Vali Necmeddin Kılıç, 15 Temmuz’un Türk milletinin diriliş günü ve son kalenin düşmeyeceğinin ispatı olduğunu söyledi. Hain FETÖ / PDY mensuplarının yapmaya çalıştığı darbe girişiminin üzerinden bir yıl geçtiğini hatırlatan Vali Necmeddin Kılıç, 15 Temmuz ile ilgili bugüne kadar çok şey söylendiğini ve söylenmeye de devam edeceğini belirtti. 15 Temmuz Şehitlerini Anma, Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nün yıldönümü anma etkinlikleri kapsamında Valilik tarafından düzenlenen yemekte bir konuşma yapan Vali Kılıç, 100 yıl önce de 1. Dünya Savaşı arefesinde Türk milletinin yok edilmeye çalışıldığını dile getirdi. 100 yıl önce İngiliz Dışişleri Bakanı’nın “Anlamadınız mı hala bu dünya savaşı sizi parçalamak sizi bitirmek ve yok etmek için çıkarıldı” dediğini belirten Vali Kılıç, “Bizi yok etmek isteyen irade, Ortadoğu’yu yeniden dizayn etmek isteyen irade, Ortadoğu’da büyük bir büyük İsrail kurmak isteyen irade, bunu kendisi yerine devşirdiği adamları vasıtasıyla yapmaya çalışıyordu. 600 bin kişilik İngiliz ordusunun 40 ila 50 bini İngilizdi. Diğerleri Avusturalyalıydı, Kanadalıydı, Afrikalıydı. Kendi canları kıymetliydi. Çanakkale elbette ki bizim tarihimizin en şanlı sayfalarından birisiydi. Bizim gurur sayfamızdır, övünç sayfamızdır. Birinci Dünya Harbi ve peşinden gelen Kurtuluş Savaşı mücadelesi onların hesaplarını eksik bıraktı. Onların hesaplarının tamamı bu ulusun bu topraklar üzerinden sonsuza dek silinmesiydi. Bir yiğit Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve etrafındaki millet destansı bir mücadeleyle kurtarabildiği topraklar üzerinde bir devlet kurdu. Eksik kalan hesap tamamlanmalıydı. 100 sonra yine dünyayı yeniden dizayn eden güçler ülkemizde de tedbir almışlardı. Bu sefer içimize bizden olan bizden görünen insanları devşirebilecek metotları geliştirmişlerdi. Gerçekte bir kardinal olan kanı bozuk, sütü bozuk, aşağıların en aşağısındaki adi bir adam eliyle içimizden birilerini devşirmeye başladılar. Bize yabancılaştırmaya bize düşman etmeye başladılar. Bir hain unsur yetiştirdiler insanına ateş açabilecek kadar. Artık planlarında eksik kalan son kaleyi düşürme, mazlumların son umudunu da bitirme günü onlar için gelişti. Geçmişti de. Onlara kalsaydı çoktan bu işin tamamlanması gerekiyordu. Yine orantısız bir güçle beklenmeyen ve umulmayan bir zaman da verdikleri talimatlarla hainleri harekete geçirdiler” dedi. Milletin vatan, namus, şan, şeref diyerek bu kez yine bir başkomutan yine bir Cumhurbaşkanı ve liderinin etrafından birleşerek dünyada eşi görülmemiş şekilde birleşerek büyük bir zafer kazandığını söyleyen Kılıç konuşmasına şöyle devam etti; “Bütün dünyanın gözü önünde akıllara durgunluk veren cesaretle çıplak ellerde F-16’ların tankların üzerine yürüdü. 80 milyon destansı bir mücadelenin aktörleri oldu. Çok kısa bir zamanda nasıl teşkilatlandı bu millet. Nasıl kadınıyla çocuğuyla genciyle yaşlısıyla sokakları doldurdu ve destansı bir mücadelenin aktörleri oldu bir 80 milyon. 15 Temmuz gecesi yumruklarıyla tankların üzerlerine yürüyen 80 milyon vardı. 15 Temmuz bizim diriliş günümüzdür. Son kalenin düşmeyeceğinin ispatıdır.15 Temmuz Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ilelebet payidar olacağının ilanıdır. 15 Temmuz Devletimizin bekasının ispatıdır 15 Temmuz Bayrağımızın renginin şehit kanlarıyla daha da parladığı bayrağımızın daha yükseklere taşındığı bir gündür. 15 Temmuz Şeref günüdür. 15 Temmuz Onur günüdür. 15 Temmuz tarihimizin en parlak birkaç gününden birisidir. Bu günü bize hediye eden şehitlerime rahmet olsun. Onlara çok şey borçluyuz. Onların anneleri annemizdir evlatları yetimleri evladımızdır kardeşleri kardeşimizdir. 80 milyonluk gazi milletime selam olsun. Şükür olsun Rabbime ki beni böyle bir milletin evladı olarak şu coğrafyada şu devirde dünyaya getirdi. Şükür olsun Rabbime ki bu şanlı millete hizmet etme şansı verdi. Selam olsun bütün millete. Selam olsun Gazi millete. Selam olsun Gazi Meclise. Selam olsun gazilerimize ve şehitlerimizin yakınlarına.” (Volkan SINAYUÇ)