1950’lerin zor zamanlarında, Kastamonu Gölköy Öğretmen Okulu’nu bitirir bitirmez soluğu, öğretmen olarak Halfeti'nin Cibin Köyü'nde almış Hoca.
Cibin, eski bir Ermeni köyüdür, halkı da Türkmen. Bir Kürt köyü olan komşu Ömerli’den her gün yaya olarak Cibin'e gelen öğrencilerini öğlen vakitleri evine götürüp doyurur. İki yıl okuttuğu, Türkçeyi öğrettiği öğrencilerden biri de Abdullah Öcalan'dır. Öcalan, Yalçın Küçük ve Doğu Perinçek' e 90’ların sonunda verdiği mülakatlarda ilkokul öğretmeninin, kendisini okulun ilk günlerinde yemeğe davet ettiğini, bunun kendisi için bir onurlandırma olduğunu belirterek o günleri hala unutmadığını söyleyecektir. Perinçek vasıtasıyla haber gönderip, ''hocam için ne yapabilirim?'' diye soran eski öğrencisi Apo(!)'ya Meydankaş Hoca'nın yanıtı ''çocukları bari öldürmeyin'' olur.
Hoca, 1960 ihtilal-darbesi sonrası memleketi Kargı'nın Yeşilköy'ünde öğretmendir. Darbe sonrası, köy muhtarlıklarına öğretmenler atanmaktadır. Köy muhtarlığına atanan kıdemli öğretmen sabah-akşam köy içinde asker yürüyüşü yapınca, bir dönem onun yerine muhtarlık yapar.
Sonraki durağı, yine ilçesinin Kürt ve Türk nüfusa sahip bir başka köyü Beygircioğlu’dur. Orada da sevilir Hoca. Hem Halfeti'den, hem de Kargı'dan eski öğrencileri ve veliler irtibatı koparmazlar. Yakın zamana kadar fıstığı ve biberi Halfeti'den gelirdi.
Vefalıdır Hoca; 1979’da mezun ettiği öğrencilerine, onlara okuldayken yazdırdığı mektupları yirmi yıl sonra postalayacak kadar vefalıdır hatıralarına.
En güzel Türk klasiklerini ve ev kütüphanesini Hoca'nın evinde görmüştüm. Bir kasaba evinin duvarlarında görülebilecek en güzel resimleri de.
Bir sohbetimizde, Doğu'nun neden böyle karıştığını, Apo ve arkadaşlarının geldiği Ömerli ile diğer köy Cibin'in farkını sorduğumda ''çok yoksuldular...öğle yemekleri, darıdan yapılan ve ıslatsan da yumuşamayan bir kuru ekmekti'' diye yanıt vermişti. Bunun terör gerekçesi olamayacağını, ülke bütünlüğünün olmazsa olmaz olduğunu da eklemişti.
Benim de okuduğum, Kargı Atatürk İlkokulu'ndan emekli oldu Meydankaş Hoca. Kendisini okutan halkına şefkat ve minnetle bakan, ellerinden çiçekçilikten marangozluğa her şey gelen, kitap okumayı ve okutmayı adeta bir ibadet gibi gören, Atatürk, cumhuriyet, halk kıymeti bilen cumhuriyet öğretmenlerinin son temsilcilerindendi.
Dayım da olan Hoca’yı geçen hafta 87 yaşında ebediyete uğurladık. Kargı Mezarlığında, Gölköy Öğretmen Okulu’na gidebilmesi için kendisine kefil olan İhsan Amcasının yanıbaşında yatıyor.
Nur gölünde uyusun.
Mehmet Meydankaş