Siyasette keskin dönüşlerin yaşandığı bir dönemden geçerken, şimdiye dek hiç şahit olmadığımız gelişmeler birbiri ardı sıra yaşanıyor. Hiç tahmin etmediğimiz, hatta aklımıza bile getirmediğimiz nice nice kalıplı insanlar fırıldak oldu, dönüp duruyorlar. Bu gidiş hiç hayra alamet değil; korkarım bu gidişle yeni yeni döneklerle de tanışacağa benziyoruz.

Gerçi bir bakıma da iyi olmuyor değil. Hani pirincin içindeki kırık olanları ayıklamak için elekten geçirirler ya, bu da ona benzer bir ayıklama oluyor, temizleniyorlar. Böylece biz de en azından kimi dost bilip de “merhaba” diyeceğimizi, kime de sırtımızı döneceğimizi ayırabiliyoruz.

Tam da burada konuştuklarımızla birebir örtüşen ve sizlerin de beğeneceğini umduğum bir Bektaşi Baba fıkrası aklıma geldi. Hemen anlatayım:

Bektaşi Baba bir gün aşka gelip önüne kim ya da her ne geldiyse, hepsine de “merhaba” demeye başlamış.

-“Merhaba ağaç kardeş, merhaba!”

-“Merhaba taş kardeş, merhaba!”

-“Merhaba kedi kardeş, merhaba!”

Derken yolu bir değirmene düşmüş. Gümbür gümbür dönen değirmen taşına yaklaşmış ve;

-"Merhaba taş kardeş, sana da merhaba!" demiş.

Demiş demesine de tam bu sırada paltosunun eteği dönen taşların arasına sıkışmış, neredeyse onu da aralarına alıp öğütecekler.

Baba, paltonun bir kısmını feda ederek zar zor kendini kurtardıktan sonra değirmen taşına bakarak şunları söylemiş.

-"Yoook Erenler yok, bundan sonra dönene merhaba yok."

Evet, değerli dostlar, son gelişmelerden çıkarılacak en önemli ders de bu olsa gerek. Bundan sonra daha dikkatli olup, “merhaba” diyeceklerimizi çok iyi analiz ederek öyle seçelim.

Yoksa öyle bir hızla dönüveriyorlar ki, bırakın merhabayı, adam yerine koyup da değer verdiğinize bile pişman oluyor, yanıp tutuşuyorsunuz.

Kısacası, “merhaba” çok önemli bir hitap şeklidir ve yalnızca dost bildiklerimiz içindir, öyle herkese söylenecek kadar da ortalık malı değildir. O nedenle de değerini bilelim ve hak edene söyleyelim.

Oldu mu?

DÜŞÜNEN SÖZLER:

· İnsanlar kitap gibidir; gerçek karakterlerini kapağına bakınca değil, zamanla sayfalarını okudukça anlarsınız.

· Bilemezsin kim dost, kim düşman. Bazen tuttuğun eldir seni arkandan vuran. MEVLANA

· Bir ulus kendi içindeki aptal ve muhteris olanlarla baş edebilir. Fakat satılmış ve hainlerle yaşayabilmesi olanaksızdır. ÇİÇERO

· Bülbülden vefa ummayın. Çünkü her dem başka bir gül üzerine öter. SADİ ŞİRAZİ

· Çay kaşığı gibi ortalığı karıştıran insanların, unuttukları bir şey var; ortam durulduğu zaman bir kenara konulurlar. ANONİM

· Basit kişiler hep ilgi görür, kaliteli kişiler ise hep yalnız kalır. Çünkü ucuz malın alıcısı daha çoktur. N. FAZIL KISAKÜREK

· Köpekler, yediği yemeğe bakar; sahibinin onu çalarak getirmesi umurunda değildir ve sahibini korumaya devam eder. ÇİN SÖZÜ