Muhabirimiz Yusuf Çınar’ın konuğu olan Terlemezoğlu, neden aday olduğu, seçim döneminde yaptığı çalışmalar ve seçilmesi halinde gerçekleştireceği icraatlarla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. “HER ALANDA GELİŞMİŞ BİR TOPLUM OLMALIYIZ” Konuşmasına “Atatürkçü birisiyim ve idealist, yardımlaşmayı seven bir kişiliğe sahibim” diyerek başlayan Terlemezoğlu, bütün enerjisini Çanakkale Savaşı, Kurtuluş savaşlarından (1. İnönü, 2. İnönü, Kütahya-Eskişehir Savaşları, Sakarya Meydan Muhaberesi, Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi) aldığını belirterek, Atatürk’ün ilke ve inkılaplarının savunucularından birisi olduğunu söylüyor. Terlemezoğlu, “Bu düşüncelerim doğrultusunda, çağdaş, modern, her alanda gelişmiş, sosyal ve demokratik bir toplum olmamız gerektiğine inanıyorum. Atam ve düşünce arkadaşları biz gençlere bir görev verdiler. Bu görevi yerine getirmek geçmişteki varlık savaşlarımıza katılmak kadar önemlidir diye düşünüyorum. Maalesef ülkemiz son 70 yılda büyük sıkıntılar yaşadı ve gelişmiş ülkelerin gerisinde kaldı. Dünyadaki tüm bilimsel ve teknolojik gelişmeleri hep 50 yıl geriden takip ediyoruz. Bize düşen görev ülkemizi gelişmiş ülkeler seviyesine getirmek ve çağı yakalamaktır. Belediyeler bu görevi yerine getirmek için en uygun kurumlardır” diyerek, yıllardır bu düşünceler ile yaşadığını, hayaller kurduğunu, projeler ürettiğini, kendini geliştirdiğini ve kendisini hazır hissettiğinde de Belediye Başkanlığı Adaylığı için harekete geçtiğini dile getiriyor. “BELEDİYE BAŞKANI HER ALANDAN SORUMLU OLMALI” “Bilgi Terlemezoğlunun farkı ne?” dediğimizde bu sorunun cevabının kendisinde olmadığını ifade eden Terlemezoğlu, “Benim farklı olduğumu beni tanıyanlar söylemeli ama kendi bakış açımdan cevap verirsem; ben belediye başkanının her alandan sorumlu, en yetkili kişi olduğunu düşünüyorum. Örneğin bir belediye başkanı sanattan, teknolojiden, bilimden, sağlıktan, eğitimden, tarımdan, hayvancılıktan, madenden, enerjiden, ekonomiden, inşaattan, altyapıdan, turizmden, spordan, tarihinden, geleceğinden, sosyal ve kültürel yaşamdan sorumludur” diyor. Maalesef kendisi gibi düşünen belediye başkanının çok az olduğunu belirten Terlemezoğlu, “Belediyecilik şov, kişisel çıkar, adam kayırma, park-bahçe-yol-kaldırım yapma, rant, adamına iş verme, inşaat, imar, altyapı, su, çöp ve temizlik gibi alt başlıklarda sıkışmış durumda. Benim belediyecilik tanımım da, halkın da yönetime ortak olduğu, sivil toplumların, muhtarların, toplumun ileri gelenlerin düşüncelerine önem verildiği, ulaşılabilir, eşit, şeffaf ve hesap verilebilir bir yönetim anlayışı vardır” ifadelerini kullanarak, bir belediye başkanının her alandan sorumlu olması gerektiğini ifade ediyor. ÇORUM’A VAADLERİ Bütünşehir kalarak büyükşehir mantığı ile bir yönetim vadettiğini kaydeden Terlemezoğlu, “Örneğin Çorum merkez ilçe ile birlikte diğer ilçeleri, köy ve mahalleleri ayağa kaldıracak bir yönetim vadediyorum. Köylümüz köyünde, mahalle halkının mahallesinde, ilçe halkının ilçesinde yaşayacağı, her türlü imkâna kavuşacağı bir belediyecilik vadediyorum. Buradan şu anlaşılmasın, ben asla bir ilçenin belediye başkanının yetkisine karışmayacağım. Tam aksine ben hangi partili olursa olsun tüm ilçe belediye başkanlarının abisi, kardeşi olacağım ve onlarla birlikte örnek bir il yaratalım diyorum. Kısaca ben il merkezine talip değilim ben il sınırları içerisindeki tüm yönetime talibim. Seçildiğim ilk gün parti rozetimi çıkarıp Türk Bayrağı rozetini yakama takacağım. Görev sürem sona erdiğinde Çorum’a ismimi bırakacağım” diyor. “HALKIN PARASINI BOŞA HARCATMAM” Kendisinin mega-çılgın denilebilecek projelerinin bulunmadığını dile getiren Terlemezoğlu, “Halkın parasını boşa harcayacak, halkın zararına olacak hiçbir projem yok. Benim en büyük projem gönül projelerim var. Köylerimizle, ilçelerimizle, mahallelerimizle, halkımızın sevgi-kardeşlik-birlik ve beraberlik içerisinde örnek bir il oluşturmaktır. Sevgili Atam ‘Birlik ve beraberlik ölümden gayri her şeyi yener’ demiştir. Projelerimin hepsi yapılabilir, halkın her kesimine dokunan, halkın menfaatlerine olan, her yaş gurubuna hitap eden, her kesimin onayını alan, aklıselim, sevgi dolu, mutluluk taşıyan projelerdir” dedi. İŞTE