ABD ordusundan emekli Tarihçi Edward Erickson’un, Birinci Dünya Savaşı’ndaki Türk ordusunu anlatan kitabının adı olmuştur bu söz.
Çünkü Çanakkale savaşında, 25 Nisan 2015 sabahı Atatürk tarafından askerlere söylenen “Size Ölmeyi Emrediyorum” sözü, Çanakkale Savaşı’na damgasını vuran tarihi bir ifade olmuştu.
Ve bu savaş için:
Birinci Dünya Savaşı’nın öndeki aktörlerinden ve Çanakkale Savaşı’nın karar vericilerinden meşhur İngiliz Siyasetçi Churchill, “Çanakkale Savaşı, İngilizler için beklenmeyen büyük bir yenilgidir” demek zorunda kalmıştır.
Ve İngiliz Tarihçi Robert Rhodes James, bu yenilgi hakkında “Mutlak kazanılması gerektiği söylenen Çanakkale Savaşı, kazanmak bir yana, inanılması güç bir yenilgiyle sonuçlandı” demiştir.
Ve yine İngiltere Dışişleri Bakanı Sir Edward Grey, “Tarihteki hiçbir olay, Çanakkale Savaşları’nda olduğu kadar, yapılan plan ve öngörüleri boşa çıkartmamış, belirlenen stratejik kuralları bozamamıştır” demiştir.
Ve de Atatürk’ün, “Doğu’ya yönelen Batı saldırganlığının yeni bir aşaması” olarak değerlendirdiği Çanakkale Savaşı:
Milli Mücadele’nin kadrosunu yaratan...
Milli Mücadele’nin ruhunu uyartan...
Cumhuriyete gidişin ateşini yakan bir savaş olmuştur.
Ve de Çanakkale Savaşı, yaşadığımız toprakların kaderini değiştirir olmuştur.
* * *
Çanakkale savaşı 18 Mart 1915’te başlamış, 9 Ocak 1916’da sonuçlanmıştı.
Ama İtilaf Devletleri için, Çanakkale Boğazı’nı geçmek kesin bir hedefti.
Çünkü denizde ve karada verilen bu savaşın amacı:
-İstanbul’un işgal edilmesiydi.
-Osmanlının tarihten silinmesiydi.
-Karadeniz’e açılmak ve Rusya’daki halk hareketlerinin yaratacağı, olası yeni oluşumların engellenmesiydi.
Ama bu savaş, başında İngiltere ve Fransa’nın bulunduğu “İtilaf Devletleri” için beklenmeyen büyük bir yenilgi olmuştur.
Ve de bu savaş:
Emperyal işgale karşı inançlı bir direnişin…
Tarihsel ömrünü tamamlamış imparatorluktan, cumhuriyete doğru bir gidişin…
“Üzerinde güneş batmayan imparatorluk” olarak nitelenen Britanya İmparatorluğu için, büyük bir yenilişin işareti olmuştur.
* * *
Çanakkale’de düşman; inanılmaz bir direnişle karşılaşmış, denizde ve karada yenilmiş, boğazı geçememiştir.
Ve bu savaşta, hem İtilaf Devletleri hem de Osmanlı Ordusu yüz binlerce askerini kaybetmiştir.
Ama düşmanı Çanakkale’den geçirmediğimiz için büyük bir “zafer” de denilse…
Büyük kayıplar vermemiz nedeniyle bizim için “yenilgi” de denilse…
Yaklaşık 300 bin askerimizin şehit olduğu bu savaşın sonucuna bakıldığında:
Tarihsel ve sosyal gelişmelere gebe, yeni oluşumların…
Sömürge ülkelerde bir uyanışın önünü açtığı…
Mustafa Kemal’in askeri ve siyasi bir önder olarak, askeri ve siyasi bir deha olarak tarih sahnesine çıktığı görülür.
Ve bugün şehitlerini saygıyla andığımız, 108’inci yılını kutladığımız Çanakkale Zaferi’nin Kurtuluş Savaşı’nı tetiklediği görülür.
Ve de Kurtuluş Savaşı’nın, Atatürk’ün “Günün ağardığını nasıl görüyorsam, uzaktan bütün doğu milletlerinin de uyanışlarını öyle görüyorum” sözündeki gibi tüm mazlum milletlerin uyanışını tetiklediği görülür.