Beş yıldızlı otel konforundaki “devasa” hastane, taban arazide ve dar bir alanda kurulduğu için, altından su çıkması, park sıkıntısı ve ana caddede yarattığı trafik karmaşası ile sürekli şikayet konusu oluyor. Bölgeye de hitap eden hastanenin yaşadığı yoğunluk nedeniyle bazı branşlarda muayene veya kimi tetkikler için uzun süreli randevular verilmesi, mültecilere öncelik tanınması gibi konularda devamlı eleştiriliyor. Eski Devlet Hastanesi’nin sağlam olan bloğunda 250 yataklı yeni bir hastane açılması isteği de, bölgeye sağlık hizmeti yanında, yoğunluğun azaltılması zorunluluğuna da dayanıyor. Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yaşanan olumsuzluklardan biri de, tesisin dar bir alana sıkışmış olmasından kaynaklanan “park” sıkıntısı ve özellikle Acil Servis girişine gelişigüzel park edilen araçlar yüzünden, hastaları kapıya ulaştırmanın adeta imkânsız hale gelmesi. Bir okurumuz, yaşadığı şu olayı gazetemize ileterek, park konusunda ciddi önlemler alınması gerektiğini önemle vurguladı: “Görüşme yaptığım bir arkadaş, aniden epilepsi krizi geçirmeye başladı. Kendisini arabama attığım gibi hemen hastaneye gittim. Ama, Acil Servis’in kapısına ulaşmam ne mümkün!..Rastgele park edilen araçlar yanında, bir de kamyon park edilmişti. Acil Servis’in önüne bu açıdan ciddi bir çekidüzen verilmesi gerektiğini tüm ilgililere duyurmak istedim.” (Haber Merkezi)