Futbolun içinde yenilgi vardır.

Bazen hazmı kolay, bazen de zor olur.

Gençlerbirliği maçı hazmı zor olan bir yenilgi oldu maalesef.

Neresinden tutsan elinde kalıyor.

Maça başlayan 11,

Thomas’ın yalnızlığı,

Oyuna geç müdahale edilmesi,

Ferhat Yazgan’ın sorumluluk almaktan korkması,

Arda’nın paldır küldür, kontrolsüz atağa çıkması,

Erkan Kaş’ın ortalarının yerini bulmaması,

Atakan Akkaynak’ın ısrarla basit oynamak yerine macera araması gibi nedenler maalesef yenilginin başlıca nedenleri oldu.

Oysa ki, 2 hafta önce oynanan Giresunspor maçından bazı derslerin alındığı kanaatindeydim.

Maalesef alınmamış.

Tahsin Hoca 2.Lig’de mücadele ederken bile çoğu maçta düşünmediği Atakan Akkaynak’ı ısrarla oynatmaya devam ediyor.

Thomas’ı kanatlardan besleyecek bir taktik anlayışı takıma aşılayamıyor.

Serkan Yavuz ile başlayan, Arda Yılmaztürk ile devam eden sağ bek sorununu çözemiyor.

Formsuz Ferhat’ı kesemiyor.

Sinan’ı, Eren’i ve Gökhan’ı küstürüyor.

Yani takım olma konusunda 4 hafta geçmesine rağmen önemli bir gelişim kaydedemiyor.

Sonra da çıkıp istatistik olarak çok iyiydik, oyuncularım çok iyi performans gösterdi gibi cümleler sarf ediyor.

Futbolda çok iyi mücadele edene ve istatistiği iyi olana puan verilmiyor maalesef.

İç sahada oynuyorsan karşına ligin en iyi takımlarından biri olan Eyüpspor da gelse yeneceksin hocam!

Bunun lamı cimi yok!

Yukarıda sıraladığım nedenleri çözmek senin işin.

Doğru 11’i bulacaksın!

Thomas’ı ileride yalnız bırakmayacaksın!

Geride olduğun bir maçta ilk hamleni 70.dakikada yapmayacaksın!

Ferhat Yazgan’a sen Süper Lig görmüş adamsın biraz sorumluluk al diyerek kulağını çekeceksin!

Arda’nın sağ bekten atağa kalktığı zaman önündeki Geraldo ile bazen al-ver yaparak pozisyon üretmesi gerektiğini söyleyeceksin!

Sinan gibi, Eren gibi golcü oyuncularını en doğru şekilde kullanacaksın!

Elindeki tek 10 numara pozisyonunda oynayan Gökhan’ı da küstürmeyeceksin!

Bunları yapamadığın zaman yenilgi kaçınılmaz oluyor maalesef.

Kimse bana kalkıp Tuzlaspor ve Göztepe deplasmanından alınan 3 puanları söylemesin.

Kötü oynayarak kazanılan bir deplasman maçının bedeli de iç sahada kaybedilen 3 puan oluyor maalesef.

Çorum FK’nın kadrosu kötü değil.

Ancak doğru 11’in sahaya sürülmemesi, formsuz oyuncularda ısrar edilmesi ve sevgili Tahsin Hoca’mızın ezber bozmaması iç sahada yenilgiyi kaçınılmaz kılıyor.

4’lü defans anlayışı ile iyi oyun ortaya çıkmıyorsa, defansı 3’le, orta sahayı 5’le, forveti 2’le hocam.

Bir de onu dene!

Kısacası Tahsin Hocam ezberin dışına çıkıp Ümraniyespor maçı ile birlikte taktik anlayışında, oyuncu tercihlerinde ve oyunu okuma konusunda değişikliğe gitmelisin aksi halde hem camiada, hem taraftarda memnuniyetsizlik devam edecektir.

Önce iyi futbol sonrası gelir zaten.