Geçtiğimiz Pazartesi günü yayımlanan, 27 Nisan 2020 tarihli “Biz Arap Değiliz” adlı yazımla ilgili pek çok destek iletisi aldım.

Okurum Hacer K.Göndermiş.

“… Hatay’ı, İskenderun’u, Antep’i görmenizi isterim. (Daha doğrusu görmenizi istemem çünkü siz çok duygusalsınız.)

Her yerde Araplar, her yerde Suriyeliler, Her yerde Arapça konuşmalar, her yerde Arapça levhalar.

Sağa dön Arap, sola dön Arap…

‘Biz Arap Değiliz’ adlı yazınızda; ‘İslamiyet’i, Arap kültürüne(!) dönüştürmek isteyen, ‘Araplar gibi yaşamayı ve yaşatmayı arzulayan’ ve habis ur gibi gittikçe büyüyen bir kitle var, bu ülkede…’ demişsiniz ya;

Ben o tümcenizi şöyle görüp(!), şöyle algıladım; ‘TÜRK KÜLTÜRÜNÜ ve TÜRK GÖRENEKLERİNİ, Arap kültürüne(!) dönüştürmek isteyen, Araplar gibi yaşamayı ve yaşatmayı arzulayan ve habis ur gibi gittikçe büyüyen bir kitle var, bu ülkede…’

Bu zihniyetin çalışmalarının ürünleri(!) Hatay’da, İskenderun’da, Antep’te, İstanbul’da…”

* * *

Okan S. adlı okurum da uzunca sayılabilecek iletisinde özetle şöyle demiş.

“… ‘Biz Arap Değiliz’ adlı yazınızın her bir satırının altına ben de imzamı atarım.

(…)

Size, ‘Sizdeki bu Arap düşmanlığını anlamakta zorlanıyorum…’ diyen zata (ulaşma olanağınız varsa) keşke siz de; ‘Ben de sizin ve sizin gibilerin Arap hayranlığını anlamakta zorlanıyorum…’ deseydiniz.

Bir yerde okumuştum, çok aradım bulamadım. Şöyle diyordu o yazıda;

‘Yesevi’den, Horasan Erenleri’nden, Yunus’tan, Hacı Bektaş’tan, Hacı Bayram’dan, Pir Sultan Abdal’dan, Aşık Veysel’den sonra; bu bedevi zihniyeti, çekilmiyor be kardeşim.

Kim ne derse desin; bu Bedevi zihniyeti, Türkün bünyesine, Türkün dünyasına uygun değil çünkü.

Bize karşı atom bombası kadar güçlü, gavura karşı ise sinek kadar güçsüz, bu petrol şımarığı bedevilerden bıktık artık.

Aramızda dağlar kadar arılık, duruluk; arada dağlar kadar ilim irfan; arada dağlar kadar soy sop, gelenek görenek, kültür ve aidiyet farkı var.”

* * *

H.H rumuzlu okurum yazmış.

“… Türklüğünü unutup, Araplığa soyunan bu insanları anlamakta, inanın ben de çok zorlanıyorum.

Üzülüyor, şöyle düşünüyorum. (Ve böyle düşündüğüm için de kendime çok kızıyorum ama böyle düşünmekten de kendimi alıkoyamıyorum.)

‘Bir Arap ülkesi, ülkemizi işgal etse; ne ya da neler yapardı?’ diye düşünüyor; şunları yapabileceğini tahmin ediyorum.

* Ülkemiz kurucusu ve kurtarıcısına hakaret ederlerdi.

* Arap saatine uymak için kış saati uygulamasını kaldırırdı.

* Arap dilini ve kültürünü(!) öğreten kurum, vakıf ve okulların sayısını çoğaltırdı.

* Ulusal Bayramlarımızı kutlatmaz ya da kutlanmaması için kırk dereden su getirilirdi.

* Andımızı yasaklar, ulusal eğitim müfredatıyla yazboz tahtası gibi oynadı.

* Taşımalı eğitim zırvalığıyla, köy ilkokulları kapatılır; köyleri ve köylüleri imamlara teslim ederdi.

Şimdi de bunlar yapılıyor mu; yapılıyor.

Gel de yavaş yavaş işgal edildiğimize inanma…”

* * *

Minübe B. adlı okurum yazmış.

“…Size teşekkür etmek, benim için borç olmuştu. Kısmet bugüne imiş. Bu duygularla size yazıyorum.

(…)

Diğer yazılarınız gibi, bu yazınızın da (…) altına imzamı atarım.

Yanlış anımsamıyorsam, yine siz yazmıştınız,

Bu Arap hayranlarına sormak lazım.

Siz bu Araplar için yanıp tutuşuyor, ağlayıp sızlıyorsunuz da; siz hiç Arapların, biz Türkler için ağladığını gördünüz mü? Karabağ’da, Kerkük’de, Çin’de Türkler katledilirken gösteri yapan, katliamları kınayan tek bir Arap (ama Suudi ama Mısırlı, ama Filistinli) gördünüz mü?

On yedi yıldır sinsi sinsi Ortadoğululaştırılmaya çalışılıyoruz. O Ortadoğulular ki; iktidarımızın onlara gösterdiği ilginin, yüzde birini bile göstermiyor ülkemize.”

* * *

Perinçek adlı ya da rumuzlu okurum da şöyle demiş iletisinde.

“…Bunlar daha iyi günlerimiz Üstadım.

Araplar ülkemizde, Arap lider Beyt Nahreyn öncülüğünde parti kurmaya hazırlanıyor. Ve bu muhterem, pervasızca diyor ki; ‘Suriyeli göçmenlerle birlikte Türkiye’deki göçmen Arap Sayısı, 8 milyona ulaşmıştır. Ülkede bu kadar Arap’ın Türkçe konuşturulması demokrasiye aykırıdır. Arapça anadille eğitim şart olmuştur…

Düştüğümüz duruma bakar mısın Üstat, bu günleri görüp, yaşamak da varmış…’”

* * *

Ve buraya taşıyamadığım daha pek çok ileti var.

Tüm okurlarıma teşekkür ederim.