Önceki akşam Turgut Özal Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen ve kısa adı TİKA olan Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı İnsan Kaynakları Daire Başkanı Dr. Zülküf Oruç’un konuşmacı olarak katıldığı konferansı Saadet Partisi Çorum Milletvekili Adayı Ahmet Bölükbaş, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve çok sayıda kişi izledi.<br /> Etkinliğin açış konuşmasını yapan Ensar Vakfı Çorum Şube Başkanı Halil İbrahim Aşgın, Balkanlar’da Türk olmanın, Müslümanlıkla özdeş olduğunu dile getirdi.<br /> Daha sonra kürsüye gelen TİKA İnsan Kaynakları Daire Başkanı Dr. Zülküf Oruç, Avrupa’da, Müslüman olan her topluluğun Hıristiyanlar tarafından “Türk” şeklinde nitelendirildiğini ifade ederek, “Avrupalılar ve özellikle Balkan halkları, Müslüman birini etnik kökenine bakmadan Türk olarak tanımlamaktadırlar. Balkanlar’da hâlâ ‘Türklüğün şartı beştir’ gibi ifadeler duymak mümkündür. Bu, Müslüman imanı ile özdeşleşmiş bir Türklüktür. Bizim gayrimüslim tanımlamamız gibi, gayrimüslimler de Müslüman bir insanı etnik kökenine bakmaksızın Türk diye tanımlıyor. Balkanlar’da yaşayan Sırpların gözünde Müslüman olan bir insana Türk derler. Oysa Boşnaklar etnik Türk kökenine sahip değillerdir.” diye konuştu.<br /> 1992-1995 yılları arasında yaşanan savaşta Osmanlı’nın son izlerini de yok etmek istediklerini belirten Dr. Zülküf Oruç şu görüşleri dile getirdi:<br /> “Boşnakların etnik kökeni Türk değil, Slav’dır. Aslında Boşnakça, Hırvatça ve Sırpça hep aynı kökenden gelmektedir. Aradaki fark Slavlar’ın Müslüman olanına Boşnak, Ortodoks olanına Sırp, Katolik olanına ise Hırvat deniyor. 1992-1995 yıllarında yaşanan savaşlarda Sırplar her öldürdükleri Boşnak için, ‘Bir Türk öldürdük’ demişlerdir. Sırplar o savaşta Boşnaklar için, ‘Sizlerin bir kısmınızı Anadolu’ya, geldiğiniz topraklara döndüreceğiz, bir kısmınızı aslınıza yani Katolik ya da Ortodoks inancına döndüreceğiz, bir kısmınızı da katledeceğiz’ mantığı ile yaklaşmışlardır.”<br /> (Recep SERBES)<br />