Çorum Baro Başkanı Altan Akpınar, geçtiğimiz yıllarda adalet arayışı ile Türkiye Barolar Birliği öncülüğünde başlattıkları yürüyüşe devam ettiklerini dile getirerek bu kapsamda Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığı “Adalet Yürüyüşü” etkinliğinin de demokratik bir hakkın kullanımı olduğunu söyledi. Türkiye Barolar Birliği, Barolar ve Çorum Barosu olarak yıllar önce ülkenin dört bir yanından adalet için başlattıkları yürüyüşe hiç yorulmadan ve yılmadan devam ettiklerini söyleyen Akpınar “Türkiye’de hukuk devletinin inşası, halkın hak ve hürriyetlerinin güvenceye kavuşturulması için mücadelede etmeye devam etmekteyiz” dedi. Sosyal paylaşım sitesindeki hesabından “Adalet Yürüyüşü” başlığı ile bir açıklama yayınlayan Baro Başkanı Av. Altan Akpınar, son Anayasa değişikliği paketinin içeriğine dair halkı bilgilendirmek için yorulmak nedir bilmeden yürüttükleri çalışmalarda önceliklerinin daima Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk Milleti olduğunu, halkın hukuki güvenlik içinde, çoğulcu, demokratik bir refah devletinde yaşaması amacını güttüklerini söyledi. “Yolumuz ilk günden bugüne ve son nefesimizi verinceye kadar, Atatürk’ün ışıklı, akılcı, bilimci, gerçekçi yoludur. Çünkü, çok önemli bir amacımız var; O da Türkiye Cumhuriyeti’nin aydınlık geleceğidir” diyen Av. Altan Akpınar asla hiçbir siyasi partinin destekçisi veya rakibi olmadıklarını belirttiği açıklamasında şu görüşlere yer verdi: “Siyasi iktidarın yanlışını söylerken, hiçbir terör örgütüne meşruiyet kazandırmadık. Doğrusunu söylerken de iktidar alkışçılığı yapmadık. Siyasi muhalefetin eksiğini, yanlışını veya doğrusunu da, yine görev alanımız çerçevesinde şahsi bir beklenti içinde olmadan dile getirdik. Bu duruşumuz sayesinde, çok farklı siyasi görüşlerden ve dünya görüşlerinden on milyonlarca vatandaşımızın güvendiği, değer verdiği bir kurum olduk. Türkiye’nin hukuk devleti mücadelesinin kalesi olarak adlandırıldık. Sorumluluğumuzu arttıran ve “iyi ki avukatlar var, iyi ki barolar var” cümlesiyle somutlaşan bu büyük teveccühten gurur duyuyoruz... Cumhuriyet Halk Partisi’nin “adalet” temalı yürüyüşünü, bir temel hakkın kullanımı olarak görüyoruz. Bu yürüyüşe yönelik, demokratik yönetim anlayışıyla bağdaşmayan sert tepkileri ve suçlamaları kınıyor; demokratik hakların kullanımının yöneticilerin yada siyasilerin bir lütfu olamayacağını açıkça beyan ediyoruz. Yürüyüşün; yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının inşasında, her vatandaşımızın kanun önünde eşitliğe ve hukuk güvencesine kavuşturulmasının sağlanmasında en etkili unsur olan toplumsal farkındalığa katkıda bulunacağını ümit ediyoruz. Bunun için, söz konusu yürüyüşün hedefinin; bir veya birkaç kişinin uğradığı ifade edilen haksızlıkların giderilmesi değil, 80 milyon vatandaşımızı ilgilendiren “güvenilir bir adli sistem kurulması” olmasını diliyoruz.” Toplumun TBB’den ve Barolardan beklentisi hukuk devleti mücadelesine partiler üstü devam etmesidir. Türkiye Barolar Birliği, 102 bin avukatın, Çorum Barosu ise 350 avukat ve 50 stajyer avukat olmak üzere 400 avukatın temsilcisidir. Hiçbir siyasi partiyle organik ilişkimiz yoktur, olamaz. Süreç elbette Çorum Barosu tarafından yakından takip edilmeye ve değerlendirilmeye devam edecektir. Hukuk devletinin ön şartı olan tarafsız, bağımsız, keyfilikten uzak kararlar veren bir yargıya kavuşmak için tüm siyasi partilerle ve sivil toplum örgütleriyle el birliğiyle çalışmamız gereğini yineliyoruz. Biz bu yürüyüşe yıllar önce Bursa da, İzmir de, Çorum da, Türkiye mizin dört bir yanında başlamıştık. Yıllar önce başladığımız ve hiç yorulmadan, yılmadan sürdürdüğümüz adalet yürüyüşümüze Türkiye Barolar Birliği ve Çorum Barosu olarak kararlılıkla devam ediyoruz” (Volkan SINAYUÇ)