Akşam yeni oluyordu, güneş kaybolurken yavaş yavaş,  ay da yeni yeni görünmeye başlamıştı. Ay göz kırptı kaybolmak üzere olan güneşe, nikâhlanalım diyordu.  Yıldızlar hazırız diye göz kırpıyordu…  Her şey aslına uygun berdevam.

Mevsim ilkbahar, yollarda bile çiçekler açtı. Sümbül çıkardı kardan başını, etrafa güzel bir koku saçtı. 

Hep aynı günlerde gelir bahar. Baharın havası başka.

Neler oldu neler soğuk kışta. Sobalar yanmaz oldu,  bacalar dumanı çekmez oldu.

Havalar ısınmaya başladı, ağaçlar meyveye durdu. Erken açanları soğuk vuruyor, kırılıyor, kuruyor ince dallar

Çiğdemler çıkıyor,  çiğdem gezmesi yapıyor çocuklar.

Verenin oğlu olsun, vermeyenin kara kedisi doğursun. 

Çiğdem gezmesi yapanlar kıyma, yağ, bulgur ister. Az az verseler de çoğalır, bereketlenir. Hızır aleyhisselam uğrar çiğdem aşına.

Çiğdem aşı çok tatlı, yedikçe yiyesin gelir. 

Herkes kendi getirir kaşığını, sonra unutmaz, yıkayıp sokar cebine.

Aşı pişiren ana sofra duası etti, çocuklar ananın elini öptü.

Bu geçen yılın çiğdem gezmesiydi, bu yılın çiğdem gezmesini herkes sabırla bekledi.

Çocukluk ne güzel, taze yüz,  taze bahar.

Ah yeniden çocuk olsam. Çember çevirsem,  aşık oynasam.

Çocukluk güzel de ihtiyarlık sonbahar,  değerlendir kardeşim,  et duanı, af iste mevladan.

Cennet kokusu geliyor baharla birlikte, Cennet anaların ayağının altında.

Analar doğurur evlat, Allah verir onlara canı elbet.

Ne güzeldir cennet kokusu,  cennette hep beraber olmak. 

Rabbim neyler, neylerse güzel eyler. Allah’ a iyi kul olmaktır en büyük servet, imanlı ölmektir en büyük murad.

Saygı ve sevgilerimle.