"Kadınlarının Yüreği Bu Kadar Yaralı Bir Toplumun Erkekleri Sağlam Olabilir mi?"

Dünkü yazıda,"8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü"nün doğuşu ve kabul edilişini yazmaya çalışmıştım...
Ülkemiz kadınları Atatürk'ün liderliğinde kurulan Cumhuriyet'in kazanımlarıyla uygarlık yoluna girmiştir...Maalesef yasalarla güvence altına alınan hak ve özgürlükler konusunda bugün umutlu olabilmek zor!...
"Dünya Emekçi Kadınlar Günü"ne birgün kala, 25 yaşında bir anne daha öldürüldü...Ardında beş yaşında bir kız çocuğu bırakarak.... Kadın sorunu; insan/insanlık sorunundan ayrı düşünülemez!... "Kadınlarının yüreği, yaralı olan, bir toplumun erkekleri mutlu olabilir mi?" Yasalarda hak ve özgürlük konusunda fazla bir eksiklik yokken, cinayet, tecavüz, taciz olayları neden artarak yaşanıyor? Diye baktığımızda; "yasaların değil, kafaların değişmesi gereği" ortaya çıkıyor!...
Gelecek, "8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü" etkinliklerinde "farkındalık ve mücadele gücünün yükselmesi" dileğiyle...
KADINIZ BİZ…
Severken incittiğiniz,
"Çok sevdim,kıskandım,
öldürdüm " dediğiniz...
Kadınız biz!
Hançerlediğiniz,
Buzdan kalbimiz,
Çelikten bedenimiz...
Kadınız biz!
Yediveren gülleriyiz,
Geçmişiz, geleceğiz
Umut da biz,
Yaşam da biz,
Kadınız biz...
Kadınız biz!

F.Nilüfer Yalçınkaya