, muhalif belediye başkanlarını ve muhalif siyasetçileri etkisizleştirme anlayışı terk edilmelidir. Siyasi gerekçelerle hukuksuz biçimde cezaevinde tutulan tüm tutuklu ve hükümlüler derhal serbest bırakılmalı ve görevlerine iade edilmelidir. Halkların eşit, özgür ve bir arada yaşadığı bir gelecek, ancak karşılıklı güvenin tesis edilmesiyle, hak ve özgürlüklerin evrensel normlar çerçevesinde güvence altına alınmasıyla mümkün olacaktır.
Barış için adalet ve demokrasi şarttır. Barışın yeşermesi ve kalıcılaşması için gelirde adalet, vergide adalet, ülkede adalet şarttır. İş güvencesi, sendikal haklar, toplu pazarlık süreçleri ve örgütlenme özgürlüğü gibi temel hakların güvence altına alındığı demokratik bir ortam, barış için sağlam bir zemin oluşturacaktır” ifadelerine yer verdi.
“SAVAŞA HAYIR, BARIŞ HEMEN ŞİMDİ”
Sırma, yaptığı açıklamayı şu sözlerle tamamladı:
“Bizler; emek, meslek ve demokratik kitle örgütleri olarak, savaşların ve çatışmaların değil, barışın ve kardeşliğin tarafındayız. Savaşların, halkların iradesini yok sayan, doğayı ve yaşam alanlarını tahrip eden yıkıcı etkilerine karşı; eşitlik, özgürlük, adalet ve demokrasi temelinde bir yaşamı savunuyoruz.
1 Eylül Dünya Barış günü vesilesiyle, tüm halkları ve emekçileri savaş politikalarına karşı ortak mücadeleyi büyütmeye, barışın dilini ve iradesini yaşamın her alanında hâkim kılmaya çağırıyoruz.
Savaşa hayır, barış hemen şimdi."