TERLEMEZOĞLU’NUN PROJELERİ İYİ Parti Adayı Terlemezoğlu, projeleriyle ilgili şu bilgileri verdi: “Gazi ve İnönü caddeleri trafiğe kapatılacak, yeni bir Beyoğlu sokağı yaratılacak, halkımızın rahatça dolaşabileceği, eğlenebileceği bir ortam oluşturulacak, planlı-katlı otoparklar ile tüm sokak ve caddeler araç parkından kurtulacak. Ekolojik kreş (3-6 yaş gurubundaki çocukların tarım ve hayvancılık yaparak doğada eğitim almaları), yaşını almış 70 yaş üstü kreş (evde canı sıkılan, hayata tutunmak isteyen büyüklerimizin gündüz vakit geçirebilecekleri okullar) açılacak. Öğrenci yurdu ile huzur evlerinin ortak kampüs alanında yaşamaları (büyüklerimizi hayata bağlı tutmak, küçüklerimizi geleceğe hazırlamak) sağlanacak. Öğrenci evlerinden atık su parası alınmayacak, 15 yaş altı, hasta, engelli ve yardıma muhtaç insanların ve 65 üstü insanlarımızın tüm ulaşımları ücretsiz olacak. İlk kez doğum yapan annenin annelik eğitiminin verilmesi, doğum paketi hazırlanması, ilk 3 ay bebeğin sağlık hizmetinin evinde ücretsiz verilmesi sağlanacak. Her mahalleye Bilgi Ofisleri açılacak (halkımız bu ofislerden şikayet-talep-öneri-eleştirilerini belediyeye ve başkana direk iletebilecek, 15 gün içinde olumlu-olumsuz cevap alabilecek), kültür merkezleri (konferans-tiyatro salonu, kütüphanesi, otoparkı, laboratuvarları olan) yapılacak. Çorumsporumuzu 3 yıl içinde 1.lige çıkartacağız ve ilçelerimizin takımlarından oluşan futbol akademisi oluşturulacak. Tarihi dokularımızı korunacak, ilimize has yapılaşmaya ağırlık verilecek, dikey yapılaşmaya izin verilmeyecek, yatay yapılaşma teşvik edilecek. Gerek tarihi dokularımızla gerek futbol takımımızla gerekse sanat-sosyal ve kültürel yaşantımızla turizmimizi canlandıracak. Bilimsel yarışma, makale, patent, araştırma ile bilişim vadisi oluşturacak. 24 saat (ulaşımıyla, esnafıyla, öğrencisiyle, halkıyla, kütüphanesiyle v,b,) yaşayan canlı şehir oluşturacak. cadde ve sokak kamera sistemi ile gözetlenecek ve güvenli bir şehir yaşantısı sağlanacak. Market zincirleri çevre yolu etrafına teşvik edilecek, yeni bir ruhsat verilmeyecek. Suriyeli aileler halkın içinden alınacak ve şehir dışında şehir yerine yakın bir yerde yaşam alanına taşınacak. Açık halk pazarları kapalı halk pazarlarına dönüştürülecek, çatı kısımlarına güneş enerji panelleri konulacak. Şehir merkezine yakın tarım arazileri meyve bahçelerine dönüştürülecek, böylece yeşil alan artırılacak, tarım arazileri korunacak. Bunun gibi daha sayamadığımı birçok projelerim var. Bunlar saymakla bitmez ama özetlenirse, sosyal ve kültürel hizmetler kar amacı gütmeyecek, ilimizin öz kaynakları ile üretime ağırlık verilecek, bunlar lokomatif görevi görecek, kazanç eşit paylaşılacak. Elde edilen gelir ile bilime, sanata, teknolojiye, sağlığa, eğitime, kültüre, geleceğe kaynak yaratılacaktır.” “ÖZ GEÇMİŞİM GELECEĞİMİN IŞIĞIDIR” Bunun bir yerel seçim olduğunu ve bu seçimde particiliğin bir kenara bırakılması gerektiğini anlatan Terlemezoğlu, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Ben dahil 6 aday var. Hepsinin özgeçmişine, konuşmasına, düşüncelerine, ideallerine bakınız. Ben tanıtım broşürüme vaatlerimi yazmadım, öz geçmişimi yazdım. Öz geçmişim benim geleceğimin ışığıdır. Adaylardan hangisini beğenirseniz gönül rahatlığı ile oyunuzu ona veriniz. Asla benim partimin adayı diye bakmayınız, şu kazanacağına bu kazansın diye davranmayınız. Kötünün iyisini değil, iyinin iyisini seçmeye özen gösteriniz. Maalesef sahadan aldığımız bilgilere göre CHP tarafı, AKP tekrar kazanacak, İYİ Parti oyumuzu bölüyor, zaten kazanamayacaklar, bize oy verin, biz kazanalım diyormuş. AKP tarafı ise, CHP 60 bin oy alıyor, bizim oylar İYİ Partiye giderse CHP kazanır diye kara propaganda yapıyorlarmış. İki tarafta bizden çekiniyor. Bizi engellemeye çalışıyor. Ben seçmene şunu diyorum. Benim geçmişimi ve düşüncelerimi beğeniyorsanız arkamda durunuz. Kaybedersem bu aday en iyisiydi bu nedenle Bilgi Başkanı destekledim, kaybetti ama vicdanım, gönlüm rahat diyebilirsiniz, ben kazanırsam bu aday zaten en iyisiydi ve benim oyumla kazandı dersiniz. Özetle, ben il sınırındaki yönetime talibim bu nedenle farklıyım ve ilimizi geleceğe hazırlamak için 31 Martta sana düşen görevi yerine getir kardeşim, abim, ablam diyorum.”