2020-2021 Yılı Eğitim öğretim sürecinde, covit 19 okullarımızda öğrenci, öğretmen ve velilerimizin sağlığını tehdit etmeye devam ediyor. Salgının azalma yerine, artarak devam etmesi, okulların fiziki yapıları, eğitim öğretim kadrosu, hatta eğitime bu koşullarda ayrılması gereken ek bütçe yönünden bazı tedbirleri zorunlu kılmaktadır.

Eğitim-Sen’in MEB’e “Salgın tehdidinin arttığı koşullarda okulların açılması gibi tehlikeli adımlar atmaktan uzak durun” çağrısı havada kalmıştır.

Yine CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Sayın Yıldırım Kaya’nın, "Özel okulların ücretlerini tahsil edebilmeleri için kısa süreliğine yüz yüze eğitime başlanacağı, daha sonra da EBA TV üzerinden online eğitime geçileceği" iddiası ve Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un yanıtlaması istemiyle Meclis Başkanlığı'na verdiği soru önergesine de doyurucu bir yanıt alınamamıştır.

Oysa salgının devam ettiği süreçte tüm Dünya da 150’yi aşkın ülkede, eğitimin tüm kademelerine ara verilmiştir. Verilere göre bir milyarın üzerinde öğrenci, yüz yüze eğitim-öğretim ortamından uzaklaştırılmıştır. Ülkemizde ise bu durumdan 18 milyonu aşkın öğrenci ve 1 milyonu aşkın eğitim emekçisi etkilenmektedir.

Yeni öğretim yılının açılmasına yaklaştığımız şu günlerde, kalabalık sınıflar, servis sorunları, ders saatlerinin salgın döneminde kaç dakika olacağı, okulların fiziki yapısı, eğitime ayrılması gereken ek bütçe tartışma konusudur.

Bu koşullarda okulların açılması, doğal olarak bir ek bütçeyi zorunlu kılmaktadır. Bu konuda Sayın Yıldırım Kaya’nın çabaları dikkate ve takdire değerdir. Kaya; TBMM Başkanı Sayın Mustafa ŞENTOP’a bir açık mektup yazarak ‘ek bütçe’ talebinde bulunmuştur.

Sayın Kaya mektubunda; “Şu bir gerçek ki eğitim uzaktan da olsa, yüz yüze de olsa Milli Eğitim Bakanlığının ek bütçeye ihtiyacı var! Eğitimin uzaktan yapılması halinde, internet bağlantısı bulunmayan 3 milyon 621 bin öğrencinin evine internet bağlantısı sağlanmalıdır...Her okula en az bir teknoloji öğretmeni alınmalıdır...ücretli öğretmeler kadroya alınmalıdır...yüz yüze eğitimde 250 bin derslik ve 250 bin yeni öğretmen atamasına gereksinim vardır...temiz ortamda eğitim için 130 bin temizlik görevlisi...54 bin sağlık görevlisi ve süreci yönetecek 54 bin öğretmen alınmalıdır” şeklinde bilgilere yer vermiştir.

Görülüyor ki her şeye rağmen salgın artarak devam ederken okullar açılacaksa bazı zorunlu tedbirlerin alınması gerekmektedir. Bunların başında da ek bütçe gelmektedir. Salgın sürecinde eğitim hafife alacağımız bir durum değildir.

Bilinen ve görülen tedbirleri almadan başlanacak eğitim, öğretim sürecinin faturası, tüm ülkemiz için ağır olabilir.