24 yıl önce beden eğitimi öğretmeni olarak Çorum’da göreve başladığını ve bu salonda şanlı bayrağa dokunarak öğretmenlik yemini ettiğini belirten Özdoğan, “İşte o gün bir yemin daha ettim, “okulum adım, vatanım soyadım olacak” diye. Bu yemin ve onurla çalıştım. Öğretmenlik bilgisiyle donanıp üniversiteden mezun oldum ama öğretmenliği yaşarak öğrendim, tecrübe ettim. Pırıl pırıl öğrencilerim oldu. Ben onların ümidi, onlar benim ideallerimdi. Ne mutlu bana ki, dünyanın en kutsal mesleğini gururla yürüttüm” dedi. <br /> Özdoğan, konuşmasına şu şekilde devam etti:<br /> “24 yıl boyunca defalarca sizlerin karşısına çıktım. Milli bayramlarda, sahalarda, spor salonlarında, gösterilerde çeşitli görevler aldım ama en çok şuan heyecan doluyum. Çünkü kutsal öğretmenlik bayrağını genç öğretmenlerimize teslim edeceğim. Heyecan dolu, aydın, çağdaş, pırıl pırıl ışıldayan gözlerle bakan yeni öğretmenlerimiz var. Çocuklarımız, gençlerimiz sizlere emanet. <br /> Atatürk’ün “ben her şeyden önce öğretmenim” sözünden hareketle, dünyanın bütün çiçeklerini kucaklayın, kim olduğuna bakmaksızın onları katıksız sevin, yüreklerini hissedin, onlara sadece gözlerinizle bakmayın, onları görün. Bir insanı kurtarmanın bir alemi kurtarmak kadar önemli olduğu unutulmamalıdır. Çünkü iyi eğitilen bir insan, huzurlu bir toplum ve mutlu gelecek inşa edecek demektir.”<br /> (Taner ŞİMŞEK) <br />