Birkaç gün önce kentin ortasında meydana gelen bir öldürme olayının basına “Çorum’da boşanmak üzere olduğu 48 yaşındaki eşiyle sokak ortasında tartışan 55 yaşındaki koca, silahla önce eşini daha sonra kendisini vurdu. Ağır yaralanan karı-koca hastanede hayatını kaybetti” şeklinde yansıdığını ifade eden Av. Ahmet Özdel, “Bu ve buna benzer birçok haber ülkemizde her gün yaşanmaktadır. Ülkeyi ve kentleri yönetenlerse bu öldürme olayını görmezden gelmektedir” ifadesini kullandı. Hiçbir insanın öldürülmediği bir dünya ve Türkiye isteyen demokratik partiler ve kuruluşların bir araya geldiği bir platform olduklarını kaydeden Av. Özdel, açıklamasında şunları dile getirdi: “Öncelikle hiçbir canlının ölmemesini istiyoruz. Fakat toplumumuzdaki kadın cinayetlerinin yâda kadın ölümlerinin bir kısmının ise önlenebilir olduğunu düşünüyoruz. Kadınlarının öldürülmesinin nedeni ise eğitimsiz, baskıcı, erkek egemen düşüncesi olduğunu biliyoruz. Bu nedenle kadınlarla erkeklerin eşit haklara sahip olduğu, kadın-erkek eşitliğinin sağlandığı toplumlarda bu cinayetlerin olmadığını beliyoruz. Bizler de eşit haklara sahip baskısız ve sömürüsüz bir Türkiye istiyoruz. Ülkemizi yönetenler ise ister yerelde olsun, ister ülke düzeyinde olsun bu eşitsizliği ve baskıcı düzeni görmek ve göstermek istemiyorlar. İl Genel Meclisleri bir kentin parlamentosu işlevini görür. İl Genel Meclisleri; kentin bütün sorunlarının konuşulduğu ve planlamaların yapıldığı yerler olması gerekir. Kadınların seçme ve seçilme hakkına kavuştuğu 5 Aralık tarihi nedeniyle Çorum ilinin parlamentosu konumundaki İl Genel Meclisi’nde Av. Burçin Solmaz Polat'ın yaptığı konuşmaya adı geçen kişinin siyasi nezaketi yok sayarak yaklaşması ve kadınların öldürülmesini basite indirgemesi ve açıkça kadınlara hareket etmesi nedeniyle unutmadık. Tüm ulusal basına yansıyan bu olay nedeniyle adı geçen yöneticinin istifa etmesi, hakaret nedeniyle Cumhuriyet Savcılarının harekete geçmesi gerekirken bir aydır hiçbir işlem yapılmamıştır. İşte kadınları öldüren zihniyet temelinde yatan gerçek budur. Çorum ilinde yaşayan 527.863 kişinin sorunlarının konuşulacağı, çözümlerin üretileceği İl Genel Meclisi'nin başkanının, kadınların seçme ve seçilme hakkı aldığı bir günde kadın cinayetlerine yaklaşımı “Kadınlar öldürülüyor diyorsunuz. Kim öldürüyor. Ne yapalım öldürüyorsa, polis yakalayıp cezasını veriyor. Bu hükümetin verdiği kadın haklarını Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan beri hiçbir hükümet vermedi. Adam öldürüyorsa cezasını çekiyor. Erkekler öldürülmüyor mu?" sözlerinden ibarettir. Bu nedenle öncelikle Çorum’da yaşayan en az 266.257 kadın olmak üzere tüm insanların bu umursamaz, saygı yoksunu ve kadın hakları düşmanı kişiden kurtulması gerekir. İl Genel Meclisi Başkanı yerel parlamentonun başıdır. 527.863 kişinin bulunduğu Çorum ilinin parlamentosu böyle bir kişiye bırakılamaz. Bu kişiyi buraya kim getirmiş ise onların görevden almasını istiyoruz. Adı geçen kişi istifa etmediği sürece bu talebimizin takipçisi olacağız. Bu kişinin görevde kalması, kadın haklarına saygı göstermeyenleri cesaretlendirecektir. Bu nedenle olay bir kişi sorunu değildir; ezilen, baskı altında tutulan ve eşit hakları olmayan kadınlara kötü muamelenin ortadan kalkması sorunudur. Olay kişisel de değildir. Kamu kurumlarının, devlet kurumlarının başında olan kişilerin topluma örnek olması gerekir. Bu nedenle en kısa zamanda bu kişinin istifasını gerçekleştirilmesini istiyoruz.” (Haber Merkezi)