Bu kapsamda sadece Çorum’da değil, çevre illerden gelen hastalara da hizmet veren T.C. Sağlık Bakanlığı Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesinde, Özofagus (Yemek Borusu) Kanseri ve İTP (İmmun Trombositopenik Purpura) Ameliyatları başarıyla yapılarak hastalar sağlığına tekrar kavuştu. Rektör Prof. Dr. Reha Metin Alkan ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nurcan Baykam, beraberinde Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mete Dolapçı ve Hastane Yöneticisi Doç. Dr. Çağatay Evrim Afşarlar ile birlikte hasta ziyaretinde bulundu. Hastalarımıza geçmiş olsun ziyaretinde bulunan Prof. Dr. Alkan, üniversitenin günden güne her alanda kaydettiği büyüme ve gelişmeyle her geçen gün farklı başarılara imza attığını belirterek tecrübeli öğretim üyeleri ve deneyimli hekimlerle birlikte gerçekleştirilen başarılı operasyonların Tıp Fakültesi ile hastanenin istikrarlı bir şekilde büyüdüğünü gösteren en önemli somut çıktılar olduğunu vurguladı. Bu ve benzeri operasyonların Çorum’da yapılıyor olmasından dolayı büyük bir gurur ve mutluluk duyduğunu da dile getiren Rektör Prof. Dr. Alkan, üniversite olarak sağlık konusunda hassas olduklarını ve sağlık alanına büyük önem verdiklerini kaydederek, Tıp Fakültesi bünyesinde imza atılacak başarılı çalışmaların artarak devam edeceğine yürekten inandığını belirtti. Yapılan tedaviye ilişkin açıklamalarda bulunan Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi Cerrahi Tıp Bilimleri Öğretim Elemanları Prof. Dr. Settar Bostanoğlu ve Yrd. Doç. Dr. Murat Kendirci: “45 yaşındaki hastamız, son birkaç aydır ortaya çıkan kilo kaybı, yutma güçlüğü ve yemek yerken takılma hissi şikayetleri ile hastanemize başvurdu. Yapılan tetkiklerinde yemek borusunun orta kısmında tıkayıcı özellikte yaklaşık 5 cm çapında tümöral kitle saptandı. Hasta, Üniversitemiz Hastanesi Genel Cerrahi servisine yatırılarak Prof. Dr. Settar Bostanoğlu, Yrd. Doç. Dr. Murat Kendirci ve Op. Dr. Ramazan Topçu’dan oluşan genel cerrahi ekibince başarılı bir operasyon uygulandı. Yaklaşık 5 saat süren ameliyatla sırasıyla göğüs kafesi, karın ve boyun bölgesinde çalışılarak hastalıklı yemek borusu tamamen çıkartıldı, midesi tüp şeklinde hazırlanıp boyuna çekilerek yeni bir yemek borusu oluşturuldu, sindirim sisteminin devamlılığı sağlandı. Ameliyat sonrası birkaç gün yoğun bakım ünitesinde takip edilen hastamız yatağına alındı, ağızdan beslenmeye başlandı.” Diğer ameliyat hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Settar Bostanoğlu ve Yrd. Doç. Dr. Murat Kendirci, “Hastamız 67 yaşında, vücudunun değişik bölgelerinde olan morarma şikayetiyle Hematoloji bölümüne başvurmuş ve yapılan tetkiklerde kan değerlerinde kanın pıhtılaşmasını sağlayan trombosit olarak adlandırılan kan hücrelerinde düşüklük saptanmış, dalağa ait bir hastalık olan İTP (İmmun Trombositopenik Purpura) tanısı konulmuştur. Kortizon da içeren çoklu ilaç tedavisi uygulanmış ancak ilaç tedavisine cevap vermediği için hasta tarafımıza dalağının cerrahi olarak alınması için yönlendirilmiştir. Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi servisine yatırılarak ameliyata hazırlanan hastamıza Prof. Dr. Settar Bostanoğlu, Yrd. Doç. Dr. Murat Kendirici ve Op. Dr. Murathan Erkent’den oluşan genel cerrahi ekibince Laparoskopik Splenektomi ameliyatı yani kapalı yöntemle dalağının alınması ameliyatı uygulandı. Yaklaşık 2 saat süren ameliyat sonrası takiplerinde kanın pıhtılaşmasını sağlayan trombosit değerlerinde yükselme olduğu normal insanlardaki seviyelere geldiği saptandı, kortizon ve diğer ilaç tedavileri kesildi.” Söz konusu ameliyatların belirtileri ise şu şekilde açıklandı: “Özofagus (Yemek Borusu) kanseri ileri dönemlerde belirti veren bir hastalıktır. En sık rastlanan klinik belirtiler; kilo kaybı, yutma güçlüğü ve yemek yerken takılma hissidir. Tedavisi erken tanı koyulan hastalarda cerrahi olarak yemek borusunun çıkarılmasıdır. Tanı ve tedavi aşamaları birçok uzmanlık alanının işbirliği içinde çalışmasını gerektirir. Üniversitemiz bünyesinde diğer kanser tiplerinin tedavisi ile birlikte özofagus kanseri ameliyatları da güvenle ve başarılı bir şekilde yapılmaktadır. Laparoskopik (Kapalı) yöntemle, hastanın karın bölgesinde 3 veya 4 adet yaklaşık 1 cm’lik cilt kesileri gerçekleştirilerek ameliyatlar tamamlanır. Bu yöntem uygulanan hastaların ameliyat sonraları ağrıları daha az olur, iyileşme ve ameliyat sonrası normal hayatlarına dönme süreleri çok daha rahat ve hızlıdır. Geç dönemde ortaya çıkabilecek ameliyat yeri fıtıkları olasılığı da ortadan kalkar.”(Haber Merkezi)