Pazara gidenler bilir, yazımın başlığı abartı değil. Soğanın pazarda etiket fiyatı 30 lira. Ortalama 4 babayiğit soğan bir kilogram geliyor. Demek ki bir soğanın 8 lira olması abartı değil. Son yıllarda kavunu, karpuzu, kabağı, karnabaharı dilim dilim alan ülkemiz insanı, bu gidişle soğanı da dilimle alacağa benziyor.
Kuru soğan AA'nın aktardığı bilgilere göre, İTO'nun İstanbul Ücretliler Geçinme Endeksi’nde yer almaktadır. Geçen ay gıda harcamaları yaş kuru sebze ve meyveler alt grubunda yer alan soğan, yüzde 22,42 ile fiyatı en fazla artış gösteren ürün olarak dikkatlerimizi çekiyor.
Dünya Lideri(!) henüz iktidara gelmemiş Elbistan’da bir miting yapıyor. Büyük Ozan Âşık Mahsuni Şerif’in ünlü sözleri ile o günkü iktidara yükleniyor: “Milletin sırtından doyan doyana/ Gönül bu oyuna nasıl dayana/ Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana/ Bilmem söylesem mi, söylemesem mi?” Yalan değil cumhuriyet tarihinde çok ekonomik krizler oldu, fakat hiçbir zaman soğan tane tane satılmadı. “Ay’a sert iniş” yapmaya hazırlandığımız bir çağda! Dünyada kendi kendisine yeten 7 tarım ülkesinden birisi olan Türkiye’de soğan tane ile satılır oldu.
Peki, insanımız mı çalışmıyor? Topraklarımız mı verimsiz? Neden Türkiye en kolay ve her iklimde rahatça yetişen kuru soğana muhtaç duruma düşürüldü. Hiçbirisi değil, aksine dünyanın en çalışkan insanı ve en verimli toprakları bizde ve iklim koşulları uygun olduğu halde.
Tek neden, yönetme yeterliliği yok. Liyakatsiz idareciler iş başında. Toplumsal çıkarlar ön planda tutulmuyor. Her şey parti için, ülke bir parti devletine dönüştü. Onun için Dünya Lideri! Diğer devletleri sayarken adları ile söylüyor, sıra Türkiye’ye gelince “Şahsım devleti” diyebiliyor. Halkın devleti şahsın devletine dönüşünce, üretim duruyor, her şey dışardan alınıyor. Hazine yağmalanmış, kasalar eksi bakiye veriyor. Üretimin olmadığı yerde enflasyonu zapt edemezsiniz. Soğanı tane ile 8 liradan satın alır duruma düşerseniz.
Akşam, sabah boşuna söylemiyor ana muhalefetin lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bu ülkenin hazinesinden 418 milyar dolar kaçırıldı. Bu korkunç bir servet, yurt dışına kaçırıldı. Bu parayla 11 ilimizi vuran deprem bölgesini tam 4 defa ayağa kaldırabiliyorsun. Oysa şimdi insanlar bir çadıra, hatta içecek suya, bir kuru soğana muhtaç.
418 milyar doları başka bir büyüklükle ifade edersek taşıma kapasitesi 26 ton olan tırlara yükleseydik bu para tamı tamına 1250 dolar yüklü tır olacaktı. Bu büyüklükte bir paranın uluslararası hareketi bilinmiyor olamaz. Para her devinimde iz bırakır. Zaten ABD ve Avrupa Birliği ülkeleri tüm büyük para hareketlerini görüyorlar, izliyorlar.
Sayın Kılıçdaroğlu’nun haklı olarak bu paranın peşine düşmesi hayali bir fantezi değil, somut bir gerçekliktir. Milletin hazinesinden götürülen bu paraların, büyük bir özgüvenle getireceğim denmesinin güvencesi, uluslararası hukuktur.
Bir yandan üretimin durması, bir yandan üretim yapan tüm tesislerin satılması, diğer yandan hazinenin yağmalanması, kuru soğanın tanesini 8 liraya satılır duruma getirmiştir. Aydın Çine’de vatandaş soğanın etiketine çeyrek altınla takas olur diye yazar olmuştur.
Sonuçta bu yadırganacak olumsuzluklardan kurtuluşun yolu vardır. Hatta bir aydan da yakındır. 14 Mayıs’ta liyakati, dürüst ve güvenilir adayları seçerek soğanın ve ülkemizin kaderini değiştirmek elimizdedir.
Aydın Çine Halk Pazarı
