Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Fiyat İstikrar Komitesi’nin kurulmasının hemen ardından elektriğe %15, doğalgaza ise %12 oranında zam yapıldığını hatırlatan Özsaçmacı, “Böylelikle fiyat istikrarının nasıl sağlanacağı halkımız görmüş oldu. Komitenin gelecek icraatları ise endişe ile bekleniyor” dedi. Doğalgaza 6 aydır düzenli olarak yapılan %1’lik zamların ardından BOTAŞ’ın web sitesinden yayınlanan Temmuz ayından geçerli olacak yeni tarifeyle konut tüketimi, sanayi tüketimi ve elektrik üretim amaçlı santrallerinin tarifesine %20 zam yapıldığını vurgulayan Bekir Özsaçmacı, doğalgaz zamlarına paralel olarak EPDK kararı ile ‘elektrik üretiminde oluşan maliyet artışları’ nedeniyle elektrik tarifelerine de zam yapıldığını, bu zamla birlikte elektrik fiyatları son 3,5 yılda yüzde 122 zam yapıldığını bildirdi. İktidarın alım garantisi verdiği sektörlerden olup dövizle alım garantisi verdiği elektrik santrallerinin dövizle verilen alım garantisini döviz artışı ile birlikte milletten sübvanse etmesinin kendi yanlışlarını millete yüklemesi anlamına geldiğini belirten Özsaçmacı yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi: “ Dövizle verilen alım garantileri, başarısız ekonomi yönetimi nedeniyle artan dolar kuru ile birleşince üretim maliyetleri bir hayli artıyor. Benzer şekilde kapasite mekanizması gibi açıktan ve doğalgaz alanında ‘el altından’ uygulanan sübvansiyonlar nedeniyle patronların kârlarının düşmemesi için hem kamu zarar ettiriliyor hem de vatandaşa fatura yükü her geçen gün artıyor. İşin diğer ilginç ve millete kesilen faturanın bir diğer açıklaması ise daha vahim; Zammın Temmuz ayından geçerli olacak şekilde yapılması 2021 yılının ilk altı aylık enflasyon rakamlarını düşük tutmak için yapılmakta Böylelikle hem kamu çalışanlarının hem de emeklilerin alacağı zamlara esas olacak enflasyon rakamları düşük tutulmuş oluyor. Yüksek faiz-enflasyon-kur sarmalı nedeniyle halihazırda ekonomik zorluklar yaşayan işletmelerin, enerji maliyetlerine yapılan zamlar ile birlikte makinelerini döndürmekte zorluk çekeceği görülmekte, bu durumun da Türkiye'nin küresel rekabet gücünü zayıflatacağı açıkça bellidir. Cumhurbaşkanlığının kendisini hariç tutarak yayınladığı kamuda tasarruf genelgesi ve Emine Erdoğan’ın porsiyonları küçültme çağrılarının ardından Ak Parti’nin vatandaşı dolandırırcasına Temmuz ayından başlattığı zamlar hükümetin tasarruftan ne anladığını da gözler önüne sermiş oldu” diye konuştu. Sonuç olarak yapılan bu zamların AK Parti’nin sadece ekonomi değil enerji, çevre, su, sanayi ve uluslararası ticaret alanlarında sergilediği başarısızlığın ve son dönemde yaşanan yönetememe krizinin göstergesi olarak değerlendirildiğini dile getiren Bekir Özsaçmacı, “Tek başına bir sektördeki başarısızlıklara bağlanamayacak olan ekonomik bunalım, topyekûn bir yönetim ve planlama başarısızlığını göstermektedir” ifadelerine yer verdi. (Volkan SINAYUÇ)